Merger tradutor Turco
957 parallel translation
If the merger does not go through, we are in very bad shape, Papa.
Birleşme gerçekleşmezse durumumuz çok kötü olur baba.
I will make this merger go through.
Bu birleşmeyi gerçekleştireceğim.
" Both parties have fully agreed that this merger can only result...
" İki taraf da bu birleşmenin karşılıklı menfaatle sonuçlanacağına dair...
Please, we are here to discuss the merger.
Lütfen, birleşmeyi konuşmak için toplandık.
... that this merger can result.... About 5 : 00.
... bu birleşmenin sonucunda... 5'te.
Now, to go ahead with the merger.
Şimdi, birleşme konusunu konuşmaya devam edelim.
You realize... that this merger is a great advantage to the Saxonians, of course.
Bu birleşmenin... Saxonia'lılar için büyük bir avantaj olduğunun farkındasınız elbette.
Well, gentlemen, since June 11 of this year... when the first negotiations for a merger were entered...
Pekala beyler, bu yılın 11 haziranında... birleşme için ilk görüşmeler başladığından bu yana...
Let me say again, for the tenth time... you people were quite ready for the merger.
On kere söyledim, yine söyleyeyim... siz birleşmeye çoktan hazırdınız.
I'll admit that we were at one time anxious for this merger.
Bir dönem bu birleşme için can attığımızı kabul ediyorum.
You have decided against the merger?
Demek birleşmemeye karar verdiniz, öyle mi?
This merger's going to make history!
Bu birleşme bir tarih yazacak!
Or should I call it a merger?
Yoksa buna birleşme mi demeliyim?
Rather, a suggestion for a merger.
Daha çok, bir iş birleştirme teklifi.
And this brother made your bank the number-One bank In the combination, in the merger, In the corporation.
Ama düşün ki bir kardeşin var ve bu kardeş bankanı birlikteki, katılımdaki şirketteki bir numaralı banka yapacak.
If he quits, how will I handle the merger?
Ayrılırsa birleşmenin altından nasıl kalkarım?
The plastics merger?
Plastik işi mi?
I don't care who he runs off with so long as it's not the plastics merger.
Beni ilgilendirmez, yeter ki plastik işine birşey olmasın.
Slight hitch plastics merger.
Plastik işinde sorun çıktı.
The way this merger's worked out, I have all the titles and you have all the controls.
Bu birleşme öyle bir şekilde oldu ki..... tüm ünvanlar bende, tüm denetim sende.
Marriage. A merger.
Şirket birleşmesi.
- We're cancelling the merger.
- Birleşmeyi iptal ediyoruz.
I'm calling off the merger.
Birleşmeyi iptal ediyorum.
We are here to put our signatures to the Larrabee-Tyson merger.
Larrabee-Tyson birleşmesini onaylamak için burada bulunuyoruz.
Understand, I don't mean to say that our merger has hit a snag, or failed to gel, or gone up in smoke, or fallen through.
Yanlış anlamayın, anlaşmanın bir sorunla karşılaştığını..... veya uyum sağlanamadığını..... veya yanıp kül olduğunu veya başarısız kaldığını söylemiyorum.
Because he had to go to Texas on a big merger.
Bir şirket birleştirme işi için Texas'a gitmek zorundaydı.
- It's that big merger. - What do you know about the merger? It's in the afternoon paper.
Söylentilere bakılırsa şu büyük birleşme yüzündenmiş.
- I know all about the merger.
- Birleşmeden haberim var benim.
They didn't want that Atlantic stock to go up while the merger was going.
Birleşme sonuçlanmadan Atlantic hisseleri değer kazansın istemediler.
A nice business merger between the two families.
İki aile arasında güzel bir ticari birleşme.
The board of directors have decided on a merger.
Yönetim Kurulu şirket evliliğine karar vermiş.
A merger?
Şirket evliliği mi?
That kind of merger.
O tür bir evlilik.
Father's against a merger, but...
Babam birleşmeye karşı ama...
I want to propose a merger.
Bir birleşme teklif etmek istiyorum.
A merger like two companies, or a merger like two people?
İki şirketin birleşmesi mi, iki insanın birleşmesi mi?
A merger like marriage.
Evlilik gibi bir birleşme.
To our merger, my dear Herdhitze.
Birleşmemize, canım Herdhitze.
To our merger!
Birleşmemize!
To our merger, my dear Klotz.
Birleşmemize, canım Klotz.
The festivities for the merger of Klotz and Herdhitze are as natural as spring returning.
Klotz ve Herdhitze'nin birleşmesi şerefine yapılan kutlama baharın gelmesi kadar tabidir.
It's not very sensitive to make such a distinction on the day of the merger.
Tam da birleştiğimiz gün böyle ayrımcılık yapmaları düşüncesizce olmuş.
Our national economy, even our national survival devolves upon the consolidation, by merger of the smaller and weaker economic units with the larger and lustier pillars of our commercial context.
Milli ekonomimiz, hatta ulusal varlığımızı korumamız ticari bağlamda küçük ve zayıf ekonomik birimlerin daha büyük ve daha güçlü desteklerle birleşmesine dayanan konsolidasyonlara bağlıdır.
It is alleged by the prosecution that the dividend of 15 percent which was declared on the non-voting B shares was indeed fraudulently designed solely to expedite this admittedly bold but in no way unethical, merger.
Savunma makamının iddiasına göre oydan yoksun B tipi hisse senetlerinin yüzde on beşi sırf bu, kuşkusuz cesur ama hiç de etik olmayan, birleşmeyi hızlandırmak amacıyla gerçekten de hileli olarak düzenlenmiştir.
I say, merger, gentlemen, not takeover.
Birleşme diyorum beyler, el değiştirme değil.
And I feel sure that the merger- - the union... between the princess... and the brave but dangerous Sir Lancelot of Camelot- - Look!
Ve eminim ki prenses ile Sir'cesur-ama-tehlikeli'Lancelot..... arasında gerçekleşecek olan..... bu ortaklık antlaş- - bu birliktelik- - bakın!
And based upon the projected rate of return on invested capital and if merger is eventually accomplished the communications complex may well become the towering and most profitable center in the entire CCA empire.
Yatırılan sermayenin öngörülen getirisine bağlı olarak bir ittifak olsa da olmasa da kanal kompleksimiz tüm CCA imparatorluğunda aşırı kârlı ve büyük bir merkez haline gelecektir.
Ah, let's see, the silver mine concessions, Baku oil transfers and the Cam Crisp Chou-choc merger.
Gümüş madeni anlaşması. Bakü Petrol transferleri, ve Corn Crisp-Sakız firması belgeleri.
The S and S Records with Globe merger is done Work's started on the new plant in Buenos Aires
S S Records ve Globe birleşmesi gerçekleşti ve kuruluş Buenos Aires'te kayda başladı.
That's why the rumour of a merger makes the price of the stock rise.
O yüzden birleşme söylentileri hisse değerini yükseltir.
It isn't a takeover, it's a merger.
Bir dakika. Bu bir devralma değil. İki şirketin birleşmesi.