Lose it tradutor Turco
6,639 parallel translation
I don't want to lose it.
- Kaybetmek istemiyorum.
Whatever's on her laptop, she doesn't want to lose it.
Laptop'unda her ne varsa, kaybetmek istemiyor.
He and I will come up with some prearranged hand signals, and if he starts to lose it, I'll use those to calm him down.
O ve ben daha önce belirlediğimiz sinyallerle anlaşacağız, eğer kendini kaybetmeye başlarsa, o sinyallerle kontol altına alacağım.
I'm seriously gonna lose it.
Onu geçrekten kaybetmek üzereyim.
Lose the gun, Russell. Lose it.
Silahı at, Russell.
Did you lose it dancing?
Dans ederken mi kaybettin?
- Did you lose it?
- Kayıp mı ettin?
You think I'll lose it because Harkness is after Lyla?
Harkness Lyla'nın peşinde diye kendimi kaybedeceğimi mi düşünüyorsun?
However, there is a look of gloom in his eyes, as though he may have figured that he did lose it by a decision.
Ama gözlerinde biraz endişe de var. Karar sonucunda kaybedebileceğinin farkında.
The board just voted to shut down her genome lab, then they promised her a seat on the board, but she's probably gonna lose it to another surgeon.
Yönetin Kurulu genom laboratuarını kapatmaya karar verdi. Sonra da ona kurul üyeliği sözü verdiler ama başka bir cerrah yüzünden kaybedecek gibi duruyor.
Leave--lose it.
Gidersen kovulursun.
- Lose it? Cause I can't go all the way down. It's still gonna be stubble.
Çünkü tamamen kesemem, yine de kirli sakal kalacaktır.
You really are starting to lose it down here.
Gerçekten de burada kafayı yemeye başlamışsın sen.
It's only a matter of time before I lose all of you.
Bu sadece bir zaman meselesi Hepinize kaybetmeden önce.
Because it's hard for me to say that I don't want to lose you over some stupid work bullshit.
Çünkü saçma bir iş konusu yüzünden seni kaybetmek istemediğimi söylemek benim için zor bir şey.
And as bad as I feel right now, I know how much worse it is to lose someone who's family.
Ve şu anda her ne kadar kötü hissetsem de aileden birini kaybetmenin ne kadar daha kötü olduğunu biliyorum.
If we lose and Samaritan wins, the world as we know it will vanish, and no one will even notice it until it's far too late.
Biz kaybedersek ve Samaritan kazanirsa, bildigimiz dunya tarihe karisabilir. Ve cok gec oluncaya kadar kimse bunun farkina varmaz.
Thank you. Shame one of us had to lose, and I'm just glad it was him.
Kaybedene utanç olsun ve kazandığım için mutluyum.
Steal me some blood, lose your job, and while you're at it, lie to your wife.
Biraz kan çal, işini kaybet, ve bunları yapmışken, karına yalan söyle. Biliyor musun?
And Barosky had so much to lose by betraying us, it didn't make sense.
Barosky bize ihanet ederse, o kadar büyük kaybı olacaktı ki, mantıklı gelmemişti.
I've lost two marshals to violence in this town, And I don't need to lose more to know that I'm a long way from being able to use peaceful means to bring "Law and order," As you put it.
Bu kasabadaki şiddette iki federal şerif kaybettim ve demin dediğin gibi, "kanun ve düzen" getirmek için barışçıl yollar kullanmaktan daha çok uzak olduğumu bildiğim için daha fazla kaybetmeme gerek yok.
It's impossible for me to lose to Steph in an honest game.
Bu? !
What if, like, now that it's in the open, like, we lose our mojo?
Şu andan itibaren hiç saklamamak ister miydin..... cinsel cazibemizi kaybeder miyiz?
I can't believe Milner, thinking it's okay to lose so many lives.
Milner'ın bu kadar yaşamın kaybında sorun yok diye düşünmesine inanamıyorum.
When it is clear that the Germans are going to lose the war the Nazi collaborators are faced with the liberation movements that fought against Fascism.
Almanların savaşı kaybedeceği belli olunca Nazi işbirlikçileri Faşizme karşı savaşmış olan kurtuluş hareketleriyle... karşı karşıya kaldı.
You know what it is to lose a child.
Bir çocuk kaybetmenin ne demek olduğunu biliyorsun.
It won't be the home we left if we lose this war.
Savaşı kaybedersek bıraktığımız gibi bulmayız.
If there's a revolution, we'll lose everything, and it is all your fault!
Devrim olursa, her şeyimizi kaybedeceğiz. ve senin yüzünden olacak!
And if I lose, you don't have to give it to me.
Eğer kaybedersem vermek zorunda olmazsın.
- It's really hard to lose a relative.
- İnsanın akrabasını kaybetmesi zor bişey.
We're gonna lose a few guys, but we'll take it.
Birkaç adamımızı kaybedeceğiz ama amacımıza ulaşacağız.
It's tough to lose a goo partner.
İyi bir ortağı kaybetmek zordur.
The day we get used to it, we lose.
Alıştığımız gün kaybediyoruz.
It's then that we lose.
İşte o zaman kaybediyoruz.
I'd rather lose my building to the bank than sell it to you.
Sana satmaktansa binamı bankaya kaptırmayı tercih ederim.
It would tell me you don't want to lose control of your faculties, or your nerve.
Bu bana senin bilincini ya da cesaretini kaybetmek istemediğini gösterir.
Yeah. One theory suggests that it was the ingestion of a hallucinogenic mushroom, the Amanita muscaria, that made these warriors lose their heads, so to speak.
Bir halüsinojenik mantar olan Sinekmantarı'nın alınımının bu savaşçıları deyim yerindeyse kendilerinden geçmelerine neden olduğunu bir teori ortaya koyar.
The Fallen One will lose his claim on your wife's soul, but what she traded it for, your health...
Düşmüş Melek karının ruhundaki talebini kaybedecek. Ama senin sağlığın için değiş tokuş ettiği şey...
It is your destiny to lose to me, Flash, just as it was your mother's destiny to die that night.
Bana kaybetmek kaderinde var Flash. Tıpkı annenin kaderinde o gece ölüm olduğu gibi.
You'd think it wouldn't be possible To lose something on a ship surrounded by space, But apparently i can manage it.
Uzayla çevrili bir gemide bir şey kaybedilemeyeceğini düşünürsün ama başardım işte.
You don't know what it's like To lose your position, to lose status.
İnsanın mevkisini kaybetmesinin nasıl bir şey olduğunu bilemezsiniz.
But it doesn't erase what it felt like to lose him.
Ama onun kaybetmenin acısını hiç azaltmadı.
I wanted to take your girl so you could feel what it's like To lose a child.
Kızını kaçırdım böylece evlat acısının nasıl bir şey olduğunu anlayacaktın.
Do you have any idea how it feels to lose someone you love?
Sevdiğin birini kaybetmenin ne demek olduğunu bilir misin?
Don't you lose it now.
Sakın kaybetmeyin.
It's a lose-lose scenario.
Bu bir çift taraflı kaybetme durumu.
It's inevitable you'd lose people along the way.
İşini yaparken birilerini kaybetmen çok normal.
I guess it's easy to lose track.
- Sanırım çetele tutmak biraz zor.
And now because of it, I might lose you.
Ve bu yüzden de şimdi seni kaybedebilirim.
I know what it's like to lose a son.
Oğlunu kaybetmek ne demek bilirim.
You know, it makes me lose my faith and then I become really bad?
İnancımı kaybedip çok kötü birine dönüşürsem?
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's cold 680
it is good 116
it's warm 139
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's cold 680
it is good 116
it's warm 139
it's over 4654
it's ok 4874
it's okay 22028
itchy 49
itis 22
it's me 10254
italy 247
italian 217
it was 5878
it's all right 8832
it's ok 4874
it's okay 22028
itchy 49
itis 22
it's me 10254
italy 247
italian 217
it was 5878
it's all right 8832
it's not 5855
itch 25
itself 24
it's about damn time 34
items 25
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's only fair 72
it's a girl 287
itch 25
itself 24
it's about damn time 34
items 25
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's only fair 72
it's a girl 287