Momo tradutor Turco
464 parallel translation
That, my dear, is the wreckage of the good ship Momus.
- O gemimiz Momo'nun enkazı.
Lead ship, possible Momo destroyer.
En öndeki gemi, muhtemelen Momo destroyer.
We're taking on the Momo.
Momo'yu hedef alıyoruz.
An Akikaze isn't a Momo.
Akikaze, Momo değildir.
We did it with a Momo.
Momo'da başardık.
You nailed that Momo with a bow shot. Why not the Akikaze?
Momo'yu kafadan vurduysak Akikaze neden olmasın?
When the Akikaze does head toward us, we'll dive and give him two fish at 1500 yards, just like the Momo.
Ne zamanki Akikaze üzerimize gelmeye başladı, ona dalıp iki balık göndereceğiz. 1.500 yardada, tıpkı Momo'da olduğu gibi.
Only on that notice I put up about the Momo destroyer.
Sadece Momo destroyerini vurduğumuzda.
I'm Ernest.
Ben, Ernest. O, Momo.
He's Momo.
- Merhaba - Merhaba.
- What do you think of our pal, Momo?
Dostumuz hakkında ne düşünüyorsun, Momo?
- I doubt it. Momo, get in back.
O zaman ben, orada olduğuna inanıyorum.
Here's our mutual friend.
Momo onunla arkaya bin, çünkü bak ortak dostumuz geliyor.
Enough is enough, Momo.
Yeter artık Momo.
Now listen, Momo, you're the oldest and you must set an example.
Dinle Momo, en büyükleri sensin ve örnek olmalısın.
Listen, Momo, you're a good kid.
Dinle Momo, sen iyi bir çocuksun.
Come, come Momo! Don't need to cry!
Momo, ağlayacak bir şey yok...
God knows how much I suffer. Here you are, Momo... He's better already.
Ne kadar sıkıntı çektiğimi bir tek Tanrı bilir, Momo...
He's always been precocious, right, Momo?
Çok erken gelişti, değil mi Momo?
You're certainly full of questions today. The papers...
Momo, bugün sorularla dolusun.
Momo, go see who's there.
Momo bak kimmiş.
- Why don't you ever greet me, Momo? -... to lead a decent and respectful life...
Neden bana pas vermiyorsun Momo?
Stop it, Momo!
Yeter Momo!
Momo... Momo!
Momo, Momo!
Momo's just a very sensitive child.
Momo hassas bir çocuk.
Give me the key, Momo.
Anahtarı bana ver Momo.
Momo? ...
Momo...
What do you want, Momo?
Ne var Momo?
You got to know how to play with fire, Momo.
Ateşle nasıl oynayacağını bilmen gerekiyor Momo.
Oh, if it's cancer, Momo, cancer is fatal...
Ah, ya kanserse Momo. Kanser ölümcüldür...
Momo, go get my... my wallet over there on the mantle.
Momo, git... cüzdanımı getir...
What's going to happen to us, Momo?
Ne olacak bize Momo?
Don't lie, Momo!
- Hangi 100 Frank?
I've just met Madame Fernand, who saw and heard everything!
- Yalan söyleme Momo! Madam Fernand'la karşılaştım, her şeyi görmüş.
Madame Rosa... Momo, I want you to swear this will never happen again.
Madam Rosa...
I'll tell you something :
Dinle Momo.
What will become of you when I'm gone, Momo?
Ben öldüğümde sana ne olacak Momo?
Is that true, Momo?
Gitti köpeği sattı... ve parayı fırlatıp attı.
This child is not like the other ones.
Momo, bu doğru mu?
So they say, Momo, so they say...
Öyle diyorlar Momo, öyle diyorlar...
I came to France to sweep the streets, but fire-eating helps make more money... No, Momo.
Hayır Momo.
Momo.
Momo.
And where are your parents, Momo?
Anne-baban nerede, Momo?
Give me that, Momo! But, Madame Rosa...
Onu bana ver Momo!
That's not what I raised you for, Momo.
Seni bunun için büyütmedim Momo.
I swear, Madame Rosa.
Momo, bunun bir daha olmayacağı konusunda yemin etmeni istiyorum. Yemin ederim bir daha olmayacak, Madam Rosa.
... Don't shout, Momo.
Neden ondan hiç bahsetmiyorsunuz?
Please don't shout.
Bağırma Momo.
Listen, Momo.
Neden beni görmeye gelmedi?
But everything is going to be all right, Momo...
Ama her şey yoluna girecek Momo...
Momo, you musn't cry, my boy.
Momo, ağlamamalısın.