English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ L ] / Let's do this thing

Let's do this thing tradutor Turco

270 parallel translation
There must have been something deep inside you from the very start that let you do this thing, but there's always been something deep inside me that would never let me do it, - and would never let me be a party to it.
Sana bunu yaptıran, çok öncelerde senin içinde başlayan bir şeyler olmalı ama benim içimde de bunu yapmamı engelleyen bir şeyler vardı ve bunun için bir parti yapmamı engelleyen şeyler.
Honey, let's do this thing right.
Tatlım, şunu doğru düzgün yapalım.
Let's go, darlin'. Let's do this thing now, I ain't got all day.
Şu şeyi şimdi yapalım, bütün gün bekleyemem.
Let's do this thing at dawn.
Şu işi şafakta yapalım.
Let's do this thing.
Hadi bakalım.
Let's say we do this thing you're suggesting.
Diyelim ki önerini dinledik.
Let's just do this thing.
Sadece bunu yapalım.
So let's do this thing.
O yüzden yapalım şunu.
Now, let's do this thing.
Hadi şu işi halledelim.
- Oh, yeah. Heh. Let's do this thing.
Evet, gidiyoruz.
Let's go do this thing.
Şu işleri yapalım.
Let's do this thing right for Frank.
Dinleyin, bunu Frank için halledelim.
Let's do this thing!
Hadi şu işi yapalım!
Let's just pretend the whole thing never happened and do this some other time.
Tüm bu olayların hiçbiri yaşanmamış gibi davranalım bunu başka bir zaman yapalım.
All right, let's do this thing.
Pekâlâ, bitirelim şu işi.
- Okay, so let's do this thing.
- Pekala hadi şimdi şu işi yapalım.
If we're gonna do this. let's agree on one thing. okay?
Bunu yapacaksak bir konuda anlaşalım, olur mu?
- OK. Let's do this thing.
Hadi başlayalım.
Let's do this obituary thing, okay?
Şu ilan işini halledelim, olur mu?
Let's do this thing!
Bitirelim şu işi!
Let's do this thing.
Hadi işe koyulalım.
- Let's do this thing.
- Hadi bitirelim şunu.
People, let's just do this thing. Alright?
Şu işi yapalım haydi.
Let's do this thing and get the hell out of here.
Buradan gidelim.
Let's do this thing now.
Hadi yapalım şu işi.
Come on, you guys, let's do this thing. Come on!
Haydi çocuklar oraya gidelim, haydi.
Let's do this thing!
Hadi bitirelim şu işi!
All right, let's do this thing.
Tamam, hadi şu işi bitirelim.
Let's do this thing.
Hadi şu şeyi yapalım.
Now, let's run down the list of people we know who have weapons that could do this sort of thing. Nobody, that's who!
Bunu yapabilecek silahlara sahip kimleri tanıdığımızı sayalım.
Let's do this thing.
Hadi şu işi bitirelim.
Guys, let's do this thing!
Hadi yapalım şunu!
Look, let's just do this thing.
Bak, şöyle yapalım.
Let's see what we can do with this lovely, lovely thing that goes past all racial conflict and all kinds of conflicts.
Bakalım bu sevimli mi sevimli şeyle neler yapabileceğiz öyle bir şey ki, bütün o ırk çatışmalarını unutturur diğer bütün çatışmaları unutturduğu gibi.
Let's see what we can do with this lovely, lovely thing that goes past all racial conflict and all kinds of conflict.
Bakalım bu sevimli mi sevimli şeyle neler yapabileceğiz öyle bir şey ki, bütün o ırk çatışmalarını unutturur diğer bütün çatışmaları unutturduğu gibi.
Let's see what this thing can do. Yeah!
Neler yapebileceğini görelim Evet!
- Let's do this thing!
- Hadi şu şeyi yapalım! - Başlayın!
Look, I gota go do this thing but let's grab a beer later Catch up
Dinle, şimdi bu işi halletmem lazım, ama sonrasında bira içmeye gidelim. Sizi yakalarım.
Let's do this thing.
Yapalım haydi şunu.
All right, let's do this thing!
Pekala, Hadi yapalım!
Let's do this thing.
Geçtin. Hadi başlayalım.
- Let's do this thing right here.
- Let's do this thing right here.
Let's see what this thing can do.
Bakalım ne kadar hızlıymış.
All right, let's do this thing.
Pekala, halledelim şu işi.
Let's just do this thing, shall we?
Hadi şunu yapalım. Başlayalım mı? Başlıyoruz.
Let's do this thing.
Hadi yapalım şunu.
Let's do this thing.
Başlayalım.
Let's do this thing.
Yapalım bunu.
Now let's talk about how much I can't do this. I knew it would be a thing working for your mother... but it's perfect timing.
- Annenle çalışmak senin için zor olacak, ama zamanlama mükemmel.
Let's do this thing!
Hadi yapalım!
Now let's do this thing and get out of here.
Şunu bir an önce yapalım ve gidelim artık.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]