Louder tradutor Turco
2,257 parallel translation
We need you to set the bell off again, but much, much louder this time.
Zili tekrar açıp kapatmalıyız... -... ama bu kez çok daha sesli olmalı.
* * * * Speak up louder.
Daha yüksek sesle konuşabilir misin?
Yeah. it's about to get way louder and much busier.
Burası çok daha hareketli ve gürültülü olmak üzere.
that's all it is, guys. we just need to get a little louder, that's all.
Tek sorun bu beyler, biraz daha gürültü yaratmalıyız, olay bu!
Actions speak louder than words.
Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.
When the echo of the choir becomes louder. At the altar.
Koronun sesi yükseldiğinde, sunakta.
At the altar, the echo of the choir becomes louder.
Sunakta, koronun sesi yankılanacak.
- ( AII louder ) Yes, sir!
- Evet, efendim!
- ¶ A little louder ¶
- Kim olduğunuz - Biraz daha yüksek sesle!
Well, if there's one thing I learned being an escort... it's that actions speak louder than words.
Pekala, eğer eskort olmaktan öğrendiğim birşey varsa... hareketler sözlerden daha gürültülü konuşur.
I will play a little louder.
O zaman biraz daha sesli çalayım.
Just don't sing louder than us.
Ama bizim sesimizi bastırmayın.
Only way louder, as in, really shouting it.
Daha yüksek sesle, bağırarak.
Only louder than that.
Yalnızca bunun daha yüksek hali.
If he has ever emitted any sound louder than a yawn,
Esnerken çıkardığı ses dışında başka bir ses çıkardığını duymamıştım.
- Louder, please.
- Yüksek sesle lütfen.
- Louder.
- Daha yüksek.
Then all of a sudden, there's a silence louder than the cannon fire.
Birden heryeri sessizlik sarar, top sesinden daha gürültülüdür.
Louder!
Daha sesli!
Good, good, louder, louder.
Güzel, güzel, daha yükseltin.
Louder, even louder
Yüksek sesle.
Could you put louder?
- Şunun sesini birazcık açabilir misiniz?
Play it louder.
yüksek sesle çalsana.
Play it louder.
Yüksek sesle çalın.
- Louder!
- Daha yüksek!
- LOUDER!
- Daha da yüksek!
And the impetuous voice of passion spoke louder.
Ve tutkunun coşkun sesi daha yüksek konuştu.
( Lemmy ) You want it louder?
- Daha yüksek mi istiyorsunuz?
Louder.
Daha yüksek sesle.
The voices in her head are getting louder
Duyduğu sesler daha da şiddetlendi.
He just said he can't hear us, didn't say we should talk louder.
Sizi duymuyorum, dedi adam. "Biraz daha bağırın" demedi.
Except the sound's a lot louder, as if someone was kicking down the door.
Tek fark, sesler daha yakından geliyordu sanki birileri kapıyı tekmeliyordu.
And then there would be a hum, and the hum would get louder and louder and to the point where it broke apart, everything that I was or knew, it was just this :
Sonra gittikçe artan bir uğultu hissedersiniz. Herşeyin koptuğu zamana kadar olduğum ya da bildiğim tek şey bu sesti.
It just got louder and louder until you just had to surrender to the sound and then you were.. there.
Ses yükseldikçe yükseldi.. ta ki sese teslim olana dek Ve işte oradasınız... orada.!
Up... up... Louder... Hi didi, what did the principal have to say?
yukarı... yukarı... merhaba abla, okulun müdürü ne dedi?
All right, louder.
Daha yüksek.
Everybody louder.
Herkes daha hızlı vursun.
Louder!
Daha yüksek!
Aunt, father has said.. .. that we should speak louder on a trunk call.
Hala, babam telefonda yüksek sesle konuşun der hep..
Who would have thought the snore louder than I do
Kim derdi ki biri benden daha sesli horlayacak diye.
Louder!
Sesini açın!
Frak, say it louder, kid.
Daha yüksek sesle söyle, evlat.
She was screaming, so I screamed louder.
Bağırıyordu, ben daha çok bağırdım.
- Frank, say it louder, kid.
Daha yüksek sesle söyle, evlat.
You bitch any louder and this place will be crawling with Covenant.
Biraz daha yüksek sesle mızmızlansaydın burası Covenant güçleriyle dolardı.
Louder.
Yüksek sesle.
Louder. Yes, I'm getting off!
Yüksek sesle. "Ben ineceğim!"
( ring tones and electronic noise grow louder )
Öğretmenlerden Nefret Ediyorum
Talk to me, louder.
Daha yüksek sesle konuş.
Louder.
Hepimiz duyup gülebilelim.
Could you be a bit louder?
Biraz daha yüksek sesle konuşabilir misin?