Leann tradutor Turco
221 parallel translation
LEANN : Good afternoon.
- İyi günler.
LEANN : That's the owner.
- O buranın sahibidir.
LEANN : Mr. Tillis is right in there.
- Bay Tillis hemen şurada.
LEANN : Mr. Tillis, Carl's on the phone.
Bay Tillis, Carl arıyor.
The last time I talked with her- - my wife Leann- -
Karımla son konuştuğumda,
After, I was gonna meet Leann and Jamey at the Pizza Hut.
Daha sonra karım ve oğlumla Pizza Hut'da buluşacaktık.
Let's give a big Coyote welcome to LeAnn Rimes.
Let's give abig Coyote welcome to LeAnn Rimes.
How he'd sit at the table annd leann his chair back onn the legs the way he did?
Masada nasıl oturduğunu ve bacaklarıyla sandalyeyi nasıl geriye yasladığını?
LeAnn Goodman.
LeAnn Goodman.
Tox screen came back on LeAnn Goodman.
LeAnn Goodman'ın zehir taraması sonucu geldi.
LeAnn Goodman was found... first, but she had bedsores.
Önce LeAnn Goodman bulundu ama, yatak yaraları vardı.
The first is a woman named... LeAnn Goodman.
İlki LeAnn Goodman adında bir kadın.
Leann, something's wrong, send security.
Leann, bir sorun var, güvenliği gönder.
It's LeAnn Pembers.
Leann Pembers.
And I'm guessing LeAnn Pembers did not win the Florida lottery.
Ve sanıyorum Leann Pembers Florida lotosunu kazanmamıştı.
I don't know if LeAnn ever was in Florida, but she did, however, spend a little time in Georgia.
Leann hiç Florida'da bulundu mu bilmiyorum, ama her nasılsa... Georgia'da biraz vakit geçirmiş.
LeAnn Pembers is not a lottery winner.
Leann Pembers bir loto talihlisi değilmiş.
LeAnn Pembers is a con artist. Yeah.
Leann Pembers bir dolandırıcıymış.
Looks like LeAnn Pembers had a friend.
Görünüşe bakılırsa Leann Pembers'ın bir arkadaşı varmış.
LeAnn gave us a phone.
Leann bize bir telefon verdi.
I do some other phone work as well, but LeAnn wasn't a part of that.
Ben başka telefon işleri de yürütüyordüm. Ama Leann bunun bir parçası değildi.
How was it that LeAnn passed?
Leann nasıl ölmüş?
He sucked the life right out of LeAnn.
Leann'in hayatını berbat etti.
Looks like the same kind of blade that got LeAnn Pembers.
Görünüşe bakılırsa Leann Pembers'ı öldüren bıçakla aynı.
She wrote Ben's name on her flesh.
Leann vücuduna Ben'in adını yazdırmış.
Thanks, Leann.
Teşekkürler, Leann.
No wonder why Leann moved out.
Leann'in taşınmasına şaşmamalı.
Okay, I think that you're still messed up over Leann.
Tamam, bence Leann konusunda hala darmadağınsın.
You think if you flirt with Taylor maybe Leann'll get jealous and come back to you.
Taylor'la flört edersen Leann'in kıskanıp sana geri dönebileceğini düşünüyorsun.
- Hey, Leann.
- Hey, Leann. Merhaba.
Hey, it's Leann.
Hey, bu Leann.
Leann, what is it?
Leann, ne oldu?
Leann?
Leann?
Leann!
Leann!
Leann, are you still there?
Leann, hala orada mısın?
- Leann?
- Leann?
- Leann!
Hayır! - Leann!
Yeah, Leann told me the same thing happened to Shelley before she drowned.
Evet Leann, Shelley boğulmadan önce ona da aynısının olduğunu söyledi.
I'm just saying what Leann said.
Leann'in dediğini diyorum.
He had a thing for Leann.
Leann için bir şeyler hissediyordu.
From Leann's phone.
Leann'in telefonundan.
That's the exact same thing that Leann told me right before she...
Aynısını bana Leann söylemişti, hem de tam şeyden önce...
And what about Leann and the voice mails?
Peki ya Leann ve sesli mesajlar?
Leann got a phone call, and so did Brian, right before they died.
Ölmeden hemen önce hem Leann'e hem de Brian'a telefon geldi.
Brian was called by Leann, Leann was called by Shelley, and Shelley was called from my sister.
Leann Brian'ı aramış, Shelley Leann'i aramış ve kız kardeşim de Shelley'i aramış.
I heard it both times, before Leann and Brian- -
Bunu iki kere duydum, Leann ve Brian'dan önce...
That was our very own Leann West, about to report live from Boylan Plaza yesterday.
Leann West, Canlı görüntüleriyle Boylan Plaza'dan karşınızdaydı.
Leann and her cameraman are setting up for their live broadcast.
Leann ve kameramanı, canlı yayınları için hazırlanıyordu.
protest. Leann West was on the other end of that phone.
Leann West telefondaki diğer kişiydi.
It's got your fingerprints all over it, Leann.
Her yerinde parmak izin var, Leann.
But she loved him.
Fakat Leann onu seviyordu.