More than you can imagine tradutor Turco
274 parallel translation
He's been through more than you can imagine.
Hayal edebileceğinden fazlasını yaşadı.
Anyway, I appreciate this more than you can imagine but we really don't need it. - Of course you need it, don't be ridiculous.
Neyse, inanın size çok minettarım ama gerçekten buna ihtiyacımız yok.
What's got into you? A lot more than you can imagine.
Sizinle yetişkinler gibi konuşabileceğimi düşünüyorum.
A long time. More than you can imagine.
Hayal edemeyeceğin kadar uzun bir zamandan beri.
.lt hurts more than you can imagine.
- Nasıl acıyor tahmin edemezsin.
More than you can imagine.
Tahmin edebileceğinden daha çok.
I know more than you can imagine.
Hayal edebileceğinden bile fazlasını biliyorum.
More than you can imagine.
Hayal edebileceğin her şey.
More than you can imagine.
Tahmin edebileceğinden de fazla.
I miss you more than you can imagine.
Seni tahmin edebileceğinden çok özlüyorum.
More than you can imagine.
Tahmin edebileceğinden daha da fazla.
I love you more than you can imagine.
Seni tahminimden çok seviyorum.
But when I changed history a second time, I lost more than you can imagine.
Ama ikinci kez tarihi değiştirdiğim de hayal edebileceğinden fazlasını kaybettim.
He knows more than you can imagine.
Hayal edemeyeceğin kadar çok şey bilir.
With your money and my experience, we can do business, more business than you could ever imagine.
Senin paran ve benim tecrübemle iş yapabiliriz hayal bile edemeyeceğin kadar iş.
I can't imagine anything more wonderful than being in a gondola again with you.
Gondolda senin karşında olmaktan daha mükemmel bir şey düşünemiyorum.
I can't imagine anything more enchanting than inviting all of you, but I'm afraid this pleasure must be denied me.
Hepinizi davet edebilmekten daha güzel bir şey hayal edemiyorum ama maalesef bu isteğimi geri plana itmek durumundayım.
And I'm telling you if it ever gets loose, it can spread over the entire country, and the result will be more horrible than any of you can imagine.
Size söylüyorum, eğer hastalık serbest bırakılırsa, tüm ülkeye yayılabilir. Ve sonuçları hiçbirinizin tahmin edemeyeceğinden daha korkunç olur.
Can you imagine her traveling around the world with a camera bum who never has more than a week's salary in the bank?
Onu hesabında en fazla bir aylık maaşı olan fotoğrafçı bir serseriyle dünyayı gezerken hayal edebiliyor musun?
More harshly than I hope you can imagine.
Umarım bunu hayal edemiyorsunuzdur.
The most important ever attempted of humans... more important than you can ever imagine... and therefore, I fear, beyond your understanding.
İnsan ırkı için en önemli proje hayal bile edemeyeceğiniz kadar önemli bir proje ve o yüzden, korkarım, anlayabileceğinizin ötesinde.
It's more terrible than you can imagine.
Durum tahmin ettiğinden çok daha kötü.
Miss Everdene... A woman like you does more damage than she can conceivably imagine. ... you do forgive me, don't you?
Bayan Everdene... beni bağışlayabilirsiniz değil mi?
They're selling more crap that people go and buy than you can imagine.
Düşünebileceğinden çok daha fazla pislik üretip satıyorlar.
There are more good things in life than you can imagine.
Hayatta senin tahmin edebileceğinden daha fazla güzel şey var.
There's more things in this life than you can possibly imagine.
Hayatta senin düşünebileceğinden çok daha fazla şey var.
– Well, more wealth than you can imagine.
– Tahmininden fazlasını.
If you strike me down I shall become more powerful than you can possibly imagine.
Beni öldürürsen ne kadar güçleneceğimi tahmin bile edemezsin.
More than you can ever imagine.
Tahmin edemeyeceğin kadar.
more than you can imagine.
Hayal edebileceğinden de fazlası.
Your immediate destination offers more challenge than you can possibly imagine.
Şu andaki varış noktanız, sizi... hayal edeceğinizden çok daha fazla zorlayacaktır.
More potent than any human drug you can imagine.
Aklına gelen tüm insan uyuşturucularından daha güçlü.
Picard, you are about to move into areas of the galaxy containing wonders more incredible than you can possibly imagine. And terrors to freeze your soul.
Picard, galaksinin hayal bile edemeyeceğin kadar... inanılmaz harikalarının ve ruhunuzu donduracak dehşetin... bulunduğu bölgelerine giriyorsunuz.
More than you can possibly imagine I wish you every good thing.
Bunu tahmin edemezsin, ama senin için... her şeyin en iyisini istiyorum.
This is a force more powerful than anything you can imagine.
Bu hayal edebileceğin her şeyden daha kuvvetli bir güç.
This operation is more sensitive than you can possibly imagine.
Bu görev, senin hayal edebileceğinden bile daha narin.
I can't imagine your fellows are more greedy than you
Adamlarının senden daha hırslı olduğunu hayal bile edemiyorum.
That would be extremely generous and more helpful than you can imagine.
Bu, tahmininizden çok cömert ve ona yardımcı olacak bir teklif.
And that what is at stake here is more than any of you can possibly imagine.
Söz konusu olan şey, hayal bile edemeyeceğiniz kadar büyük.
I've done more than you can even imagine in that small mind of yours.
.. katlandım. Şu küçük beyninle hayal edebileceğinden fazlasını yaptım.
They're more powerful than you can begin to imagine.
Düşünemeyeceğin kadar güçlüler.
My psychic abilities have discovered a creature with more power than even you can imagine!
Psişik güçlerim, inanılmaz derecede güçlü bir yaratık tespit etti!
They're more powerful than you can imagine.
Düşünebileceğinden daha güçlüler.
Yes, and it will be a most important visit in more ways than you can imagine.
Ve bu ziyaret tahmin ettiğinden çok daha önemli.
Your theories are more destructive than you can imagine.
Teorilerin, senin hayal ettiğinden çok daha yıkıcı.
Either way, you're gonna love him more than you can even imagine.
Her iki ihtimalde de, onu tahmin ettiğinden daha çok seveceksin.
More than you can possibly imagine.
Hayal edebileceğinizden fazlasını.
If someone pulled out that thorn she would feel more pain in that moment than you can possibly imagine.
Eğer biri o dikeni çıkarırsa, daha fazla acı çekecek. O zaman tahmin edebilirsin.
Lisa, I can't imagine anyone being more likable than you.
Lisa, senden daha sempatik kimseyi düşünemem.
Surely you've seen more incredible things than I can even imagine.
Şüphesiz sen, daha inanılmaz şeyleri gördün hatta benim hayal edebildiğimden fazlasını.
On the contrary, they're more stupid than you can imagine.
Tam aksine, tahmin edebileceğinden daha aptallar.