English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ L ] / Loader

Loader tradutor Turco

119 parallel translation
There's a boss loader slot that's open on the new pier we're opening up.
Açacağımız yeni rıhtımda yük amirliği boşta.
You forget the only weapon I'm likely to have would be a muzzle loader.
Sahip olmam olası tek silahın bir ağız doldurucu olacağını unutuyorsunuz.
-'Patroni wants a skip loader.'
- Patroni bir dozer istiyor.
It's over there by the baggage loader.
Şu tarafta, bagaj yükleyicinin yanında.
Ammunition loader on intergalactic runs.
Gökadalar arasi rotasinda cephane yükleyici.
I am in the market for a skip loader at a decent price.
İyi bir fiyata hidrolift bulmak için marketteyim.
However, I am in the market for a skip loader at a decent price.
Ancak, ben iyi bir fiyata hidrolift bulmak için marketteyim.
Pick up a telephone, call Burke, tell him Frank's busy tonight, moving a skip loader down I-19 toward Nogales.
Bir telefon al, Burke'ü ara, Frank'in bu gece meşgul olduğunu, I-19 dan Nogales'e doğru hidrolift taşıdığını söyle.
Smoothbore muzzle-loader.
Yivsiz namlu yüklemeli...
The 1 2-gauge auto-loader.
12 çaplı otomatik yüklemeli.
I can drive that loader.
O yükleyiciyi sürebilirim.
Course, my son worked as a baggage handler and freight loader for three summers.
Oğlum üç yaz boyunca bagaj taşıyıcı ve kargo yükleyici olarak çalıştı.
It's the loader's responsibility to unload.
Silahı boşaltmak dolduranın vazifesidir.
The Maxi-Force 911 EZ Loader.
"Süper-Güç 911 E-Z Büyütücü."
It's a lever-action breech loader.
Otomatik doldurmalı bir tüfektir.
He's just a speed-loader now.
Bu adam bitik durumda.
He's a fuckin'speed-loader.
Adam lanet bir hızlı-yükleyici.
And you're a pathetic, fucking speed-loader!
Sen de zavallı, lanet bir hızlı-yükleyici!
Not just a cannon loader, like my dad.
Babam gibi sadece topu yükleyen değil.
- Loader ready.
- Yükleyici hazır.
- Loader!
- Yükleyici!
Loader!
Yükleyici!
He was gonna be a cannon loader, not one of the guys on the streets.
Hatta reklam alanı satmalı. Hatta, en büyük işimiz bu sayılır.
Fucking Kurt loder?
Kurt Loader mı?
Why did you rent two dump trucks and a front loader in October'81? Or is this just part of your job at the tannery?
Ekim 1881'de iki damperli ve bir yükleyici kiralamanızın özel bir nedeni var mıydı, yoksa bu dericilik işleminin bir parçası mıydı?
In the fall of 1981, Mr Riley instructed me to rent a loader and two 10-wheel dump trucks.
SCHLICTMANN KURBANLAR İÇİN ADALET İSTİYOR. 1881 sonbaharında, Bay Riley, benden bir yükleyici ve 10 tekerlekli 2 adet kamyon kiralamamı istedi.
Get that slate off the loader!
Get that slate off the loader!
I forgot to write a loader.
Balmer, "loader" yazmayı unuttum.
I forgot to write the loader that connects the computer to the Teletype.
Bilgisayarı Teletype ile birleştirecek yükleyici kodunu yazmayı unuttum.
Loader.
Yükleme.
- He's underneath the loader.
- Yükleyicinin altında.
I can work as a loader, or go on one of the big boats, like Oren.
Oren gibi bende bir yükleyicide, yada büyük botlardan birinde çalışabilirim.
- Well, anyway rumor had it that this little hottie uh, got caught up in some kind of love triangle with the lead actor and the clapper / loader.
- Her neyse bir söylentiye göre bu ateşli kız baş aktör ve klaket-yükleyicisi arasındaki bir tür aşk üçgeni içine düşmüş.
He thought it was the clapper / loader.
Klaket-yükleyicisinin olduğunu düşünmüştü.
What's a "clapper / loader"?
Klaket-yükleyicisi nedir?
If the clapper / loader is the shapeshifter, I'm thinking that maybe that's his base form.
Eğer klaket-yükleyicisi şekil değiştirense, düşünüyorum da bu onun temel şekli olabilir.
And if that's true, maybe if we can find out what this clapper / loader looked like in 1959...
Ve eğer bu doğruysa ve belki klaket yükleyicisini 1959'da nasıl görüntüğünü bulabilirsek...
It's a top-loader.
Üstten kaset takılanlardan.
I'm trying to get a job driving a loader or something.
Liman işçiliği ya da öyle bir iş bulmaya çalışıyorum.
I wish I could keep a tiny little loader at home as a pet.
Keşke ev hayvanı olarak küçük bir yükleyici besleyebilsem.
You're not a loader anymore. You're a driver.
Artık yükleyici değilsin, şoförsün.
That's the sound of this loader dustin'your ass!
Canına okuyan yükleyicinin sesi bu!
But I'm just a stupid loader, and that's all I'll ever be.
Ama ben sadece aptal bir yükleyiciyim ve her zaman da öyle kalacağım!
Someone gets something dropped on him or gets run over by a front-end loader...
Biri bir şey düşür ya da köşeye atarsa...
It's what we call a front loader.
- Ufak yuvarlak toplar. - Buna önden doldurmalı deriz.
Freight loader.
Yüklemede çalışıyormuş.
So you said at dinner, front-loader.
Yemekte de söylemiştin.
- Choose yourself a loader.
- Kendine bir doldurucu seç.
I want Corporal Aldrige and his loader to run the 200 yards.
Onbaşı Aldrige ve doldurucusunun 180 metreyi koşmasını istiyorum.
I have one loader.
Ben bir doldurucuyum.
- I am with my last loader.
- Son şarjörüm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]