Maybe we should go back tradutor Turco
132 parallel translation
Maybe we should go back to the van and try to get back into town.
Belki de minibüse binip kasabaya dönmeliyiz.
Maybe we should go back. Do you want to?
Belki de geri dönmeliyiz.
Maybe we should go back.
Belki geri dönsek iyi olacak.
Now, I think maybe we should go back to the three days a week for just a little while.
Bence kısa bir süre Haftada üç güne geri dönebiliriz
Maybe we should go back.
Geri mi dönsek?
Guys, maybe we should go back up to the road.
Çocuklar, belki de yola dönsek Daha iyi olur.
Maybe we should go back to the hospital.
Belki hastaneye geri dönmeliyiz.
Maybe we should go back and talk to the guides.
Belki de geri dönüp kılavuzla konuşmalıyız.
Maybe we should go back to Sick Bay.
Belki de Revir'e geri dönmeliyiz.
I don't know. Maybe we should go back to the Betsey Johnson, you know, the cool club-chick look as opposed to the classy club-owner look.
Bilmiyorum, belki Betsey Johnson stiline geri dönmeliyim hani, klüpteki seksi hatun ve karşısında ki yakışıklı klüp sahibi olayına.
Maybe we should go back to taking shifts. Are you gonna make it?
Belki de nöbet tutmaya başlamalıyız Yapabilecek misin?
Maybe we should go back in the mating season.
Çiftleşme mevsiminde tekrar gelmem gerekecek.
MAYBE WE SHOULD GO BACK TO THE PARK.
Belki parka geri dönebiliriz.
Maybe we should go back and help.
- Belki de dönüp yardım çağırmalıyız.
Honey, maybe we should go back and check the Book of Shadows again.
Tatlım, Belki geri dnüp Gölgeler Kitabını bir daha kontrol etmelisin.
- Maybe we should go back to the lab.
Belki de laboratuara dönmeliyiz.
HEY, MAYBE WE SHOULD GO BACK TO YOUR PLACE.
Belki de sana gitsek daha iyi olur.
Maybe we should go back to the apartment.
Belki eve dönsek iyi olur.
Maybe we should go back to our original list of probables.
İlk şüpheliler listemize dönelim.
Maybe we should go back.
Tekrar içeri girmeliyiz.
Maybe we should go back to the blood thinners.
Belki de tekrar kan inceltici vermeliyiz.
Maybe we should go back.
Belki artık geri dönmeliyiz.
Hey... maybe we should go back to my cabin.
Hey... belki benim kabinime geri dönmeliyiz.
Maybe we should go back and get some help.
Belki geri gidip yardım bulmalıyız.
Well... maybe we should go back to being pre-friends, you know, like the way we were last week.
O zaman belki de arkadaşlık öncesi dönemdeki halimize dönmeliyiz. Geçen hafta olduğu gibi.
Maybe we should go back out and look some more.
Belki de dönüp tekrar bakmalıyız.
Maybe we should go back.
Geri dönsek iyi olur.
Maybe we should go back and hitch.
Belkide geri dönüp otostop yapmalıyız.
maybe we should go back and see if he'll give us some free komodo sausages.
Belki de gidip bize ücretsiz komodo sosisi verir mi sormalıyız.
And now that we know the M.O.'s, maybe we should go back and look at those first robberies again.
Şimdi yöntemlerini bildiğimize göre belki geri dönüp şu ilk soygunlara tekrar bakmalıyız.
Maybe we should go back in.
Tekrar içeri girsek iyi olur.
Hey, maybe we should go back to the gate?
- Belki de Geçide geri gitmeliyiz. - Hayır, sen git.
- Maybe we should go back?
- Belki dönsek iyi olur.
Maybe we should just go back in there.
Belki de geri dönmeliyiz.
Peter, maybe we should, maybe we both should go back to New York for a while hm?
Peter belki de bir an önce New York'a dönsek iyi olacak.
Okay! Maybe we should repair our ship and go back to Cybertron, forget about the Decepticons.
Megatron burada başarılı olursa,... Cybertron'da yenilmesi imkansızlaşır.
Boss, maybe we should go out and come back in again.
Sanırım çıkıp tekrar girseydik.
Maybe we should just go back. Back?
- Belki de artık dönmeliyiz.
- Maybe we should go further back.
- Belki daha geriye gitmeliyiz.
Maybe we should just go back to work.
Belki işe geri dönsek daha iyi.
Maybe we should go back.
Geri dönmeliyiz.
Maybe we should go back out there.
- Dönsek iyi olur.
Maybe we should turn around and go back to the interstate.
Belki dönüp ana yola çıkmalıyız.
If it does go that way, maybe we should put our clothes back on.
eğer o şekilde olacaksa belki giyinmemiz daha doğru olacak.
Maybe when we're done here, we should go back to Fiji.
Buradaki işimiz bitince Fiji'ye dönmeliyiz.
Maybe we should just go back inside.
Belki de geri dönmeliyiz.
Maybe we should go out the back door and spend the rest of the day at the library.
Arka kapıdan çıkıp günü kütüphanede geçirsek iyi olacak.
Maybe we should go and come back another time?
Belki de başka bir zaman gelmeliyiz.
But if that assistant calls me back, maybe we should go with'em.
Ama o asistan beni ararsa belki onlarla çalışırız.
maybe we should just go back to being neighbors.
Belki tekrar komşu olmaya dönmeliyiz.
Maybe we should turn around and go back.
Geldiğimiz yoldan dönsek, iyi olacak. Neden?