Let's not do that tradutor Turco
225 parallel translation
You can not let them do that.
Bilmiyorum. Buna izin veremezsiniz, beni özgür bırakmalısınız.
10 %... 300. That's not enough. Let's do 20 %.
- 300 lira - % 20 yapalım.
Should you ever think of me in Earls Court, that's where I'll be, helping Harry's parents with the lodgers, if you do ever think of me, try not to let it be too harshly.
Earls Court'da, pansiyonerlere hizmet için Harry'nin ailesine yardım ederken düşünebiliyor musun beni? Hiç aklına gelir miydi çok sert olmamaya çalış.
Let's not cause any trouble, pull any strokes... or do anything I'm gonna be sorry for... especially tomorrow in that television theater, because...
Sorun çıkarmayalım,.. ... pişman olacağım hiçbir şey yapmayalım özellikle yarın, televizyon tiyatrosunda, çünkü- -
Let me trap thee! And do you tell me of a woman's tongue... that gives not half so great a blow to hear... as will a chestnut in a farmer's fire?
Siz de gelmiş bana... kadının dilinden söz ediyorsunuz.
Anthony, let's not do too much more of that, okay?
Anthony, artık bundan, çok fazla yapmayalım, tamam mı?
I do not see how we can let you continue in this class... when it is clear that you do not understand the basic tenets.
Bu sınıfta devam edebileceğini sanmıyorum. Temel ilkeleri bile anlamıyorsun.
- Let's not do that.
- Bunu yapmayalım.
Let's not do that again.
Bunu bir daha yapmayalım.
But why - let's just, pss, get more specific - you ladies don't do, won't, I mean won't, I mean don't and not all of you, but why won't you do that
Ama neden - hadi açık olalım - siz kadınlar yapmıyorsunuz, yanaşmıyorsunuz,
Let me tell you something, Miss Assistant District Attorney. - Do not use that tone with me.
Bir şey söylemek istiyorum sayın savcı yardımcısı.
Let's say that it was one night of which I do not go away to forget.
Kolay kolay unutamayacağım bir akşamdı diyelim.
They went home. Let's not do that.
Sakin yanlış anlama ama bence müthişti.
- Let's not do that anymore.
- Artık konuşmayalım.
We'll just keep that between ourselves which was something you weren't able to do but let's not get into it, which you know you also had trouble with.
Ama tabii aramızda kalsın. Uğraştın ama yapamadın. Bu konuya girmeyelim elbette, başının derdi ne de olsa.
We don't talk. We chat about, uh, flowers and pretend that he's not... cheating on you. But let's not do that anymore.
Çiçeklerden bahseder ve seni aldatmıyormuş gibi yaparız ama artık bunu yapmayalım.
[Screams] Let's not do that.
Bunu yapmayalım.
I can't do more for him than dull the pain and the least that you can do is not let him die lying in his own shit.
Onun acısını hafifletmekten başka bir şey yapamam sen de onun bokunun içinde ölmesine engel olabilirsin.
I can't let him do that... not if it's going to cost 8,000 lives.
Bunu yapmasına izin veremem... Değilse bu 8000 hayata mal olacak
You should know, Mr. Hornblower, that I do not think much of men who let other's fight their battles for them.
Bilmelisin ki, Bay Hornblower, Kendi savaşlarını başkalarının dövüşmesini isteyen adamları pek sevmem.
I know. I know he told you I don't have long... so let's not pretend that I do, okay?
Sana fazla vaktim kalmadığını söylediğini biliyorum.
I, uh, I let you think that there was a chance that I might let you do this culture show and, uh, there's not.
Bir ihtimal kültür programına izin verebileceğime seni inandırmak istemiştim ama olmaz o iş.
Let's say for the sake of argument that it is the Stargate,..... a theory to which I do not ascribe.
Tartışmanın hatrına sorun geçit diyelim, ihmal etmeyeceğim bir teori.
Okay, let's not do that.
Pekala. Bunu yapma.
Let's stop this game that I apparently do not know what to do with Gage.
Oyun oynanamayı keselim. Gage'le ne yaptığınızı biliyorum.
- Yeah, that was stupid. Let's not do that.
- Evet, saçma bir fikirdi, unutalım gitsin.
Let's not do any of that...
Gecelim bunlari,
So if he's gotta go out, try to relax, have a couple of belts that's what he's gonna do, so let's not get riled up about nothing, all right?
Dışarı çıkması, rahatlamaya çalışması, bir kaç sert içki içmesi gerekiyorsa yapacak bunları. Öyleyse korkacak bir şey yok tamam mı?
No, that's okay, let's not do that.
Hayır, sorun değil, öyle yapmayalım.
You're not gonna let this go, you can't do that!
Bu işten sıyrılmasına izin veremezsin!
I do not know where you got the idea that I am your wife, but let me tell you something, if that's true, we've got big martial problems because Mrs. Truman's getting a lot of action on the side.
Karın olduğum fikrine nereden kapıldın bilmem ama öyleyse evliliğimizde sorun var demek. Çünkü Bayan Truman bu tarafta pek uslu durmuyor.
If it's not that, if it is Freudian if it is basically a matter of appealing to the same basic unconscious feelings that business appeals to then why not let business do it?
Böyle değil de Freudyen ise basitçe bilinçdışı hislere başvurma meselesidir. ... iş verenler bunları uyguluyor, bırakın onlar uygulasın.
Well, let's just say that it is unfortunate that our former Italian allies do not have the same iron resolve as we, Germans.
Yani, bizim eski İtalyan müttefiklerimizin, biz Almanlar gibi güçlü kararlılıkta olmaması, sadece bir şanssızlık diyelim.
So let's not do that, okay?
Buna izin vermeyelim, olur mu?
No, if I know Phoebe, and I do, she's not gonna let her future turn out that way.
Hayır, eğer Pheobe'yi tanıyorsam ki tanıyorum, geleceğinin bu şekilde olmasına izin vermeyecektir.
And let me tell you, girls, Binoculars do not do that man justice. Really.
Ve inanın bana kızlar, dürbünsüz çok daha yakışıklı görünüyor.
Ray, listen, do me a favor. Try not to let everything that's in here come out here, could you?
Ray, bana bir iyilik yap, buradakilerin buraya çıkmasını engelle, olur mu?
Okay, let's do it. I know I'm not supposed to play favorites, but Gabe's one of those kids that... when I go home at the end of the day, I feel like... no matter how tired I am, it's worth it.
İltimas geçmemem gerektiğini biliyorum ama Gabe günün sonunda eve gittiğimde ne kadar yorulmuş olursam olayım bana buna değdiğini hissettiren çocuklardan birisi.
Imagine that I was to leap | from this rather tall building. Actually, let's not just imagine it. Let's do it.
Her atomun dış kabuğunda bir negatif elektrik yükü vardır.
So let's not do anything that might upset the other passengers.
Diğer yolcuları rahatsız edecek bir şey yapmayalım.
By all means, let's not do anything rash like that.
Kesinlikle ani hareketlerden kaçınalım.
Let's not get carried away and do something... that will benefit our enemy
Hiç kimse bir yere gitmiyor... o bizim düşmanımızın yararına.
Let's not do that.
Bunu yapmayalım.
And I said, "No, let's not do that."
Hayır dedim bunu yapmayalım.
Look, mom, you and I both know that no matter what we do, no matter what happens, dad's not going to let up until he wins. It's just the way he's wired.
Bak anne, ikimiz de ne yaparsak yapalım, ne olursa olsun babamın kazanıncaya kadar pes etmeyeceğini biliyoruz.Bu onun bağlılık anlayışı.
Let's not do that.
Hayır, hayır. Bunu yapmayalım.
- Let's not do that, Pru.
- Bunu yapmayalım, Pru.
And that's not something I'm gonna let him do.
Ve buna izin verecek değilim.
It's important, Ellen, that you do not say anything yet and let me explain why.
Henüz bir şey söylememiş olman çok önemli Ellen. Dur sana anlatayım.
Oh. Let's not do that.
Hadi bunu yapma.
You have been burned by evil, but do not let that keep you from the warmth and light of the eternal flame.
Kötülük sizi yakmış, ama bu sizi sonsuz ateşin sıcaklığından ve ışığından alıkoymasın.
let's not waste time 33
let's not get ahead of ourselves 94
let's not argue 29
let's not get crazy 21
let's not get carried away 54
let's not jump to conclusions 38
let's not go there 27
let's not forget 54
let's not panic 40
let's not fight 47
let's not get ahead of ourselves 94
let's not argue 29
let's not get crazy 21
let's not get carried away 54
let's not jump to conclusions 38
let's not go there 27
let's not forget 54
let's not panic 40
let's not fight 47
let's not talk about it 59
let's not talk 16
let's not do this 60
let's not talk about that 27
let's not be hasty 34
let's not 191
let's not kid ourselves 16
let's not overreact 19
do that 435
do that for me 24
let's not talk 16
let's not do this 60
let's not talk about that 27
let's not be hasty 34
let's not 191
let's not kid ourselves 16
let's not overreact 19
do that 435
do that for me 24
do that again 97
let's try 138
let's go 38372
let's do this shit 16
let's have sex 23
let's go to sleep 67
let's get it 58
let's go for a ride 63
let's go for a walk 104
let's go to work 92
let's try 138
let's go 38372
let's do this shit 16
let's have sex 23
let's go to sleep 67
let's get it 58
let's go for a ride 63
let's go for a walk 104
let's go to work 92
let's be friends 72
let's go home 949
let's do it together 45
let's get down to business 88
let's begin 268
let's go outside 100
let's go to bed 131
let's have fun 44
let's do it again 187
let's go eat 87
let's go home 949
let's do it together 45
let's get down to business 88
let's begin 268
let's go outside 100
let's go to bed 131
let's have fun 44
let's do it again 187
let's go eat 87
let's go out 111
let's get started 525
let's dance 418
let's do it 2703
let's have lunch 29
let's go together 123
let's go for it 73
let's play 297
let's do this 1910
let's do something 45
let's get started 525
let's dance 418
let's do it 2703
let's have lunch 29
let's go together 123
let's go for it 73
let's play 297
let's do this 1910
let's do something 45