Laundering tradutor Turco
689 parallel translation
Money laundering, payoffs, blackmail.
Para aklama, rüşvet, şantaj. Hepsi burda yazıyor.
Madame la Princess, should this costly handkerchief cease to remain an exhibit, it will be returned to your loyal maid for laundering.
Sayın Prenses, bu şık mendili yerine yerleştirmesi için hizmetkarınıza vereyim.
Good at laundering money...
İyi bir para aklayıcı...
I want cash, and I'll worry about the laundering.
Nakit istiyorum, bırak aklamayı ben düşüneyim.
He was used for the money laundering.
Onu parayı aklamak için kullanıyorlardı.
His primary contribution to that partnership is laundering Solan's money.
Bu ortaklığa en büyük katkısıysa, Solan'ın parasını aklaması.
But laundering money for Americans is only one of the complex transactions conducted daily in this mountain paradise.
Amerikalılar için kara para aklamak bu dağlık cennette her gün yapılan karmaşık işlemlerden sadece biri.
I smell a little offshore money laundering here.
Bu işte off-shore para aklama kokuları alıyorum.
You know, laundering'money can still get you a few years.
Biliyorsun kara para aklamak bir kaç yılına malolur.
They're into venture capital, laundering money, money markets, certificates of deposit.
Tehlikeli para seviyorlar, para aklamak, para satmak, depozito sertifikaları.
Including some computer disks that have every last detail of Serrano's businesses and his money-laundering operations.
Disketlerde Serrano'nun şirketlerine, para aklama oyunlarına dair bilgiler var.
You're laundering money.
Ben Howard'ım. Boyett'le para kaçırıyorsunuz.
He found out that Carl was laundering money at the bank.
Sam, Carl'ın para akladığını öğrendi.
Immobiliare is already laundering money in Peru and Nassau.
lmmobiliare zaten Peru'ya ve Nassau'ya para sızdırıyor.
You are participating in a money laundering scheme.
Para aklama işine giriyorsun.
It seems that our friend Snaps here has been laundering Mob money... through their bank, and here's your proof.
Snaps kirli paralarını yıkıyor bu adamların... Bankası aracılığı ile ve bu da kanıtı.
Supplemented by the occasional pension-fund scam bid rigging money laundering.
Ara sıra, kılıfına uydurup maaş fonundan fazla para çekerek para aklıyor.
He's into drug-dealing, money-laundering.
Uyuşturucu satıyor, para aklıyor.
budgets, payroll, money laundering, you name it.
Bütçeler, rüşvetler, para aklamalar... Ne olursa.
Laundering data can be dangerous.
Veri kaçırmak tehlikeli iştir.
Money laundering, jury tampering, bribery.
Para aklama, jüri üyelerine sataşma, rüşvet.
Other Bendini Lamberts will be laundering money tomorrow.
Yarin parayi baska Bendini Lambert'lar aklar.
All right, I did some money laundering... for your standard ex-military psycho types.
Pekala, sizin standart psikopat, emekli ordu mensuplarınız için..... kara para aklamıştım biraz.
Murder, money laundering, bribery, blackmail...
Cinayet, para aklama, rüşvet, şantaj...
It's like this off-shore money laundering.
Off-shore para aklama gibi bir şey.
These agencies are usually a front for some money-laundering scheme.
Bu ajanslar, para aklamak için kullanılıyor genelde.
It seems clear that he was laundering money for the Colombian drug cartels.
Kolombiyalı karteller için para akladığı kesin.
An investigation by the Department of Justice has identified several bank accounts, from Luxembourg to the Cayman lslands, used for laundering drug money on an unprecedented scale.
Adalet Bakanlığı'nca yapılan bir araştırma sonucunda, Luxembourg'dan Cayman Adaları'na kadar uyuşturucu gelirleri için kullanılan bir çok banka hesabı açığa çıkarıldı. Eşi ve benzeri görülmemiş bir şey.
Also to seize 20 real estate joint venture investments in the US which were the primary agencies in the laundering operations.
Bunlar, uyuşturucu paralarını idare eden şebekelere aitti.
I'd be as indictable as you for laundering that money.
O parayı aklamakla en az senin kadar suçluyum.
The police believe it is related to a case which the CAC is working on involving $ 100 million in drugs and money laundering.
Polis davanın 100 milyon dolar değerinde ilaç ve kara para aklama işiyle uğraşan CAC la ilgili olduğuna inanıyor.
10 years ago Alan Branch was brought before the Senate and questioned about his alleged involvement in money-laundering, drug-trafficking and death-squad financing.
1 0 yıl önce, Alan Branch Senato huzuruna ç ıkarılmış ve... kara para aklama, uyuşturucu ticareti ve ölüm birliklerine parasal destek sağlama... iddialarıyla sorgulanmıştı.
Pandering, drug dealing, money laundering.
Fuhuş, uyuşturucu ticareti, para aklama.
Peter Kinkella has been laundering money and selling drugs, and yet you're not focused on him.
Peter Kinkella, para aklıyor ve uyuşturucu satıyor. Ve siz hâlâ onun üzerine gitmiyorsunuz. Neden?
Please proceed into that Spirits Laundering apparatus over there.
Bu yüzden lütfen ruh yıkama makinesinden geçin.
Something has gone wrong with the Spirits Laundering equipment oni!
Bu çok kötü! Ruh yıkama makinesine birşeyler oldu!
All of the evil Ki that got washed out with the Spirits Laundering equipment has been released!
Ruh yıkama makinesinin yanına çok fazla kötü enerji bıraktık...
He leaked that you copied Mantajano's money laundering, his finances.
Aldığımız bilgilere göre, Mantajano'nun para aklama operasyonları ve muhasebe kayıtları saklıymış.
Apparently he masterminded a $ 4 million token laundering scheme.
Görünüşe göre 4 milyon dolarlık fişi aklama dolabının fikir babasıymış.
money laundering for the eastern bloc.
doğu blokunda para aklama.
I didn't know I was laundering blood money.
Kanlı para akladığımı bilmiyordum.
- They're laundering the money through Barrio Bennie.
Parayı Mario Benny... -... diye birine verecekler.
Carla, I am smeared all over the newspapers for money-laundering schemes, mob ties- -
Carla, gazetelerde kara para akladığım ve mafya bağlantım olduğu yazıyor.
That's a great moment in life When you can start Sending all your shirts out for laundering.
Gömleklerini kuru temizletmeye göndermeye başlamak harika bir duygu.
Five counts of extortion, money laundering. Sentence : 35 years.
Haraç alma, para aklama,
It's the perfect cover for a money-laundering operation.
Kara paranın aklanması için mükemmel bir kılıf.
It's called money laundering.
Buna para aklama deniyor.
- Whose money are they laundering?
- Kimin parasını götürüyorlar?
We're looking up money laundering in a dictionary.
Para aklamayı sözlükte arıyoruz.
I do not know anything about any money laundering.
Para aklamayla ilgili bir bilgim yok.
Laundering some lira, are we? The Japanese are so discreet.
Demek para aklıyoruz, öyle mi?