English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ L ] / Let's have a baby

Let's have a baby tradutor Turco

73 parallel translation
Let's have a new story, baby.
Başka masal anlat.
Come on, baby. Let's have a bath.
Gelin yavrularım, yıkanalım.
If Blanche will only let us out of that clause in the contract which says that we have to make a picture with Baby Jane for every picture that we make with Blanche.
Eğer Blanche bizi kontrattaki "Blanche'la yaptığımız her film için Jane'le film yapmak zorunda olduğumuzu" söyleyen... şu maddenin dışında tutacak olursa.
And let's have a house for us alone... - And for your baby. - You can't do that.
Trende o krizim tuttuğunda ve bana ilacımı verdiğinde gerçekten mutlu oldum.
Let's have a baby.
Bir çocuk yapalım.
"Let's have a baby." La-la-la!
"Hadi çocuk yapalım!" Anlat, anlat!
"Let's have a baby." La-la-la!
"Hadi bebek yapalım"! Anlat, anlat! "
Let's go into hiding and have the baby And lead a peaceful life
Hadi benimle gel, saklanıp, kendi ailemizi kuralım ve huzurlu bir hayatımız olsun
Mexico! Let's go to Mexico and have a baby!
Meksika'ya gidip bebeğimizi dünyaya getirelim.
- Lenny, let's have a baby.
- Lenny hadi biz de bebek yapalım?
We get to carry on and plan the sequel'cause let's face it, baby, these days ya gotta have a sequel!
Yaşamak ve sonrasını planlamak zorundayız. Çünkü kabul et bebek, günümüzde mutlaka devamı da olur.
Oh, let's have a look Baby clothes
- Nedir onlar? Bebek kıyafetleri.
- Oh, Nathan, let's have a baby.
Bu renk sana yakışmış. Nathan, hadi bebek yapalım.
Let's have a good life... with the baby.
Güzel bir hayat yaşayalım... bebeğimizle.
I'm going to have this baby and you are going to support it. I'll let you know if it's a boy or a girl.
Kız mı erkek mi, söylerim.
We've raised you since you were a baby, given you the food off our table even let you have Dudley's second bedroom purely out of the goodness of our hearts.
Bebekliğinden beri seni biz büyüttük, soframızda yemek yedirdik. Dudley'nin eski odasını bile verdik. Bunları sadece iyi kalpli olduğumuz için yaptık.
You know, I have to let you in on a little secret, baby.
Bebeğim sana bir sır vermem lazım.
Let's have a baby first.
Öncelikle bebek yapalım.
I don't know! Let's just have a baby and find out
- Will, seninle yatmak istemiyorum.
" Come on, Jackson, let's have a baby.
Ona adam kaçırma denir. - " Hadi Jackson. Bebek yapalım?
Let's have a baby.
Haydi bebek yapalım.
Let's get married and have a baby.
Evlenelim ve bebek yapalım.
Dad, if it's a baby-boy, let's have everything in blue for him Blue clothes, blue shoes, blue pot, blue tub, blue swing... And suppose it's a baby-girl, let's have everything pink for her
baba, torunun oğlan olursa her eşyasını mavi renkte alalım.... mavi elbiseler, mavi ayakkabılar, mavi kaplar, mavi küvet, herşeyi mavi... ve kız olursa herşeyi pempe olacak... vay be!
Let's have a baby.
Bir bebek edinelim.
- Let's say there's this woman who wants to have a baby, but she can't get pregnant.
- Diyelim ki bebek sahibi olmak isteyen bir kadın var ama hamile kalamıyor.
Let's have a baby.
Bir bebek yapalım.
I'm putting that down in the pro "let's have a baby" category.
Bunu "bebek yapalım" kategorisinde sayıyorum.
You have to let us do this. It's a lovely thought but I really don't want a baby shower.
Bunu yapmamıza izin vermelisin.
Min-jae, let's have a baby.
Min-jae, bir bebegimiz olsun.
Let's have a baby.
Haydi bir bebek yapalım.
Let's have a baby, huh?
Doğuralım şu bebeği, değil mi?
Let's have a little fun, baby.
Biraz eğlenelim.
Let's- - let's have a baby.
Hadi- - Hadi çocuk yapalım.
Let's Have A Baby.
Bebek yapalım.
melinda : previously on ghost whisperer... let's have a baby.
Ghost Whisperer'ın önceki bölümlerinde... Hadi bebek yapalım.
Let's have a baby.
Hadi bebek yapalım.
He was all, like, let's have a baby.
Bebek isteyen oydu. "Hadi bebek yapalım çok şeker olacak" dedi.
Because, by that time, you had become so wired and so crazed that they would not have let us raise a goldfish, let alone a baby.
Çünkü o sırada o kadar takıntılı bir hale geldin ki bize değil bebek, balık bile vermezlerdi.
Let's have a baby.
Bebeğimiz olsun.
I am fluent in boy, and I am pretty sure That "what's the rush?" Doesn't mean "let's have a baby now."
Erkek dilini çok iyi bilirim ve eminim ki, bu "aceleye ne gerek var?" ın anlamı, "hadi hemen bebek yapalım" değil.
Let's have a look, shall we? There's your baby, and there's the heartbeat.
İşte bu bebeğiniz bu da onun kalp atışı.
Let's go have a baby.
- Hadi gidip doğuralım.
Let's go have a baby. Nicely done.
Harika.
No, like for let's have a baby shower for Trinette and the wee baby Seamus.
- Boğ beni. Hayır, Trinette ve Seamus bebek için doğum kutlaması yapalım diyorum.
Let's have a baby once we get married
Evlenince çocuk yaparız. Sorumluluk üstlenebilirim.
And if we have to have a baby now, then let's do it.
Yani, biz çok farklıyız. Ve bu da işi gerçekten zorlaştırıyor. - Amber, Amber...
No,'cause then we'd have to let him know that he's got a baby on the way.
Hayır. Çünkü o zaman bir de bebeği olacağını söylemem gerekir.
♪ oh, it feels so good ♪ to have you by my side on a Sunday morning ♪ let's work together, baby, yeah. ♪
# # # oh, it feels so good # # # # # # to have you by my side on a Sunday morning # # # # # # let's work together, baby, yeah. # # #
Doesn't bode well for my "let's have a baby" campaign.
Bu olay çocuk yapma fikrimi pek te desteklemedi.
Let's have a baby.
Bebek sahibi olalım.
Let's have a baby.
Bebek büyütelim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]