Mentioned tradutor Turco
9,517 parallel translation
You mentioned that some glasses were knocked off the cabinet upstairs.
Yukarı kattaki dolaptaki bardakların tıkırdadığını belirtmiştiniz.
You've denied any acquaintance at all with any of the individuals that I have mentioned, including Al Capone.
Al Capone de dahil olmak üzere bahsettiğim tüm kişileri tanıdığınızı reddettiniz!
Paul also mentioned something about, um... a cash-flow problem, that Greg was looking to extend a line of credit... again.
Paul bir şey daha dedi... Nakit sıkıntısı mı? Greg aldığı kredinin süresini yeniden uzatmaya çalışıyormuş.
He never mentioned sadism?
Sadizmden hiç bahsetmedi mi?
I've mentioned it to Isobel, so I hope she's there, too.
Isobel'e de bahsettim. Umarım o da orada olacak.
CFD was able to contain the victims in the ER, but Ebola was mentioned.
Şikago İtfaiyesi Acil Servis'teki yaralıları kontrol altında tutabilir. Ama Ebola adı geçti.
You mentioned a trap before.
Daha önce bir tuzaktan bahsetmiştin.
Peter mentioned you.
Peter senden söz etmişti.
I've an idea that when you mentioned Mrs Harding's connection with us you were trying to catch her out.
Bayan Harding'in bizimle olan bağlantısından bahsederken onu ele vermek istediğini hissettim.
She mentioned that.
Bundan bahsetmişti.
Liam mentioned a new detail - - something about snake eyes.
Liam yeni bir detaydan bahsetti... zarların bir bir gelmesi hakkında.
Look, you mentioned that you have a husband.
Bakın siz en iyisi artık hayattaki kocanızla ilgilenin.
Provenza : [Clears throat] You mentioned Kyle's burnt-out friends.
Kyle'ın serseri arkadaşları diyordunuz.
We thought maybe you weren't there since you hadn't mentioned it.
Hiç bahsetmediğiniz için orada olmamanızdan korkmuştuk.
And when you never mentioned it, I...
Sen konuyu hiç açmayınca, ben de...
He mentioned a flash drive.
Bir flaş bellekten söz etti.
But he mentioned a woman, Someone waiting for him.
Ama bir kadından bahsetti, onu bekleyen birinden.
Um, those jobs you mentioned- - you can find me something.
Şu bahsettiğin işler vardı ya hani o tarz bir şey ayarlayabilirsin.
He mentioned your name.
Senin isminden bahsetti.
No, no one mentioned money.
Hayır, paranın lafı geçmedi.
How is it possible that nobody in this town ever mentioned him?
Bu kasabada kimsenin ondan bahsetmemesi normal mi?
Kirsten has never mentioned him.
Kirsten ondan hiç bahsetmemişti.
The agent, the CI he mentioned? That could be my chance to find out about the woman holding me in that photo.
Şu ajanın bahsettiği muhbir var ya, bu fotoğrafta beni tutan kadınla ilgili bir şeyler bulma şansım olabilir.
Because he has literally never mentioned you.
Senden bir kez olsun bahsetmedi de ondan.
- I would have mentioned it.
- Yoksa bahsederdim.
So, this prisoner he mentioned, uh, Khalil... He's my cousin.
Yani bahsettiği esir Khalil O benim kuzenim.
Ahmed, the Chinese ambassador mentioned they are waiting for you to sign off on their proposal.
Ahmet, Çinli büyükelçi teklife imza atman için seni beklediklerini söyledi.
The scars you mentioned, could they have been wounds from being tied?
Bahsettiğiniz yara izleri, bağlandığı için olmuş olabilir mi?
It was pressing that I talk to you because, as I may have mentioned,
Konuşmamız elzemdi, çünkü daha evvel de söylemiş olabilirim...
The recycling shop you mentioned is here.
Bahsettiğin geri dönüşüm atölyesi burada.
Edwards mentioned something about you...
Edwards senden bahsetti.
She may have mentioned it.
Bahsetmiş olabilir.
It was even mentioned in reference to eating it.
Hatta yenmesi ile ilgili bir ifade de geçmiş.
When eating was mentioned, it was not about physically ingesting it.
Gerçekten yemiş olduğumu kast etmemiştim.
When we spoke before you mentioned your brother's hospital.
Son konuşmamızda kardeşinin hastanesinden bahsetmiştin.
No, your head's a mess, but, uh, when you mentioned the piece earlier, I was surprised.
Hayır, kafan karmakarışık ama geçen o şarkıdan bahsettiğinde şaşırmıştım.
- Yeah, but you never mentioned it.
- Evet, ama hiç bahsetmedin
You mentioned the catacombs.
Şu yer altı geçitlerinden bahsettin.
Mr. Choi, the notification from NIS never mentioned authentication meant activation of the weapon.
Bay Choi, NIS bildirisinde tasdik etmenin, silahı aktif hale getirme olduğundan bahsetmiyordu.
You've gone quiet'cause I mentioned Clara.
Clara'dan bahsedince sustun.
- Luc never mentioned you.
- Luc sizden hiç söz etmedi.
Terry mentioned it.
Terry bahsetmişti.
Are you aware of any threats such as Oberführer mentioned?
Tuğgeneralin bahsettiği tehditlerden haberdar mısınız?
- Yeah, but that was two years ago, and she never mentioned anyone named Vikram.
- 2 yıl önceydi, ve Vikram adında kimseden bahsetmedi.
Now, as I mentioned when we last met, we need to keep you gainfully occupied and from re-offending.
Şimdi, son karşılaşmamızda bahsettiğim gibi, seni paralı işlerden ve tekrar suç işlemenden korumalıyız.
He mentioned a bombshell coming out of U.S. Geological.
Amerika Jeoloji Birimi'nden gelen bomba bir haberden bahsetti.
The younger brother President Song mentioned... he's the youngest brother from a different father, right?
Ne yapıyorsun? Ampul bozulmuş olmalı. Yenisine bakıyorum.
I was helping Hodgins pack up, and Pelant was mentioned.
Hodgins'in toplanmasına yardım ediyordum ve Pelant lafını duydum.
I've been through all of his e-mails, his social media platforms, and he's never once mentioned a girlfriend.
Tüm e-postalarını, sosyal medya hesaplarını inceledim. Bir kez bile sevgilisinden bahsetmemiş.
You never mentioned Tommy was in the Air Force.
Tommy bize hiç hava kuvvetlerinde olduğundan bahsetmemiştin.
She mentioned this.
Bundan bahsetmişti.