Lava tradutor Turco
1,120 parallel translation
Assuming, of course, that your soul is able to avoid the lava men.
Tabi ruhunuzu Lav adamdan sakınabildiğinizi varsayıyorum.
I want to have a look at the lava dome.
Lav kubbesine bir göz atmak istiyorum.
We're stuck in the lava!
Lavlara saplandık!
More lava is coming down the hill!
Tepeden daha çok lav geliyor!
- Lava.
- Lav.
It's lava.
Bu lav.
Lava, hm.
Lava, hmm.
You want me to call Olber and tell him the demonstrable risk is lava?
Olber'ı arayıp ona muhtemel riskin lav olduğunu mu söylememi istiyorsun?
I know this sounds crazy, but it looks like volcanic lava pouring onto the street.
Bunun çılgınca geldiğini biliyorum, ama volkanik lav sokağa akıyor.
What can only be described as lava is now snaking its way down Stanley Avenue, just off Wilshire.
Sadece lav olarak tarif edilebilecek bu şey.. .. Wilshire'ın yanındaki Stanley Caddesi'nde ilerliyor.
No-one has any idea what to put in the way of this lava.
Kimsenin lavın önüne geçmek için bir fikri yok.
It's a lava bomb.
Bu bir lav bombasıydı.
It's lava.
O lav.
All right, it's lava.
Tamam, lav.
All right, we know that stuff is lava.
Tamam, artık bu şeyin lav olduğunu biliyoruz.
That lava is coming from a vent.
Lav bir delikten çıkıyor.
- Hey, lava's moving round the bus!
- Hey, lav otobüsün çevresinden dolaşıyor.
Just a relentless tide of lava melting the street itself.
Durmak bilmez bir lav akıntısı sokağın kendisini eritiyor.
Once you get this lava to pool, dump everything on it, all at once, to form a crust.
Şu lavı durdurduğumuzda elinizdeki herşeyi aynı anda kullanın, böylece kabuk bağlar.
- There is lava in the Red Line.
- Red Line'da lav akıntısı var.
- I've never tracked lava under a city before.
- Daha önce hiç şehir altında lav takip etmedim.
I'm lava.
Ben lavım.
- The weight of this lava has to be intense.
- Bu lavın basıncı oldukça büyük olmalı.
... um das Lava zuruckdrangen.
-... um das Lava zuruckdrangen.
It's like a lava tube.
Bir lav tüpü gibi.
All right, here's what the lava is doing.
Tamam, işte lavın yapacağı :
Lava'll break through here.
Lav tam buradan çıkacak.
The concrete walls are holding up against the lava as it streams towards the Pacific.
Beton duvarlar Pasifik'e doğru akan lavı tutuyor.
The lava is subsiding.
Lav sakinleşiyor.
- Uh... hot lava.
- Sıcak lava.
Lava spewing, hot ash.
Lav püskürtürler, sıcak kül.
- Al what good is a massage chair gonna do you in prison when a guy named Lava Joe has just made you his bride?
Al, Lava Joe adında bir adam kodeste seni gözüne kestirdiğinde masaj sandalyesi bir işine yarar mı sence?
[Kent Brockman On TV] And so Springfield's heat wave continues... with today's temperature exceeding the record for this date... set way back four billion years ago... when the Earth was just a ball of molten lava.
Springfield'ın sıcaklık dalgası Dünya erimiş lavdan oluşan bir top şeklindeykenki yani dört milyar yıl önceki rekoru kırarak devam ediyor.
- Yes. It's like a lava lamp.
Evet, lav lambası gibi.
But now, a ticking time bomb of hot lava waits to engulf these people and end their miserable lives with one last fleeting moment of excruciatingly painful, burning agony.
Ama şimdi, sıcak lavlar etraflarını kuşatacak ve dayanılmaz derecede ağrılar çekerek, sefil hayatları sona erecek.
If we can dig a very large trench, we can divert the lava into a canyon.
Büyük bir çukur kazarsak, lavları, bir kanyonun içine yönlendirebiliriz.
As we near the top of the mountain, the chances of our encountering some lava becomes great.
Dağın üst kısmına yaklaşırsak lavlar ile karşılaşma ihtimalimiz artar.
That lava's coming right for us!
Lavlar, tam bize doğru geliyor.
It now looks as if the missing children are trapped in the path of hot, nasty lava.
Kayıp çocuklar, yolda, lavlar ile sıkışmış durumdalar.
The lava is following the trench into the canyon!
Lav, kanyonun içine aktı.
And the goal is to get her into the lava pit.
- Ve amaç onu lav çukuruna götürmek.
Where's that lava pit you want me to dump her in?
Onu içine atmamı istediğin şu lav çukuru nerde?
In 1972, it was against code to have a hotel bed 2 feet from a door that opens inwards 7 feet from a fish tank or a lava lamp or 3 feet from a radiant heater.
1972'deki düzenlemeye göre bir otel yatağının içeriye doğru açılan bir kapıya en az 60 santim akvaryuma veya lambaya 2 metre kalorifer peteğine ise 1 metre uzaklıkta olması gerekiyordu.
- I knew that the seventies were back in full swing, man, but... that is up there with bean bag chairs and lava lamps.
- 70'leri tekrar yaşadığımızı biliyordum, adamım, ama... bu tamamen fasülye çantaları veya lav lambaları kadar uçuk bir fikir.
Jerry, who Samantha met at Brooke's wedding... took her to Lava, New York's restaurant du jour.
Samantha, Jerry ile Brooke'un düğününde tanışmıştı beraber bir restauranta gittiler.
It takes more than a little lava to stop Captain Proton.
Kaptan Proton'u durdurmak için ufak bir lavdan, daha fazlası gerekir.
Everyone died of suffocation before the lava started to flow.
Lav gelmeden önce herkes boğularak ölmüş.
- Lava?
- Lav?
Lieutenant Neeley near the lava tube, Bashir and I in the dunes.
Ben ve Bashir kum tepelerinde olacağız.
And just beyond that, a lava pit.
Ve hemen bunun ötesinde, lav çukuru.
That lava's coming right for us!
— İmdat!