Let me help you out tradutor Turco
308 parallel translation
Let me help you out.
Çıkmana yardım edeyim.
Let me help you out of your hampering things.
Bu engel olan şeyleri çıkarmanıza yardım edeyim.
Sweetheart, let me help you out.
Tatlım, sana yardım edeyim.
Let me help you out, master.
Çıkmanıza yardım edeyim, efendim.
- Let me help you out.
- Ben yardım ederim.
Please, let me help you out.
Lütfen, bırakın size yardım edeyim.
Here, let me help you out.
Dur sana yardım edeyim.
Let me help you out of this place.
Seni buradan çıkarayım.
Let me help you out of there.
Seni oradan çıkarayım.
- Here, let me help you out.
- Çıkmana yardım edeyim.
Let me help you out.
Size yardımcı olayım.
Here, here, rookie, let me help you out.
İşte, işte - çaylak, bırak sana yardım edeyim.
Mrs. Rhoades, let me help you out.
Bayan Rhoades size yardımcı olayım.
Let me help you out.
Bırak da yardım edeyim.
Could have been my money. Here, here, rookie, let me help you out.
İşte, işte - çaylak, bırak sana yardım edeyim.
Let me help you out.
Size yardım edeyim.
Let me help you out with this, honey.
Dur sana yardım edeyim tatlım.
Here, let me help you out. Go ahead.
Sana yardım edeyim.
Let me help you out of there.
İnmene yardım edeyim..
Okay, let me help you out.
Dur sana yardım edeyim.
Well, let me help you out.
İzin verin de, yardımcı olayım.
Let me help you out.
Sana yardımcı olayım.
- Hey, let me help you out.
Dur, yardım edeyim.
Let me help you out.
Ben de yardımcı olayım.
Let me help you out.
Dur da ayarlayalım.
Here, let me help you out. Let me help you. I got it, I got it.
Yavaşla, önünde uzun bir yolculuk var.
Let me help you out with that there, Red.
Sana bununla yardım etmeme izin ver, Red.
Let me help you out.
Yardım etmeme izin verin.
Let me help you out. El Faziz Assassins give you something, you take it.
Şu tavsiyemi iyi dinle : "El-Faziz Suikastçileri" sana bir hediye gönderdikleri zaman, hediyeyi kabul et.
Okay, let me help you out with this.
Tamam, sana yardımcı olayım.
Let me help you out.
Dur sana yardımcı olayım.
If I can help you out on anything, why, let me know.
Sana yardım edebileceksem söyle.
Let me at least help you out a little?
En azından, biraz yardım etmeme izin ver?
Let me help you squeeze out some blood.
Durun pansuman yapayım!
If you'll go out with me tomorrow night, I'll let you help me.
Yarın gece benimle çıkarsan, yardım etmene izin veririm.
So you're gonna get out of my way or so help me God, I'll kick your ass from here to Newark and that's a lot of kicking, let me tell you.
Ya yolumdan çekileceksin ya da Tanrı yardımcım olsun... senin kıçını buradan Newark'a kadar tekmelerim ve bu birçok tekme eder. Sen söyle.
But let me talk to her, and we'll see if we can't help you out.
Ama onunla konuşayım. Bakalım size yardımcı olabilir miyiz.
You must let me help you get out of here.
ve seni burdan çıkarmama yardım etmelisin.
I could help you, if you let me out of here.
Beni buradan çıkartırsan, sana yardım ederim.
See, I help you and they let me out of my contract... as a reward.
Bak, sana yardım ederim şirket de sözleşmeme son verir... karşılık olarak.
Let me help you out a little bit.
Biraz yardımcı olayım o zaman.
Alright, you do that Let me know if I can help you out
- Pekâlâ, devam et ihtiyacın olursa gelirim.
- Let me help you. Get out!
- Sana yardım edeyim.
If you could just let me watch and listen as you pull off... whatever it is you're going to pull off- - it could really help me out.
Eğer yaptığın şey her ne ise onu yaparken seni izleyip dinlememe izin verirsen bana çok yardımı olacak.
You're willing to take Ares out to get to Hope... Well, why not let me help you?
Hope'u almak için Ares'i aradan çıkartmayı arzu ediyorsun, ama neden sana yardım etmeme izin vermiyorsun?
Let me out and I'll help you, Michael Anderson.
Beni çıkarırsanız ben yardım ederim, Michael Anderson.
Let me out and I'll help you, Michael Anderson.
Beni çıkar sana yardım edeyim Michael Anderson.
I think I can get us out of this if you're willing to let me help.
Dinle Fry, yardım etmeme izin verirseniz bizi buradan çıkarabilirim.
Come on let me help out, you'd better lie down and lie still.
Yardim etmeme izin ver, uzanman lazim.
Hey, let me help you sort some of this stuff out, Ray. Excuse me, do either of you have change for a dollar?
Bırak şunları ayırmana yardım edeyim Ray.
Let me put you on with an officer who can help you out.
Peki bayan. Size yardımcı olabilecek polis memurunu bağlayayım.