Miz tradutor Turco
709 parallel translation
Is my candy girl... sad and lonely too?
Candy'miz yalnız ve üzgün mü?
Our little Mieze.
Küçük Mieze'miz.
Our Polly's a guest of honor in the stands.
Polly miz sahnedeki onur konuklarından.
Don't you know we have a new governor who eats Republicans for breakfast?
Kahvaltıda Cumhuriyetçi yiyen yeni bir Vali'miz var, haberin yok mu?
Our Lilly is engaged to Dr. Vignali.
Lilly'miz Dr. Vignali'yle sözlendi.
Our little Henry.
Küçük Henry'miz.
My beloved Virgin.
Sevgili Anne'miz.
We got a Checker Camel Company too.
Damalı Deve Şirketi'miz de var.
Our Lord and our church.
Tanrı'mız ve Kilise'miz.
Lovely party, Miz Blackwater.
Çok güzel bir parti Bayan Blackwater.
- And a Henry!
- Ve bir de Henry'miz var.
If we go on like this, Harry Junior will be a mushroom.
Küçük Harry'miz çocuk yerine mantar olacak.
It wasn't a Harry Junior.
Küçük Harry'miz olmadı ama...
Two of us had on target.
2 miz hedefteyiz.
To Roderick the first, for all that he has done for this great England of ours, may providence provide a true and just reward!
Birinci Roderick'e, Büyük İngiltere'miz için tüm yaptıklarına, gerçeği Tanrı sağlayabilir ve ödüllendirebilir!
Our papi's going to be all right.
Papi'miz iyileşecek.
According to this, just another mile or two.
Haritaya göre, 2-3 km'miz kaldı.
- I'll get a bottle of Beaujolais.
Bir şişe'Beaujolais'miz var.
Where goes the Queen of Sheba there go I, a soldier of her guard.
Kraliçe'miz nereye giderse ben de, oraya giderim, ben onun askeriyim.
How do, Miz Zachary?
Nasılsınız, Bayan Zachary?
The LCTs, the BBDs, the LSMFTs, the IRT and the CIO and the, uh, SMFR are our IUT.
LCT'ler, BBD'ler, LSMFT'ler, IRT ve CIO ve SMFR ve IUT'miz.
William, tell them that's our Toby.
William, o bizim Toby'miz.
But we have Master Hirate.
Ama bizim Üstad Hirate'miz var.
Miz Lampert, ma'am -
M Lampert, bayan- -
Uh, Miz Lampert, ma'am...
Uh, Miz Lampert, bayan,
Come on now, Miz Lampert.
Haydi ama, Miz Lampert.
- Don't make too much noise, Miz Lampert.
- Çok gürültü yapmayın şimdi, Miz Lampert.
- It belongs to me, Miz Lampert, and you're gonna get it for me... or your life ain't gonna be worth the paper it's printed on.
- O bana ait, Miz Lampert, ve onu sen bana getireceksin Ya da hayatın bir kağıt parçasından daha değerli olmayacak.
Howdy, Miz Lampert.
Nassın, Bayan Lampert.
- This ain't no game, Miz Lampert.
- Burada oyun oynamıyoruz, Miz Lampert.
But if we have TV it's better, right?
Ama TV'miz olursa daha iyi olur, değil mi?
This morning our S1, Radcliffe, was lifted and Taylor killed.
Sabah S1'miz, Radcliffe kaçırıldı ve Taylor öldürüldü.
And our wonderful Chief of Police.
Ve bizim harikulade Polis Şefi'miz.
- Not when jolly old England is gonna suffer.
- Güzel İngiltere'miz zarar görecekse olmaz.
Our Septime is great.
Septime'miz harikadır.
The mysterious Henr / ette. /
Gizemli Henriette'miz.
What's all this Miz Colbert's been tellin'me about a... a cover-up arrest?
Bayan Colbert'ın bahsettiği bu örtbas edilmiş tutuklama da ne oluyor?
Miz Colbert, I told you he was nobody's man.
Bayan Colbert, söylemiştim size, kimsenin güdümünde olmadığını!
Miz Colbert, now don't you worry about a thing.
Bayan Colbert, hiçbir konuda endişeniz olmasın!
Miz Colbert seems to have confidence in him.
Bayan Colbert ona güveniyor sanki.
And if he fails, you're off the hook, cos it was Miz Colbert's idea in the first place.
Başaramazsa, sen namlunun ucunda olmazsın. Fikir ne de olsa, Bayan Colbert'ın.
Now, Miz Colbert is not gonna be back till Thursday.
Bak, Bayan Colbert Perşembe günü geri dönecek.
The little Filipino was there sweat pouring down his face.
Küçük Filipinli'miz oradaydı. Yüzünden ter damlıyordu.
Next time we come away, we shall have our own little Ruthiebelle with us.
Bir dahaki seyahatimizde, kendi küçük Ruthiebelle'miz bizimle olsun.
! He's our Sensei!
O bizim Sensei'miz!
Our beloved president has forbidden duels.
Sevgili presidente'miz düelloyu yasakladı.
- But England - our England doesn't change so easily.
İngiltere'miz bu kadar kolay değişmez.
Here's our little Didier.
- İşte, bizim küçük Didier'miz.
"Our State Secretary there is responsible for our defeat."
"Şuradaki Devlet Sekreteri'miz yenilgimizden sorumlu."
Our Mary is a bit tired!
Mary'miz biraz yorgun görünüyor.
- Miz Rawlins...
- Bayan Rawlinss.