Meowing tradutor Turco
72 parallel translation
That meowing?
- Miyavlamayı?
It kept coming at me, making a noise like a cat meowing.
Gelmeye devam etti, kedi gibi bir ses çıkarıyordu.
Mittagessen. - [Meowing]
Mittagessen.
( meowing ) Would you gimme. Gimme.
Verecek misin?
Poor Mr. Messenger's cat was meowing so pitifully.
Bay Messenger'in kedisi acıklı bir şekilde miyavlıyordu.
Let's all start meowing.
Hepbirlikte miyavlayalım.
I heard a meowing.
Bir miyavlama sesi duydum.
It advanced, still meowing, looking at those 2 dogs... who fortunately had their heads down.
Sürekli miyavlıyordu ve karşısındaki köpeklere bakıyordu. Ama çok şükür köpeklerin derdi o kedi değildi.
[meowing]
Bu sana kendini nasıl hissettirdi?
She's meowing. Come and stroke her
Herkes ona bayılıyor, ama ben onu sadece sana vereceğim.
Why is there a cat meowing?
Kedi mi var orada?
It's still meowing.
Hala miyavlıyor.
[Meowing] I wish we could get out of here.
Keşke buradan gidebilseydik.
- This box is meowing.
- Bu kutu miyavlıyor.
- Did you go to church? - [Cats Meowing]
- kiliseye gitti mi?
I've been watching two dozen underweight women in leotards crawling around the room meowing.
İki hafta boyunca, iki düzine cılız kadını, jimnastik giysileri içinde odanın etrafında sürünüp miyavlarken izledim.
- [Cat Meowing] The magic will only be effective if it is carried by a strong vision.
Güçlü bir bakış açısı varsa ancak sihir gerçek amacına ulaşır.
Well, this meowing is absolutely worse than the alarm.
Bu kedicik alarmdan da beter.
( meowing ) I don't care if you stole it, okay?
Çalman umurumda değil tamam mı?
- And so, as the rats'milk is returned to the sewers - - [Meowing] the circle of life is complete.
Ve böylece, fare sütlerinin lağımlara dönmesiyle hayatın döngüsü tamamlandı.
[Cat meowing ] [ Man] Brenda Bradford.
Bunu geçen hafta tutuklayınca söylemiştin... süvari bölüğü gibi olan kız çocukları, yiyecek satarken!
[Crashing, cat meowing ] [ Chuckles]
Banyo hizmetçisi gibi mi? Kesinlikle.
- [Plaintive Meowing ] - [ Gasps] You papier-mached my cat?
Kedimi alçıyla mı sardın?
I have patented a humane cocktail... of electric shock treatment... - [Bird Tweeting ] - [ Meowing] Aversion therapy, hypnosis...
Elektrikli şok tedavisinin... insancıl bir patentini aldım... nefret terapisi, hipnoz...
Pussy's meowing now, it knows what's about to come.
Amın inliyor, başına gelecekleri biliyor tabii.
[Meowing] Shut up, Spence.
Kapa çeneni, Spence.
[Meowing] This is a real gun.! And I know how to use it.!
Bu gerçek bir tabanca ve nasıl kullanildığını biliyorum!
It ran out full speed and keeps on shaking and meowing.
Sürekli tekrar etti ve gata-gata, buru-buru, miyav-miyav demeye başladı ve baya sorun oluşturdu.
- Come on, concentrate on his meowing.
- Hadi miyavlamalara odaklan.
Yeah, I heard them meowing and I went up there, but they're trapped up under this loft and they won't come down.
Evet, miyavladıklarını duydum. Oraya gittim ama tavan arasında sıkışmışlar.
Meowing for milk and warmth and shelter.
Süt, samimiyet ve korunmak için miyavlıyordu.
And he's... meowing, sir.
Miyavlıyor efendim.
A decadent party of meowing sound.
Partiye çöken miyavlama sesleri.
Is he meowing?
- Miyavlıyor mu?
That woman and your son meowing all day long!
Getirdiğin kadınla oğlun bütün gün miyavlayıp duruyor!
I'm completely naked, crawling around on all fours, meowing and purring and acting like a cat.
Çırılçıplağım, emekliyorum, miyavlıyorum ve mırıldanıyorum tıpkı bir kedi gibi.
His meowing sounds really bad.
Miyavlaması gerçekten çok kötüymüş.
[Cat meowing]
Müzikten hoşlanır. Ton balığı sever.
It was suspicious meowing. Not testimony, don't be ridiculous.
Çok şüpheli bir miyavlamaydı, tanıklık değildi, saçmalama.
You both love each other, even though there's a lot of meowing in the cathouse, which is totally sexist, I know.
İkiniz de birbirinizi seviyorsunuz. Genelevde çok fazla miyavlama olsa bile... Bu da tamamen cinsiyet farkı gözetiyor, biliyorum.
I can see the cat from the musical "Cats" meowing to me.
"Kediler" müzikalindeki kedinin bana miyavladığını görüyorum.
She guards her cat inside. We hear meowing occasionally.
İçeride bir kedisi var, bazen miyavladığını duyarız.
All that meowing isn't convincing.
Böyle konuşunca hiç inandırıcı değilsin.
Well, who's meowing now, bitches?
Şimdi miyavlasanıza sürtükler.
( Cat Meowing ) I've missed you.
Seni çok özledim.
[meowing] huh? hmm. mew's got a good point.
Mew haklı.
( cat meowing ) It's a... ( newspaper thuds onto floor )
Bu bir...
( CAT MEOWING ) Oh, come on.
Hadi.
( meowing ) Oh! Isn't he adorable?
Ne sevimli!
( cats meowing ) - Who's on duty?
- Görevli kim?
[Jennifer meowing] Let's go.
Hadi gidelim.