Lumberjack tradutor Turco
203 parallel translation
Then there's the slum kid the bookworm the lumberjack.
Sonra yoksul çocuk var kitap kurdu oduncu.
I'll never know how that big lumberjack ever ran into such a wonderful streak of luck.
O iri oduncunun böyle bir şansı nasıl yakaladığını hiç bilemeyeceğim.
He bellows like a Marine and eats like a lumberjack.
Asker gibi bağırıyor ve oduncu gibi yiyor.
Probably a lumberjack or a charcoal maker.
Muhtemelen kerestecinin veya oduncunun tekidir.
She's always been so haughty and superior, even though Father's just a lumberjack.
Babam sadece bir oduncu olduğu halde annem daima çok mağrur ve kibirli olmuştur.
" Bill Fleming, ex-lumberjack, professional prizefighter,
" Bill Fleming, eski oduncu, profesyonel dövüşçü,
Father was a lumberjack named Barney Quill.
Babası da Barney Quill adında bir oduncuymuş.
"Spent 1 year as lumberjack"
"Ağaç kesme işinde harcanan bir yıl."
"'She treated me like a servant,'said the lumberjack, husband of the missing chatelaine.
"Kayıp şato sahibesinin kocası" Bana köle gibi davranıyordu'dedi.
I wanted to be a lumberjack.
Oduncu olmak istiyordum.
I'm a lumberjack and I'm okay,
Ben bir oduncuyum ve halim yerinde
He's a lumberjack and he's okay, he sleeps all night and he works all day.
O bir oduncu ve hali yerinde Gece boyu uyur Gün boyu çalışır
He's a lumberjack and he's okay, he sleeps all night - and he works all day.
O bir oduncu ve hali yerinde Gece boyu uyur Gün boyu çalışır
"Dear sir, I wish to complain in the strongest possible terms, " about the song which you have just broadcast, " about the lumberjack who wears women's clothes.
Sayın yetkili, az önce yayımladığınız kadın elbisesi giyen oduncu konulu şarkıyı şiddetle protesto ediyorum.
He's as dead-pan as a lumberjack except for that stubborn look he has when he lets the cops drag him away... or when he intervenes personally if there's real trouble.
Polisler kendisini sürükleyip götürürken ya da gerçek bir bela olduğunda kişisel olarak müdahale ettiğinde yüzündeki o inatçı ifadeyi saymazsak odun kadar duyarsız biri.
I wanted to be a lumberjack.
Oduncu olmak istedim.
Yes, a lumberjack! Yes, a lumberjack!
Evet, bir oduncu!
I'm a lumberjack and I'm okay
# Ben bir oduncuyum ve iyiyim #
He's a lumberjack and he's okay
# O bir oduncu ve o iyi #
She wants to play lumberjack, she has to handle her end of the log.
Oduncu olmak istiyorsa, kütüğün öteki ucunu tutmak zorunda.
Oh yeah, I remember now I was working as a lumberjack.
Evet, şimdi hatırladın, orada odunculuk yapıyordum.
- I met a big lumberjack.
- Kocaman bir oduncuyla tanıştım.
Wood, Hollis P. Lumberjack.
Wood, Hollis P. Ağaç satıcısı.
I could've been a sailor or a lumberjack or the President.
Bir denizci, oduncu veya Başkan da olabilirdim.
To be a lumberjack in Canada, for instance.
Kanada'da tomrukçu olduğumu mesela.
But Daddy said he'd be a lumberjack and speak English.
- Çocuklar nerede? Ama babam, tomrukçuluk yapacağını ve İngilizce konuşacağını söyledi.
I always wanted... to be a lumberjack!
Ben hep bir keresteci olmak istedim.
I'm a lumberjack and I'm OK, I sleep all night and I work all day.
Ben bir keresteciyim ve sağlamım Bütün gece uyur, bütün gün çalışırım
He's a lumberjack and he's OK, He sleeps all night and he works all day.
O bir keresteci ve sağlamdır Bütün gece uyur, bütün gün çalışır
I'm a lumberjack and I'm OK, I sleep all night and I work all day. New title
Ben bir keresteciyim ve sağlamım Bütün gece uyur, bütün gün çalışırım
I'm a lumberjack and I'm OK!
Ben bir keresteciyim ve sağlamım
A Piedmontese lumberjack and his wife live in the grotto.
Bir oduncu ve karısı mağarada yaşıyor.
Wiggins barfed on the lumberjack that was sitting next to him.
Wiggins, yanında oturan oduncunun üstüne kustu.
No, I'm a lumberjack!
Hayır, bir keresteciyim! Bir araba satıcısıyım!
The lumberjack guy...
Oduncu olan...
- You two-bit lumberjack.
Sizi beş para etmez herifler!
The lumberjack who could scamper up a tree like a cat.
Ağaca bir kedi gibi tırmanabilen oduncu.
Here you go. A lumberjack's meal for my golfer.
Al bakalım Bart. Golfçüm için oduncu kahvaltısı..
And, by the way, I can go all night like a lumberjack.
Sanırım bütün gece odunculuk yapabilirim.
In 1917, World War I came to Missoula taking with it every able-bodied lumberjack leaving the woods to old men and boys.
1917'de 1.Dünya Savaşı Missoula'ya ulaştı. Yanında eli silah tutabilecek tüm oduncuları da götürdü. Orman yaşlılara ve çocuklara kalmıştı.
You're my lumberjack.
Oduncumsun sen benim.
Sailor, lumberjack, short-order cook.
Denizci, oduncu ve aşçı yamağı olarak.
Hey, you got an appetite like a lumberjack.
Ne iştah var sende böyle, doğalgaz işçisi gibi yiyorsun..
Well, as the tree said to the lumberjack, I'm stumped.
Ağacın, onu kesen karşısında olduğu gibi, çaresiz kaldım.
Washington has the most beautiful forests in America and I am proud to be an honorary Clark County lumberjack.
Washington, Amerika'daki en güzel ormanlara sahiptir. Ben belediyenin gururlu ormancılarında birisi olmaktan şeref duyuyorum.
- I have a lumberjack fantasy.
- Sana oduncu fantezimi anlattım mı?
You ever dress up like a lumberjack?
Bir oduncu gibi giyinir misin?
Guess I'm no lumberjack.
Sanırım ağaç kesen ben olmayacağım.
- Lumberjack, the line starts back there.
- Hey Oduncu arkada sıra var.
Indian River lumberjack competition.
Indian River oduncular yarışması.
She started yapping during the lumberjack competition.
Oduncular yarışmasını izlerken konuşmaya başladı.