Leave him out of this tradutor Turco
74 parallel translation
- Leave him out of this.
- Onu karıştırma.
Get him on the phone. You leave him out of this.
Onu bu işin dışında bırak.
Leave him out of this!
Onu hiç katma!
Go with God. Leave Him out of this, huh?
Onu bu işe karıştırmayın, ha?
- Leave him out of this!
- Onu bu işe karıştırma!
- Leave him out of this
- Onu bu konuya karıştırma.
Leave him out of this.
Onu karıştırma.
- Leave him out of this.
- Onu bu işe karıştırma.
- You leave him out of this! - Stop it!
- Onu bu işe karıştırma!
Just leave him out of this.
Onu rahat bırak.
Leave him out of this.
Onu bu işin dışında tutun.
I'M NOT HIS SUGAR DADDY, AND WOULD YOU PLEASE LEAVE HIM OUT OF THIS?
Onun tatlı babası değilim, onu buna katmazsan...
- Leave him out of this.
- Onu karıştırma buna.
He speaks! I didn't think you had a tongue. Leave him out of this.
Bizim duymak istediğimiz şeyleri söylüyorsun, ama onları sana söyleyen Kohlar zaten.
- You leave him out of this.
- Onu bu işe karıştırma.
- You swore you'd leave him out of this.
Bunu olayın dışında tutacağına yemin ettin.
- Just leave him out of this, okay?
- Onu bu işe karıştırma, tamam mı?
Why don't you leave him out of this for once?
Neden bir kez bile onu işin dışında tutmuyorsun?
- Leave him out of this!
- Onu bunun içine dahil etme!
- Can we leave him out of this please?
- Onu bundan ayrı tutabilir miyiz lütfen?
- Can we leave him out of this please?
- Onu bundan ayrı tutabilir miyiz lütfen? - Neden?
You leave him out of this.
Onu bu işe karıştırma.
You goddamn leave him out of this.
Onu bu işe karıştırma.
You leave him out of this.
Onu bundan uzak tut.
Tell him it wasn't my idea to leave him out of this.
Onu bu işin dışında tutmak benim fikrim değildi.
Vince... just leave him out of this, okay?
Vince... Sadece onu bu işe karıştırma, tamam mı?
- You leave him out of this.
- Onu bu işin dışında bırakın.
- Just leave him out of this.
- Onu bu işe bulaştırmayın.
But you have to leave him out of this.
Ama onu bu işin dışında tutmalısın.
Leave him out of this.
Onu bu işe karıştırma.
Leave him out of this
Onu bu işten uzak tut.
He's my fiancà ©, and I told you to leave him out of this.
Nişanlım! Sana onu bu işe bulaştırma demiştim.
No, we'll leave him out of this one.
Hayır, onu bunun dışında bırakacağız.
Okay, his name is Silas, leave him out of this.
Onun adı Silas. Onu bu işe karıştırma.
Tammy, leave him out of this.
Tammy, onu bu işe karıştırma.
Leave him out of this.
Onu karıştırma bu duruma.
Leave him out of this.
- Onu bu işe karıştırma.
Leave him out of this!
Onu karıştırmayın!
Leave him out of this
Onun hakkında konuşmayı bırak.
You're not his mama, you're an analyst. Leave him alone. He'll come out of this by himself.
Sen onun annesi değilsin, bir analistsin onu kendi haline bırak, bu durumdan kendisi kurtulacaktır.
Shh! Leave him out of this, all right?
Onu bu işe karıştırma, tamam mı?
- Leave him out of this. You're not doing this for him or for me.
Bunu onun veya benim için yapmıyorsun.
This is between you and I. Leave him out of it.
Bu, seninle benim aramda. Onu bu işe karıştırma.
- I'd rather leave him out of this.
Onu bu işin dışında tutmak istiyorum.
Leave him out of this.
Onu bu işe bulaştırma.
Leave him out of this.
Bu onu bırakın.
Now how this plays out and what you get out of it, in the end, I'm going to leave entirely up to him.
Bunun nasıl geliştiğine ve sonunda senin ne alacağına onun karar vermesini isteyecegim.
Leave him out of all this.
Onu bütün bunlardan uzak tut.
You're gonna leave this bar, you're gonna get out of town, You're gonna go home to daddy, And tell him that your business went bust.
Barı terk edeceksin, şehri terk edeceksin, babanın yanına, evine döneceksin ve ona işlerin yolunda gitmediğini söyleyeceksin.
Leave him and my mother out of this, please.
Annemi bu konuya karıştırma, lütfen.
Now it doesn't make me happy That you probably have to release him, but I would ask At this point, you leave my interpreter out of it.
Onu muhtemelen serbest bırakanız gerekecek ve bu hoşuma gitmiyor ama rica ediyorum, tercümanımı bu işe karıştırmayın.