English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ L ] / Lavery

Lavery tradutor Turco

84 parallel translation
If you're going to take this case, Mr. Marlowe... the first person you should see is Chris Lavery.
Bu davayı alırsanız bay Marlowe görüşeceğiniz ilk kişi Chris Lavery olmalı.
The mystery is that I ran into Chris Lavery last week... and he said he hadn't seen Chrystal Kingsby for two months.
Esrarengiz olan, geçen hafta Chris Lavery'e rastlamış olmam ve bana Crystal Kingsby'i 2 aydır görmediğini söylemesi.
Besides that... Chrystal Kingsby isn't a big enough fool to marry Chris Lavery.
Ayrıca Crystal Kingsby, Chris Lavery ile evlenecek kadar aptal değildir.
You don't marry the Chris Laverys of this world.
Chris Lavery gibileri evlenmek için değildir.
What's Chris Lavery like?
Chris Lavery nasıl biri?
You want to marry Kingsby because Lavery jilted you, eh?
Kingsby'yle evlenmek istiyorsun, çünkü Lavery seni reddetti değil mi?
I'll let you know what Lavery says.
Lavery'nin anlattıklarından seni haberdar ederim.
- Chris Lavery?
- Chris Lavery mi?
Why don't you tell me where Mrs. Kingsby is?
Lavery, neden bana bayan Kingsby'nin nerede olduğunu söylemiyorsun?
It was a boy in gray named Chris Lavery, a Southern gentleman.
Chris Lavery adında biriydi, güneyli bir centilmen.
- Looks like that big ring Lavery wears.
Lavery'nin taktığı kocaman yüzüğe benziyor.
Lavery's a Swede.
Lavery İsveçlidir.
That's our boy Lavery.
Bu bizim oğlan - Lavery.
If that's what you want, I'll go on with this and see Lavery today.
İstediğin buysa devam edeceğim ve bugün Lavery'i göreceğim.
- Why Lavery?
- Neden Lavery?
Stay away from Lavery.
Lavery'den uzak dur.
- And remember, stay away from Lavery.
- Ve unutma, Lavery'den uzak dur.
I'm not to fall in love with you and I'm not to see Lavery.
Sana aşık olmayacağım ve Lavery'i görmeyeceğim.
Do you mean he's behind in his car payments, too?
Bay Lavery arabasının ödemelerini de mi aksatıyor yani?
I wonder why Mr. Lavery left it on the stairs.
Bay Lavery onu neden merdivenlerde bırakmış acaba?
Lavery is a little eccentric.
Lavery biraz alışılmadık bir tip.
I'm sure the Bay City police would frown upon us disturbing him over such a trifle.
Eminim ki Bay City polisi Lavery'i böyle önemsiz bir konuda rahatsız ettiğimiz için bize sert çıkacaktır.
Well, I'll give it to Lavery when he comes home.
Geldiğinde ben Lavery'e veririm.
- Lavery's dead.
- Lavery öldü.
Were you afraid of Lavery talking, Miss Fromsett?
Lavery'nin ötmesinden mi korktun bayan Fromsett?
- You went to see Lavery.
- Lavery'i görmeye gittin.
I repeatedly told you not to go see Lavery.
Sana defalarca Lavery'i görmeye gitmemeni söylemiştim.
I found it on the dresser in Lavery's bedroom.
Lavery'nin yatak odasındaki şifonyerin üzerinde buldum.
- And whoever killed Lavery. - Yeah.
- Ve Lavery'i her kim öldürmüşse.
- Chris Lavery wouldn't say so.
- Chris Lavery buna'hayır'derdi.
Your wife was mixed up with Lavery.
Karınızın Lavery ile ilişkisi vardı.
You say Lavery's murdered.
Lavery'nin öldüğünü söylediniz.
Like Lavery's was.
Tıpkı Lavery gibi.
As a matter of fact, she knew Lavery.
Aslına bakarsanız Lavery'i tanıyordu.
You said you'd come back and get Lavery.
Geri gelip Lavery'i haklayacağını söylemiştin.
I knew a little about this dead guy, Lavery.
Ölen adamı biraz tanıyordum, Lavery'i.
Chris Lavery was supposed to be the guy Kingsby's wife ran off with.
Chris Lavery'nin, Kingsby'nin karısının beraber kaçtığı adam olması gerekiyordu.
I came here day before yesterday to ask Lavery if he knew where she was.
Önceki gün buraya, Lavery ile kadının yerini biliyor mu diye konuşmaya geldim.
What was Lavery's story about Kingsby's wife?
Lavery, Kingsby'nin karısı hakkında ne anlattı?
I came to see Chris Lavery today and he was dead.
Bugün Chris Lavery'i görmeye geldim ve ölmüştü.
I tell you this, the only reason I'm giving you a chance to talk... is that the coroner reports despite appearances... Lavery was killed last night.
Şunu iyi bil Marlowe, sana konuşma şansı vermemin tek sebebi... sorgu yargıcının raporuna göre, görünenin aksine Lavery'nin dün gece öldürülmüş olmasıdır.
'Cause he knew Lavery and he knew her.
Çünkü Lavery'i de onu da tanıyordu.
The cops say Lavery was killed the night before we met in his house.
Polis, Lavery'in evde karşılaşmamızdan bir gece önce öldürüldüğünü söylüyor.
- You shot Lavery, didn't you?
- Lavery'i sen öldürdün değil mi?
- You met Lavery in El Paso.
- El Paso'da Lavery'e rastladım.
I'll bet that went big with Lavery.
- Lavery'de işe yaradığına eminim. - Lütfen.
They'll convict her for Chrystal's murder or Lavery's.
Onu Crystal ya da Lavery cinayetinden mahkum edecekler.
She murdered the Almore woman, Chrystal Kingsby, and Chris Lavery.
Almore'un karısını, Crystal Kingsby'i ve Chris Lavery'i öldürdü.
And waving to her fans is Lola Lavery.
Ve Lola Lavery hayranlarını selamlıyor.
Where does Chris Lavery live?
- Chris Lavery nerede oturuyor?
I'm not even one of his tame friends.
Bay Lavery'nin efendi arkadaşlarından dahi değilim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]