English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ L ] / Let's see it

Let's see it tradutor Turco

2,662 parallel translation
Let's track down that black Caddy and see what it says.
Simdi o cadilağı arayalım. Ve bize neler göstericek bakalım.
Lance : Let's see what it can do.
Neler yapabiliyormuş bir görelim.
Well, we'll talk about it, Let's see which protocol we chose.
Peki, bunun hakkında konuşalım ve hangi protokolü seçeceğinizi görelim.
Let's take a look, see if it's around somewhere.
Buralarda mı diye etrafa bir göz atalım.
- So simple. - Let's see if it works.
İşe yarayıp yaramayacağını göreceğiz.
Let's just see if it works.
İşe yarayıp yaramayacağına bakalım.
Let's go get it. See ya.
Haydi, gidip şunu bulalım.
Let's see if the Stig can do it here.
Bakalım Stig burada başarabiliyor mu?
Now let's see what it's capable of in the hands of our celebrity.
Ş ž imde bunun ünlülerimizin ellerinde neler yapabildiğine bakalım
y es. now babu salt and others who were remanded by the court are being taking to prison. let`s see it live. move aside.
Now Babu Sait ve digerleri tutuklular mahkeme tarafindan cazaevine gönderiliyor bunu canli görelim ilerle.
Well, we're not going to name it Icarus, right? WlKELSKl : Let's call it Icarus and see if Icarus can fly.
Adını İkarus koyalım, İkarus uçabilecek mi görelim.
- Okay, let's see it now.
- Tamam tamam, anladım.
Come on, let's see it.
Hadi görelim..
Let's see if I can move it up a level.
Bakalım bunu biraz daha arttırabilecek miyim?
Okay, let's check it out, see if we can find anything.
Tamam, bir kontrol edelim bakalım bir şey bulabilecek miyiz.
Let me see. It's all right.
- Bakmama izin ver.
Oh, man, let's see how fast we can get it.
Adamım, ne kadar hızlı gidebilirim bir bakalım.
- Let's see it.
- Görelim.
Let's see, I think I can hit it from back here.
Ben buradan atarım diye düşünüyorum.
Let's see you take it off this time.
Bakalım bu sefer de çıkaracak mı?
Let's see it again.
Şuna tekrar bakalım.
Let's take it for a ride and see what happens.
Yola çıkalım ve ne olduğuna bakalım.
Let's investigate the first one, where you start the turn, and see how it can affect your cornering.
Birincisini inceleyelim, dönüşü başlattığınız anı ve dönüşümünüzü nasıl etkilediğini görelim.
So, can you time it? Let's see how long it takes!
Bence yenebilir.
Let's see if it's because there's no more gas.
Benzini var mı acaba? Bakalım, bakalım.
Let me see... I see, it's for a 6th grader... and that's'Wu...''han-u-chung-dong,'is that what you were asking?
Bir bakalım. Bu 6. sınıflar içinmiş. Han Woo Choong Dong.
We can't know until it rains so let's wait and see.
Yağmur yağana kadar ne olacağını bilemeyiz, bekleyip görelim.
Then, let's see you try to get it.
O zaman parayı kendin al.
Let's see if I can decipher it.
Bir bakalım deşifre edebilir miyim?
Let's see... I told you to cut it completely from the 68th bar.
Bakalım... 68. satırdan sonrasını tamamen çıkaralım demedim mi?
Let's see how it sounds.
Sesine bir bakalım.
OK. Well, I think I made a little mistake, and I see a change in you, and I really like it, so let's get back together!
Peki, galiba küçük bir hata yaptım ve değiştiğini görüyorum ve bu hoşuma gidiyor, o yüzden yeniden beraber olalım!
Come on, what you got? Let's see it.
Haydi, göster gücünü.
Now let's see here, from here to the road it's a couple of miles, same distance we had to flee from Pleasant Valley, now, there's no sport In shooting fish In a barrel.
Evet bakalım.. yollarda neler oluyor görelim
OK, let's see if it can use them!
Bakalım kullanabiliyor mu!
Let's see... "acculturation difficulty" might sum it up better.
Bir bakalım "kültürel uyum güçlüğü" bunu daha iyi özetleyebilir.
- Let's see, who is it?
- Bakalım kimmiş.
Let's see where it takes us.
Bir bakalım, bizi nereye götürecek.
All right, just out of curiosity and that's all... Let's see it.
Sadece merak ettiğimden bir bakalım.
Let's see it.
Bakayım.
If I see a game, I'll let'em know I grew up across the street from the guy who invented it.
Eğer bir oyuna denk gelirsem onlara bu oyunu bulan adamın yolunun karşısında büyüdüğümü söylerim.
Let's just see what it's like inside, okay.
Hadi gidip içerisi nasılmış bir bakalım, olur mu?
For now, let's talk calmly to see if it's necessary.
Şimdilik sakince konuşalım.
It's been ten days, and they still won't let me see her.
On gün oldu ve onu görmeme hâlâ izin vermiyorlar.
"Well, Ben Keller, I hope you deserve it. " I don't know how how to out do that one people, "but let's see if Justin Timberlake does the trick..."
Ben Keller umarım haketmiştir bunu
Let's go and see if you've got what it takes.
Bakalım gerekli donanımın var mıymış.
Let's start there and see how it goes.
Onunla başlayalım bakalım sonra neler olacak.
Let me see if it's better.
Bakayım iyileşmiş mi.
Let's see if it works?
Bakalım çalışıyor mu?
- Let's see it. Ha-ha-ha.
- Bakalım Ha-ha-ha.
- Let's see it.
- Bakalım

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]