Mongoose tradutor Turco
166 parallel translation
Did you ever see a mongoose dance or a scorpion with sunstroke sting itself to death or a praying mantis eat her husband after making love?
Hiç firavunfaresi dansı gördün mü? Ya ateşin ortasında bir akrebin kendini sokup öldürüşü? Peygamberdevesinin çiftleştikten sonra eşini öldürüşü?
You should never go in there without a mongoose.
Yanında gelincik olmadan oraya asla girmemelisin.
The mongoose looks like the meerkat, but he's from a different family.
Firavun faresi, surikataya benzer, fakat farklı bir familyadandır.
Maybe he can learn by watching the mongoose.
Belki firavun faresini izleyerek öğrenebilir.
It's a mongoose.
Bu bir firavun faresi.
And since you're clearly as mad as a mongoose I'll bid you farewell.
Ve madem ki, alenen bir firavun faresi kadar delisiniz, ben de size veda edeceğim.
Obedient to instinct of Mongoose.
Onlar Mongoose içgüdüsüyle hareket ettiler.
But if I had a partner with that instinct mongoose.
Fakat Mongoose içgüdüsüne sahip bir yardımcım olsaydı...
If only I'd brought my mongoose costume.
Keşke'gelincik'kostümümü de getirseymişim.
Check out something called "Operation Mongoose."
Lütfen hiddetinizi bastırın.
But one of the results was the Cuban operation was turned over to my department as Operation Mongoose.
İç yüzleri ortaya çıkmadan... daha kaç uçak ve araba kazası olacak?
Mongoose was pure Black Ops.
"Hıyanetten gelmez hayır" demiş bir İngiliz şairi.
And the speed of a mongoose.
Ve bir çıtanın hızı.
Fire and water, snake and mongoose.
Ateş ve su, yılan ve fare gibi.
In the midtown area, the number for Mongoose Rental.
Şehir merkezinde firavunfaresi kiralayan bir yer var.
My four-assed mongoose.
Dört kıçlı firavun farem.
He's the snake to my mongoose.
He's the snake to my mongoose.
Or the mongoose to my snake.
Or the mongoose to my snake.
I feel like a mongoose at the mercy of a chatty cobra.
Kendimi geveze bir kobranın merhametine kalmış firavunfaresi gibi hissetim.
Release the mongoose!
Firavunfaresini bırakın.
Stupid mongoose!
Aptal firavunfaresi!
[GROANS] That's the same sound made by the mongoose before it swallows its prey, the rhinoceros.
Bu firavun faresinin avı gergedanı yutarken çıkardığı sesin aynısı.
Sometimes it takes months for a mongoose to digest one of those beautiful creatures.
Bazen bir farenin avını sindirmesi aylar sürer.
They can't see you coming once they're inside the mongoose.
Farenin içinden geldiğini göremezler.
A mongoose is the size of a cat.
Firavun faresinin boyu kedi kadardır.
It's a silver Mongoose, you know, like BMX.
Gümüş rengi bir Mongoose'du. Bilirsin, BMX gibi.
That's a mongoose.
Bu bir firavun faresi.
It was a Mongoose BMX.
Mongoose BMX'di.
I'd like to talk to him about Operation Black Eagle and Mongoose, Cobra...
Onunla Kara Kartal, Mongoose, Kobra, gibi operasyonlar hakkında konuşmak istiyorum.
* * The old mongoose gets good and loose * *
* * The old mongoose gets good and loose * *
He's hanging on like a mongoose.
İlişkiye sülük gibi yapışmış.
Its speed through the branches rivals that of the sifakas, but its technique is entirely different, for it's not a primate, with jumping ancestors, but a kind of giant mongoose, and it's still a four-footed runner.
Dallar arasındaki hızı sifakalara rakip olur ancak tekniği tamamen farklıdır çünkü o zıplayan atalara sahip bir primat değil bir tür dev firavun faresidir ve hâlâ dört ayakla koşar.
Dad, the damn mongoose got in the garbage again!
Baba, kahrolası mongo yine çöpün içine girmiş!
- A wild snow mongoose.
Yabani kar mungosu.
Even a rabid mongoose wouldn't have a chance now.
Bir tavşanın bile şansı yoktur şu anda.
They say you're the Mongoose.
Sana firavun faresi diyorlar.
The Mongoose.
Firavun faresi.
So God created the Mongoose to take his power away.
Tanrı da, onun gücünü elinden almak için firavun faresini yaratmış.
I believe in what Rikki-tikki-tavi the Mongoose said when he risked his life to kill the snake :
Yılanı öldürmek için kendi canını tehlikeye atan firavunfaresi Rikki-tikki-tavi'nin dediklerine inanıyorum.
Forget what I told you about Rikki-tikki-tavi the mongoose and about God.
Sana firavunfaresi Rikki-tikki-tavi hakkında anlattıklarımı unut. Tanrı hakkında söylediklerimi de.
Stick a mime and a clown in the same place, it's like a cobra and a mongoose.
Bir palyaçoyla pandomimi aynı yere koyarsanız bir kobrayla firavunfaresi gibi olurlar.
Yeah, well as they say in the high country markets of Sri Lanka There's more than one way to skin a mongoose.
Sri Lanka'da dedikleri gibi bir firavunfaresinin derisini yüzmenin birden fazla yöntemi vardır.
Unless you need something else blown, I'll go inside and wash my mongoose.
Başka bir şeyin patlatılmasını istemiyorsanız ben içeri gidip temizleneceğim.
A mongoose....
Bir kuyruksüren.
The mongoose may be small... but he's one of the fiercest killers in the animal kingdom.
Firavunfareleri küçük olabilirler. Fakat hayvanlar aleminde vahşi birer katildirler.
When the mongoose finally spots its target... the strike is precise and deadly.
Firavunfaresi hedefini seçtiyse saldırısı titiz ve ölümcüldür.
I will make a headdress for the wedding of earth turtle and moon mongoose.
Kaplumbağa ile firavun faresinin düğünü için bir başlık yapacağım.
Does the mongoose feel sorry for the wounded garden-snake?
- Firavun sıçanı, yaralı bahçe yılanına acımış mıydı?
When a mongoose encounters a cobra it's hard to know who's gonna win.
Bir Hamster'la, bir kobra karşı karşıya gelirse, kim kazanır bilinmez.
But this time it looks like it's... the cobra who's putting the squeeze on the mongoose!
Ama bu kez görünüşe göre, Hamster'ı kafa kola alan kobra kazanacak gibi.
It is a mongoose.
Bir firavun faresi.