Letty tradutor Turco
239 parallel translation
- Letty Finhaden.
- Letty Finhaden.
Letty Finhaden.
Letty Finhaden.
Toi-letty?
Tuvalet?
What in the blazes is a toi-letty?
Tuvalet de ne demek?
I guess Robert boy ain't got no toi-letty in his war bag.
Sanki küçük Robert'ın bavulunda tuvalet yokmuş gibi konuşuyorsun sende.
When we get to town... we round up the best dad-blamed green toi-letty money can buy.
Kasabaya gittiğimiz zaman paranın alabileceği en iyi küçük, yeşil banyo süngerini almalıyız.
I'm Letty Tyler.
Ben Letty Tyler'ım.
The bookkeeper's job doesn't include janitor work, Letty.
Letty.
They made it, Letty!
Başardı Letty!
He's in love with you, Letty.
O sana aşık Letty.
Her - I mean, Miss Letty.
Bayan Letty.
You're in love with Letty, aren't you?
değil mi?
What's all this? Ask Letty. Don't ask me how or why, but there'll be no further actions by the sheriff on that peace bond.
Bütün bunlar nedir? Ancak şerif tarafından bu barış bağında daha fazla eylem yapılmayacak.
Oh, you don't know what it means to hear that, Letty.
Letty.
You must've had a pretty good reason for changing over to our side, Letty.
Letty.
Well, thanks to Letty I'm seeing things clearly again. Uh-huh.
Letty sayesinde tekrar şeyleri görüyorum.
Letty, some hot water, if you please.
Letty, biraz sıcak su lütfen.
Letty, I asked you!
Letty, sana diyorum!
Letty will have breakfast for you in no time at all.
Letty sana kahvaltı hazırlar şimdi.
Cup of coffee for Miss Williams, Letty.
Bayan Williams için bir kahve getir, Letty.
What are you sending her home for, Letty?
Onu niye evine gönderiyorsun, Letty?
What did you see, Letty?
Ne gördün, Letty?
- How's your Aunt Letty?
- Letty Teyzen nasıl?
Aunt Letty gave me hers.
Letty Teyzeye onu ben vermiştim.
- Hey, Letty.
- Nasılsın Letty?
- All right, Letty don't bullshit me.
- Peki, Letty ne olduğunu anlat.
- Hey, Letty.
- Hey, Letty...
- Letty, I was just talking.
- Letty, ben sadece konuşuyordum.
And Letty, she just lived down the street.
Letty de sokağın sonunda oturuyordu.
Letty, I need you on the left side.
Letty, sen sola geç.
Letty!
Letty!
Pull back for Letty.
Letty'yi bul.
It's gonna be okay, Letty. I love you.
Her şey yoluna girecek Letty. Seni seviyorum.
- Where's Leon and Letty?
- Leon'la Letty nerede?
No, Uncle Fred. I can't pick you up at the airport,'cause I have to pick up Nana Letty from the nursing home.
Hayır, Fred amca, seni havaalanından alamam çünkü bakımevinden Letty nineyi almam lazım.
How could this happen, Letty?
Bu nasıl oldu, Letty?
- They released Letty Navarro hours ago. - That's great.
Birkaç saat önce Letty Navarro'yu serbest bıraktılar.
Oh, Letty, he was in a maddened condition.
- Letty, görmeliydin, delirmiş gibiydi.
Letty, go and keep a lookout.
Letty, gidip dışarıyı kontrol et.
- Letty, my hair. Where is it?
- Letty, saçım nerede?
Letty, the lambs!
Letty, kuzular!
Online, pornmeister. Uh-uh, let's go to Letty's pad, man.
Letty'nin yerine gidelim ahbap.
Letty...
Letty...
You're back with that piece of shit after what he did, Letty?
Sana yaptıklarından sonra o pisliğe geri mi döndün, Letty?
I don't believe this shit, Letty.
Bu pisliğe inanamıyorum, Letty.
You break Letty's heart, I'm coming for your mom.
Letty'nin kalbini kırarsan, annen için dönerim.
Bye, Letty!
Hoşça kal, Letty!
How'd Letty know you were tearing up her sister?
Letty kız kardeşiyle yattığını nasıl anladı?
I'm driving around with Letty all kick back and shit, and she radars in on this rat's nest, man.
Letty ile dolaşıyordum, gözü arkaya kaydı. Ve fare yuvasını radar gibi taradı dostum.
No, indeed, Aunt Letty.
- Hayır değil, Letitia teyze.
It wasn't hard to work out, Letty.
Letty.