Mixed tradutor Turco
5,428 parallel translation
But, you know, I gotta say, I'm not that surprised that Eddie is mixed up with some dead guy, because, um, I mean, huh, he was, he was fun.
Ama söylemem gerekir ki, Eddie'nin ölü bir adamla anlaşmazlığı olduğuna şaşırmadım, çünkü, yani o eğlenceliydi.
Uh, six rapes in'05 with assault and drugging charges mixed in, sir.
Altı tecavüz 2005'te, darp ile beraber. ve uyuşturucu suçu ile beraber, efendim.
Solicitation? Look, you got things mixed up, fella.
Dostum bak sanırım bir karışıklık var.
Something's happened to the adorable mixed-race one.
Şirin melez çocuğa bir şeyler oldu.
He probably mixed up his medication by mistake.
Herhâlde yanlışlıkla ilaçlarını karıştırdı.
I have mixed feelings about this.
Duygularım biraz karışık.
There's no other way than to spread that NamDaJung is mixed in with PakJoonGi.
Nam Da Jung'la Park Joon Gi'nin ilişkisini yaymaktan başka çare yok.
Jin-woo got mixed up in it.
Jin Woo o olaya karışmış galiba.
Yesterday, I drank SoMaek ( mixed drink of a soju and a beer ). Also I ate ramen noodle.
Dün hem SoMaek içtim hem de erişte yedim.
You must've mixed my blood with some daisy puller or sumptin.
Yumoşun biriyle filan karıştırmışsınızdır.
Damn hospitals man, mixed up my blood samples.
Lanet olası hastaneler dostum, kan örneklerini karıştırmışlar.
Especially if they are mixed.
Özellikle de kızlı erkekli kalıyorsan.
Oh, you must have your addresses mixed up, because there ain't no Tony here.
Adresi karıştırmış olmalısın çünkü burada hiç Tony yok.
The old bag at the pharmacy mixed up our cards.
Mağazadaki yanlı moruk kartlarımızı karıştırmış.
But... am I mixed up?
Yalnız kafam karıştı.
- Mm. - Got mixed emotions, but she seems to be happy, and I guess that's all that matters, right?
Karışık duygular içerisinde ama mutlu gözüküyordu, sanırım önemli olan da bu, öyle değil mi?
I mixed with some bad... bad kids, in high school, and I got mixed up in drugs, and, you know, next... before I know it... I was in prison for stealing a car.
Lisede kötü arkadaşlarım oldu... uyuşturucuya karıştım oradan... gözlerimi açtığımda araba çalmaktan hapisanedeydim.
Like eagle talons mixed with squid?
Ahtapot kollu bir kartal pençesi gibi?
Everything's mixed up.
Her şey birbirine karışmış durumda.
A few shots of Jack mixed with just the right amount of ax to grind...
Birkaç duble viski, beraberinde biraz intikam duygusu...
[Woman screams] ( Cries of the passengers mixed with silence )
mevirik iyi seyirler diler.
Mixed with booze, those things'll turn anyone into a puppet.
Alkolle birlikte bunlar herkesi kuklaya çevirir.
I just... I can't believe I got mixed up into all this.
Ben sadece bütün bu olanlara adımın karışmasına inanamıyorum.
The book was published in the spring and received mixed reviews.
Kitap baharda basılmış ve farklı yorumlar almıştı.
Programming professor gets me and Martin here mixed up constantly.
Programlama profesörü beni alıyor, ve Martin'in kafası hep karışıktı.
I can't allow her name to get mixed-up in all this monkey business.
Onun adının böyle bir dolaba karışmasına müsaade etmem.
It's Adderall mixed with ecstasy mixed with God knows what else.
Etov'u extasi ile karıştırıyorlar ve onuda Allah bilir ne ile.
I think it's you who's a little mixed up though.
Bence yerini karıştıran sensin.
No, no, no. I cannot get you mixed up in all this.
Hayır, hayır, bu işe karışmanı istemiyorum.
Soft and silky, they're more like... pale pebbles mixed with a gritty gray gravel.
Yumuşak ve ipeksi, daha çok soluk çakıl taşları ile kumlu gri çakıllar gibi.
My wife will have a mixed salad to start and your pasta special.
Karım başlangıç olarak karışık salata ve sizin özel makarnanızdan alacak.
A loyal friend, quite acceptable fighter mixed martial arts,
A sadık arkadaşı, oldukça kabul edilebilir savaşçı karışık dövüş sanatları,
Have you heard of "Mixed martial arts"?
Eğer duymuş "Karışık dövüş sanatları"?
NGOS are saying about Hydrogen Cyanide getting mixed in the seeds.
NGOS hidrojen siyanür hakkında tohumların içine karıştığını söylüyor.
Ooh, by the way, thanks for that mixed tape.
Bu arada karışık kaset için sağol.
Then what was the powder you mixed into your Funk Punch?
O zaman Funk Punch'ına karıştırdığın toz neydi?
They mixed my order up with somebody else's.
Siparişimi başkasınınkiyle karıştırmışlar.
- And I mixed two questions into one.
- Bir de iki soruyu tek seferde cevapladım.
A mixed-up orphan looking for a father.
Baba özlemi çeken kafası karışık bir yetim.
The two best things in the world all mixed together.
Dünyanın en nefis iki şeyi bir arada.
Mixed-use development.
Karma kullanımlı yapı.
And not until it gets mixed in with all those other ingredients does it become a wonderful cupcake.
Ancak bir sürü malzemeyle bir araya gelince şahane bir kapkek oluyor.
You're not mixed up in anything illegal, are you?
Yasa dışı işlere bulaşmadın inşallah.
Never get mixed up with someone if there's a third party involved.
Eğer ortada bir 3. şahıs varsa asla o ilişkiye bulaşma.
I provoked a situation that led to it, and... it obviously ended with mixed results.
Buna neden olan bir durumu kışkırttım ve... -... karışık sonuçlar doğardı.
It's all mixed up in the foam there.
Köpükle karışmışlar.
I just picture it being in these giant vats, all mixed together.
Gözümde dev fıçılar içinde karıştırılan sütler canlanıyor.
Look, I have mixed feelings about him, too.
Benim de ona karşı karmaşık hislerim var.
Well, it seems I got my redheads mixed up.
Görünen o ki kızılları karıştırmışım.
Yeah, a lot of people get us mixed up.
Evet, birçok kişi karıştırmıştı.
( LOUD ROBOTIC NOISES ) - ( GASPING, MIXED CHATTER )
Bu ne?