Mano a mano tradutor Turco
127 parallel translation
Hector knew that his son might climb off the bed in the hospital to fight the bull himself, mano a mano.
Hector oğlunun hastane yatağından boğayla erkek erkeğe güreşmek için kaçacağını biliyordu.
You see, I was appearing mano a mano with a young matador who froze, and the bull gored him.
Görüyorsunuz ya, ben genç bir matadorla birlikte arenaya çıkıyordum, o dondu kaldı ve boğa onu parçaladı.
Going mano a mano with only the victor left.
Erkek erkeğe ve geriye bir galip kalacak.
Mano a mano?
Erkek erkeğe mi?
You know, mano a mano?
Erkek erkeğe yani.
Mano a mano.
Erkek erkeğe.
- I'm glad I did. - Warren, me too.
.. mano a mano.Yaptığıma memnunum.
You know, if he had just gotten out of his car when it had happened, he and I could have settled it mano a mano.
bir düzine Başka birisinin gözleriymiş gibi zannetirecek, kaplama bir fıçı "Unh" Perfümü.
I've got an OOJ and an AFO from Albert concerning his "mano a mano" with the local sheriff, Truman.
Albert'ten OOJ ve AFO raporları aldım. Yerel şerif Truman'la olan kapışmasıyla ilgiliydi.
- Mano a mano.
Erkek erkeğe.
A fight to the death mano a mano man to man just you and me and my guards!
Ölümüne bir dövüş mano a mano erkek erkeğe sadece sen ve ben ve muhafızlarım!
Shall we settle this "mano a mano?"
Bunu erkek erkeğe mi halledeceğiz?
When I was first activated on Stardate 48315, and I found myself mano a mano with the Delta Quadrant, I didn't think we'd survive a week let alone three years.
Yıldız tarihi 48315'de ilk aktif hale getirildiğim zaman ve kendimi Delta çeyreğinde bir kumarın içinde bulduğumda üç yıl şöyle dursun bir hafta bile hayatta kalacağımızı düşünmüyordum.
I'm still going mano a mano with this envelope.
Halen bu mektupla cebelleşiyorum.
We're gonna make them confront their victims face-to-face, mano a mano... right here on 100 % Cotton.
Biz onları kurbanlarıyla yüzleştireceğiz. % 100 Cotton da tam burada.
- Guess we're going mano a mano today.
- Sanırım bugün teke tekiz.
A couple days of oedipal mano a mano would make you feel better?
Birkaç gün Oedipus gibi erkek erkeğe kalmak sana iyi mi gelecek?
You want a little mano a mano?
Küçük bir mano a mano mu istiyorsun?
Sort of a mano a mano thing. I like that.
Mano mano gibi.Bunu sevdim.
Mano a mano.
Karşı karşıya.
Now, I'm no professional... but I'd say the only mano a mano you'll be doing... is in your dreams.
Ben profesyonel değilim ama bunu ancak rüyalarında yapabilirsin.
You on HBO mano a mano with me.
Sen HBO'da erkek erkeğe benimle.
Mano a mano!
Erkek erkeğe!
Mano a mano with Wal-Mart.
Wal-Mart ile karşı karşıya.
One day, you and me, Bill Tilden. Mano a mano. We're gonna play the real tennis.
Bill, sen ve ben neden bir gün erkek erkeğe gerçek tenis oynamıyoruz?
I can't wait to go mano a mano with Josh.
- Josh'la erkek erkeğe boğuşacağız.
It was a duel- - mano a mano.
bu bir düelloydu.
No, he liked it mano a mano.
Hayır, adam her mücadelenin yüz yüze olmasını seviyormuş.
We'll just have to face Sheldonmano y mano y mano a mano.
Kardeş gibi el ele vererek o ibne Sheldon'ın eline vereceğiz.
A little mano a mano.
Biraz erkek erkeğe konuşalım.
It's just you and your scalpel, one on one, mano a mano.
Sadece sen ve neşterin. Teke tek, baş başa.
I came here to talk to you, mano a mano.
Buraya seninle konuşmaya geldim, erkek erkeğe.
In a world where mathematicians go mano a mano with a killer...
Matematikçilerin bir katille yüz yüze geldiği bir dünya.
I tell herb weiss to stop over, hash it out mano a mano.
Herb Weiss'a bir mola vermesini ve teke tek görüşmeyi önerdim.
- Wes will want a mano in there too.
- Wes'de bulaşmak isteyecektir.
I thought would come up here and meet you, mano-a-mano.
Angela lobiden aramamı istedi ama ben sizinle karşılaşıp tanışmak istedim.
Oye, mano, it's a snap.
Oye, mano, bu harika.
I like the White Hand a lot.
Binbaşı Max dostumdur. Mano Blanco'yu da çok severim.
We're gonna get serious. Mano a swine.
Yoksa durum ciddileşecek.
- Mano a baldo.
- Kıyasıya.
Let's go mano-a-womano.
Sen ve ben. Başlayalım. Erkek ve dişi.
OK, but I think we're short a mano.
Tamam, ama sanırım bir erkek eksiğimiz var.
"An eye for an eye, tooth for a tooth." Mano para mano.
"Göze göz, dişe diş." Mano para mano.
We're going mano a womano.
Göğüs göğüse mücadeleye başlıyoruz.
Big public mano a mano?
Adam adama? O kadar da büyük değildi.
Pero, hecho a mano?
Ama el yapımı, değil mi?
- Mano a monster.
- Canavara karsi bir adam.
Right, I think you mean mano a toddler.
Çocuk erkeğe demek istedin herhalde.
A mano.
Ve de erkeğe.
A little mano y mano with myself?
Ben kendime karşıyım öyle mi?
A Mano's Diner is in the White Tank Mountains, just outside of Phoenix.
Phoenix'in hemen dışında White Tank dağlarında Mano'nun Yeri var.