English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ M ] / Mascara

Mascara tradutor Turco

312 parallel translation
What mascara do you use?
Hangi maskarayı kullanıyorsun?
My mascara will run.
Göz boyam akacak.
Mascara
Maskara
I'm Mascara
Ben Maskara'yım
You should've seen her last night looking for you... her eyes all rainy and the mascara all washed away.
Sizi aramak için, dün gece geldiğinde onu görmeliydiniz gözleri yaşlı ve tüm makyajı yüzünden akmış haldeydi.
As long as they're wearing skirts, a little mascara...
Etek giyip, biraz sürüp sürüştürdüklerinde...
No big production, no hysterics, no mascara running.
Büyük hayaller yok, ağlama yok, rimel akması yok.
She should use more mascara.
Daha çok rimel sürmeli.
When one is young, use a lot of mascara.
Gençken çok rimel sürmeli.
When you're in love with a married man, you shouldn't wear mascara.
Evli bir adamla berabersen, rimel sürmeyeceksin.
We'll put a little red and some mascara...
Biraz kırmızı sürelim..... biraz da rimel...
The mascara has run onto my brand-new dress from Paris!
Paris'den gelen elbiseme Rimelim aktı!
Ooh, little mascara brushes!
Ooh, küçük haylaz diş fırçaları!
Little mascara to bring it out? Little?
Küçük bir maskara gözlerinin güzelliğini ortaya çıkaracak.
However, old Miguel, he could be so bombed on that mascara...
Ancak, yaşlı Miguel, o maskarayla kafayı öyle bulmuştu ki...
You know, eye shadow, mascara lipstick, rouge.
Göz farı, maskara dudak kalemi, ruj.
Here... her mascara.
İşte... rimeli.
Hey, have you got any mascara?
Baksana, yanında rimel var mı?
Have you got any mascara?
Yanında rimel var mı?
Bronze-Teint, mascara!
Auburn, gözleri aynen şöyle.
"A hairbrush, mascara brown."
"Saç fırçası, kahverengi rimel."
She just went into the ladies room with a tub of mascara and a putty knife.
Az önce, bayanlar tuvaletine bir fıçı rimel ve spatulayla gitti.
And Jeffrey's mother, hair mangled and just hanging by the ball that was sprayed, and the mascara had run and the lines caused by her anger gone deeper into her face.
Annesininse topuzu bozulmuş, sarkıyordu. Rimeli öfkesinden oluşan çizgilerden akıyordu. Daha yaşlı ve yorgun görünüyordu.
Come on, you'll ruin your mascara.
Yapma sakın, makyajın bozulacak.
Wear the adjustable-angle mascara by Revlon.
Revlon'ın yarattığı ayarlanabilir açılı maskaraları kullanın...
I'D TAKE THE MASCARA PENCIL AND MAKE THE MUSTACHE.
Maskara kalemini alır kendime bıyık yapardım.
" Wash off your mascara
" Maskaranı sil
Cheap mascara.
Ucuz rimel.
Big men with moustaches named Mary who wear mascara.
Mary adında, makyaj yapan, bıyıklı erkekler.
You got any mascara?
Rimeliniz var mı?
Some mascara.
Bir rimel.
- We could use a little more mascara.
- Biraz daha rimel sürmeliyiz.
I take it all that mascara's waterproof?
Tüm bu maskaraları su geçirmez mi aldım?
You know, I mean in the morning you go in the bathroom- - A little blush, a little mascara. - - and voilà.
Sabahları banyoya giriyor biraz allık, biraz rimel sürüyor ve yağmurdan korkan yaşlı kadınlar olarak çıkıyorsunuz.
When it turned grey he used a little brush to keep it black, such as ladies use for their eyes... mascara.
Griye döndüğünde o, siyah tutmak için küçük bir fırça kullanırdı, bayanların gözleri için kullandığı rimel gibi.
When it turned grey he used a little brush to keep it black, such as ladies use for their eyes - mascara.
Griye döndüğünde o, siyah tutmak için küçük bir fırça kullanırdı. Bayanların gözleri için kullandığı rimel gibi.
They pulled hairs from their eyebrows and brushed mascara on their lashes.
Onlar kaşlarını aldılar ve kirpiklerine rimel çektiler.
Mascara.
Mascara.
Bitch says fill it up. I'll fill it up for you, mascara face.
surtuk sana doldurmani soyledi. senin icin doldurayim, mascara yuz.
You're wearing mascara.
- Rimel sürmüşsün. - Ne olmuş?
Jesus! My mascara keeps running.
Tanrım, maskaram ha bire akıp duruyor.
Do you have The Texas Chainsaw Mascara?
Sizde Texas Katliam Maskarası var mı?
Are you wearing mascara?
Maskara mı sürüyorsun?
So we buy animal-friendly mascara or we stop buying grapes, but we don't do anything.
Biz hayvanlar üstünde test edilmeyen rimel alıyor... ya da üzüm almayı kesiyoruz, ama bir şey yapmıyoruz.
Three, you don't want Mr Rightsky to see you with runny mascara, do you?
Üç, Bay Doğru'nun seni akan rimelle görmesini istemezsin.
They base the colours of BMWs on women's mascara.
BMW'nin renklerini kadın rimelinden alırlar.
She's really dull, and she gets this gross mascara-goop thing in the corner of her eye!
Gerçekten sıkıcı, ve gözünün kenarında iğrenç maskara delisi şeyi var!
I have issues with commitment, intimacy mascara goop.
Bağlanmayla ilgili sorunlarım var, korku maskara deliliği.
Looks like your mascara's running.
Maskaran akıyor.
Shampooed and curl Mascara and pearls What's that word, we're girlfriends... for life Girlfriends... for life
Mütevelli Heyeti, bir öğrenciyi heyete kabul etmeye karar verirse öğrenciler Odette Sinclair'i temsilcileri olarak seçti.
Mascara.
Rimel.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]