Leckie tradutor Turco
68 parallel translation
I'm Detective Senior Sergeant Leckie.
Ben kıdemli detektif Leckie.
He's fine, Mr Leckie.
O iyi bay leckie.
Detective Senior Sergeant Nathan Leckie and Joshua Daniel Cody.
Leckie ve Joshua Daniel Cody ile olan görüşmenin kanıtıdır.
Leckie was running the whole
Leckie görüşme boyunca istekliydi
I just want you to know I don't bear you any ill will, Mr Leckie.
Sadece şunu bilmeni isterim ki, sana herhangi bir kin gütmüyorum.
Hey, who you writing to, leckie?
Sen kime yazıyorsun, Leckie?
Aw, come on, leckie.
Hadi, Leckie.
- Private leckie.
- Er Leckie.
Your friend, Robert Leckie. "
"Arkadaşın, Robert Leckie."
Hey, Leckie, you're not in "H" Company anymore.
Baksana Leckie, H Takımına bağlı değilsin sen artık. Değilim komutanım.
Well, that's marine corps in a nutshell, isn't it, Leckie?
Deniz Piyade nelere kadir işte, değil mi Leckie?
It's Leckie, it's Leckie, it's Leckie!
Leckie, Leckie. Leckie!
Leckie, go to the intelligence tent!
Leckie, istihbarat çadırına git!
Leckie, Phillips, check that hut.
Leckie, Phillips, şu çadıra bakın.
Leckie?
Leckie?
Get out of my tent, leckie.
Çadırımdan defol Leckie!
- Leckie! - Keep hammering. - That you, lieutenant Larkin?
Siz misiniz Yüzbaşı Larkin?
Don't get cute with me, leckie.
Şirinlik yapma bana Leckie.
Sorry, leckie, no magic pill.
Kusura bakma Leckie, büyülü hap kalmadı.
Hey, Leckie, your parents ever send you your dress blues?
Baksana Leckie, annenler mavi üniformanı gönderdi mi?
Hey, Leckie, food.
Baksana Leckie, yemek zamanı!
Leckie, hot food.
Leckie, sıcak yemek var!
Hey, Leckie.
Selam Leckie.
Thanks, Leckie.
Sağ ol Leckie.
Bob leckie.
Bob Leckie.
I hope it's quick and easy for you, Leckie.
Umarım senin için hızlı ve kolay olur, Leckie.
Bob Leckie.
Bob Leckie.
Professor Leckie, enlighten us.
Profesör Leckie, aydınlatın bizi.
- Leckie, you gotta stop this.
- Leckie, bunu kesmen lazım!
Robert leckie, Mrs. Keller.
Robert Leckie, Bayan Keller.
Robert leckie.
Robert Leckie.
- Leckie : Amen.
- Amin.
- Oh hey, Leckie, come on!
- Hey, Leckie, hadi!
- Hey, Leckie, what the hell?
- Leckie, ne oluyor?
- Hey, Leckie!
- Hey, Leckie!
Well, you've got guts, Leckie.
Bayağı cesursun, Leckie.
- Leckie.
- Leckie.
I fled the Leckie household.
Ben de Leckie ev ahalisinden kaçtım.
Well, Marion and Foddy Leckie, they didn't want eight kids.
Marion ve Foddy Leckie, sekiz çocuk istemiyorlardı.
Leckie.
Leckie.
Leckie, god love you.
Leckie, Tanrı seni korusun.
Leckie, what are you doing?
Leckie, ne yapıyorsun?
Leckie was just covering.
Leckie yerime bakıyordu.
Leckie.
Leckie'yi.
- Leckie, you gotta move!
- Leckie, acele etmelisin!
Leckie!
Leckie!
Eugene Sledge, Robert Leckie and John Basilone.
Eugene Sledge, Robert Leckie ve John Basilone.
Robert Leckie was a writer before the war.
Robert Leckie savaştan önce bir yazardı.
Bob Leckie.
Ben Bob Leckie.
Leckie's voice : " the foe you gave was strong and brave
" Verdiğin düşman, güçlü ve cesurdu.
- Can't get the tent stakes in.
Leckie!