Let's face it tradutor Turco
1,500 parallel translation
Let's face it, Cassie.
Kabul edelim, Cassie.
I know it's not your fault but let's face it, it's my dad who feeds us.
Biliyorum senin suçun değil, ama artık bununla yüzleşmelisin. O bizim eve bakan kişi, benim babam.
That's what happened in Argentina, but much more intensely, let's face it, when Menem was in power.
Arjantin'de olan da budur, ama kabul edelim ki, Menem iktidarında bu çok daha şiddetli olmuştur.
Let's face it, you're not that easy to understand sometimes.
Kabul edelim. Bazen seni anlamak kolay olmuyor.
Let's face it. I'm better with money than you are.
Ben parayı senden daha iyi kullanırım.
- Let's face it, Michael.
- Kendini kandırma Michael.
I mean, let's face it, the Elder said this could be nothing.
Yani, o da kabul edelim, Elder bu hiçbir şey olabileceğini söyledi.
Hey, so you're top on the good talk, but let's face it's fox which is selling you how it feel good.
Hey, demek iyi konuşmacı sensin, ama bu kurnazın kendinizi nasıl iyi hissedersiniz saçmalığı baydı artık.
I mean, come on, mom, let's face it - - we drive each other crazy.
Yani, hadi anne. Yüzleş artık. Birbirimizi çılgına çeviriyoruz.
Lynette, you are a great mother, but let's face it, your kids are... a challenge.
Lynette, sen harika bir annesin. Senin çocukların... uğraştırıcı.
Let's face it, you're not gonna find anyone who did it as well as she did.
İşini onun kadar iyi yapan birini hiçbir yerde bulamayacaksınız.
I mean, let's face it.
Kabul edelim.
What will happen when the relationship goes sour... as, let's face it, most of Lorelai's relationships do?
İlişki bozulunca ne olacak? Kabul edelim ki Lorelai'ın ilişkilerinin çoğu öyle olur.
And let's face it, crowd's not too hot on me, either.
İtiraf ediyorum, seyirciler beni de pek beğenmez.
And let's face it, I'm a more believable scumbag than you.
Kabul edelim ki benden daha iyi serseri olur.
Let's face it Dad, not even Christian can get laid in a Volvo wagon.
Christian bile bir steyşın Volvo'yla kadın atmayı beceremez.
Listen, you may not have Kirsten's experience- - well, let's face it, any experience- -
Bak, sende Kirsten'ın bazı tecrübeleri olmayabilir aa.. yüzleşelim.. hiçbiri olmayabilir.
And it's already awkward. Let's face it, relationships almost always end badly.
Ve bu zaten çok garip bi düşünsene, ilişkilerimiz hep kötü sonla bitiyor...
Yes, but more importantly, she's with Ryan, who right now, let's face it, looks like Prince Charming.
Evet, ama daha önemlisi, Ryan'la birlikte olması, bir baksana, sanki beyaz atlı prens gibi.
Let's face it, brian.
Dürüst olalım, Brian.
Let's face it.
Kabul edelim.
For the last couple of months I have been adrift in a sea of puppy dogs, lollipops and, let's face it, mediocre metaphors.
Geçen birkaç ay boyunca yavru köpeklerle, lolipoplarla ve vasat metaforlarla dolu bir denizde başıboş gezdim.
And I know it's coming from a good place because, well, let's face it, the woman lives and dies for me.
Biliyorum ki ardında iyi düşünceler var, kabul edelim, kadın benim için yaşayıp benim için ölüyor.
You're not gonna kill him, and let's face it.
Onu öldürmeyeceksin, yüzleşelim bunla.
- Let's face it, women are more devious than men.
Kabul edelim ki kadınlar erkeklerden daha karmaşık.
Let's face it.
Gerçek bu.
Let's face it, I'm not that complex.
Yüzleş bununla, o kadar da karmaşık değilim.
Let's face it, it was all about being picked on or getting left out.
Yüzleşelim, her şey alay ya da ihmal etmekle ilgiliydi.
No offense, but let's face it, you're 10.
Sakın üzerine alınma ama doğruya doğru. Daha 10 yaşındasın.
But let's face it.
Ama yüzleşelim.
Let's just face it.
- Gerçekle yüzleşelim.
Well, let's face it, you need a job.
Kabul edelim, işe ihtiyacınız var.
Now... if we make Maurice a woman with aids... and, let's face it, heterosexuals are getting aids...
Şimdi AIDS'li kadın Maurice'ı konu alan bir film yapsak... gör bak, çok sayıda heteroseksüel AIDS olur... Robert.
You're the adult here. I was counting on you to know the mechanics, because - Well, let's face it, as a baby all I've got to go on is beer commercial innuendo and that myth about where babies come from.
Mekanik konusunda sana güveniyordum, bir bebek olarak tek bildiğim bebeklerin nereden geldiği hakkındaki efsane.
No, l-l-let's face it.
Hayır, şunu kabul edin ;
I'm in a bakery shopping for a pie... so you can put it in some girl's face... who wouldn't let you get down her pants.
Onu soymana izin vermediği için kızın birinin suratına yapıştırasın diye turta almak üzere bir pastanedeyim.
Let's face it, we'll never find it.
Dürüst olalım. Onu hiç bulamayacağız.
Oh, Roger, let's face it, that building is you.
Ah Roger, kabul edelim, o bina tam sensin.
Let's face it, I'm betrayed
Dürüst olalım, aldatıldım
Let's face it.
Anla artık.
But then, let's face it.
Ama bununla yüzleş artık.
Look, let's face it, we're stuffed al ready.
Baksana, hadi üstünü örtelim, nasıl olsa tıkandık.
Let's face it, I'm the boss's son-in-law.
Doğruya doğru, burada patronun damadıyım.
Let's face it, Dove.
İtiraf et, Dove.
- All right. Well, let me get a look at his face. I'll tell you in two seconds if it's him or not.
- Tamam yüzüne bakar bakmaz kimliğini söylerim.
Let's face it, Elvis. The movies ain't doin'what they used to, and the records, they're not doin'much better.
Kabul edelim Elvis Filmler eskisi kadar satmıyor ve plak satışları da daha iyi sayılmaz
Let's face it. I'm no good at this.
- Açık konuşalım, hiç iyi değilim bu oyunda.
When you're on a medium like ABC's Wide World of Sports... and it's your run being beamed out to 1 50 million people, let's face it-if you put it down, it's going to change your life.
ABC'nin, Sporun Vahşi Dünyası gibi bir programa çıkıyorsanız ve 150 milyon insana gösterilme sırası sizdeyse kabul etmeniz gerek. Başarılı olursanız, bu hayatınızı değiştirir.
Well, let's face it, darling, you are a little different.
Haklısın canım, şu bir gerçek ki sen biraz farklısın.
Let's face it, Sarah wasn't the sharpest knife in the drawer.
Kabul edelim... Sarah çekmecedeki en keskin bıçak değildi.
Probably because... let's face it... you people haven't been great with the others.
Muhtemelen, kabullenin, siz diğerlerine pek iyi davranmadınız.
face it 390
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's over 4654
it's cold 680
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's over 4654
it's cold 680
it's ok 4874
it's okay 22028
it is good 116
it's warm 139
itchy 49
itis 22
it's me 10254
italy 247
italian 217
it was 5878
it's okay 22028
it is good 116
it's warm 139
itchy 49
itis 22
it's me 10254
italy 247
italian 217
it was 5878
it's not 5855
it's all right 8832
itch 25
it's about damn time 34
items 25
itself 24
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's a girl 287
it's all right 8832
itch 25
it's about damn time 34
items 25
itself 24
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's a girl 287