Muh tradutor Turco
75 parallel translation
Probable maximum
Buna Muh... Muhtemel maksimum denir.
Well, he, he prob--whoa.
Şey... O muh -
Swasge-muh kee-say-yo-pah?
Swasge-muh kee-say-yo-pah?
Swasge-muh kee-say.
Swasge-muh kee-say.
Let's go.
- Muh -
Spec-tacular.
Muh-teşem.
I think if we put both our weights against this door, we can probably just...
Eli... bence eğer ikimizde ağırlığımızı kapıya veririsek, muh... muhtemelen sadece...
Rafp Rugnaf fills muh ahsi SOE!
Kırmızı Roket buzsal ruhumu döker.
Hey, clean muh teeth... There's stuff in the cracks!
Dişlerimi temizle, aralarında kılçık var.
Everyday in hell grows larger as my minions... my m-minions uh... muh,
Cehennem her gün bana köleler katıldıkça... daha da büyü-büy... ah,
- Gorgeous.
Muh... muhteşem.
Or maybe M'Fashnik. Like " Muh...
Ya da belki M'Fashnik'tir. " Muh...
Very well, take this document To the continental congress.
Muh-te-şem! Hayır! Jeff!
Oh boy, General Disarray, muh maybe we just oughtta stay outta this one.
General Disarray belki de biz bu işin dışında kalsak iyi olur.
Huh-who-nuh Muh-what-ta?
Kim-ha-ku ne-ma-ta?
Fa-bu-lous.
Muh-te-şem.
I'm still guh-guh-gor-juss.
Hala muh-muh-muhteşemim.
Huh-Oh-Muh-Eh-Er.
- H-O-M-E-R.
That's me. Huh-Oh-Muh-Eh-Er.
- Bu benim, H-O-M-E-R.
This is Huh-Oh-Muh-Eh-Er's doctor.
Şimdi, Homer'ın doktoru konuşuyor.
You are a disappointment to Huh-Oh-Muh-Eh-Er.
Sen, Homer'ı hayal kırıklığına uğrattın.
Look, Trent, I know - I know you're awful sore about. .. pre - muh - pr-preschool and all, but... well that was a long time ago.
Bak, Trent, biliyorum - anaokulu ve her şey hakkında.. çok kızgınsın,
That's "muh gun", Paul.
O "benim silahım" Paul.
She probably forgot her old lady glasses.
Muh- - Muhtemelen yaşlı kadın gözlüklerini unutmuştur.
That's "ama-za-zing."
Bu "muh-teş-tem."
I've seen muh life flash before me eyes. Mingie!
Hayatım gözlerimin önünden bir film şeridi gibi geçiyor Kukucuğum!
"Oh, I'm so sad, I'm gonna take a load of pills, muh, muh, muh."
Çok mutsuzum. Bir avuç ilaç alacağım...
We are hitting the "muh-huh-fuh-ing" road.
Kah-ro-la-sı yollara düşüyoruz.
Awe-some!
Muh-Teşem!
I don't know much about this camp, but it sounds spec-tac-ular!
Kamp hakkında pek birşey bilmiyorum, Ama kulağa muh-te-şem geliyor!
And I made my muh-cross that showed you had to floss
Kros koşumu yaptım bu senin ipliğini ortaya koyar
You don't say, "Muh-Night," it's "M-Knight." No "muh."
Kimse MNight demez. M. Night. MNight değil.
No, it's "muh." Like C. Thomas Howell or F. Murray Abraham.
MN tabii ki. Thomas Howell Fire ya da Murray Abraham'daki gibi.
- No "muh"?
- MNight olmaz diyorsun.
- No "muh."
- Hayır.
I said, " Muh, you got two bigger problems than that.
Ben de dedim ki " MNight, senin daha büyük iki sorunun var.
and I says to him, I says, " Muh, you got two bigger problems than that.
Ben de dedim ki " MNight, senin daha büyük iki sorunun var.
- Yeah holy shit. 20 thousand.
- Yuh muh 20.000 işte.
muh? huh? what?
Nasıl peki?
Be-Au-ti-ful!
Çok muh-te-şem!
I remember the "muh" sound.
"M.." olduğunu hatırlıyorum.
We'll go with the "muh" sound.
"M.." bize yeter o zaman.
- The...
- Muh...
Muh.
Mah.
The flooded auditorium-uh will be drain-uh-d in time for the spring muh-usical.
Su basmış olan konferans salonu bahar müzikaline kadar temizlenecektir.
What letter's that one? Muh! That's it.
Bunu bir acil durum olarak gören Diane'nin doktorları çocukları sezeryanla almaya karar veriyorlar.
Muh! That's it.
İşte bu!
Hey, muh lin.
Hey, muh lin.
Myeu-muh?
Myo-ma?
I don't hold your hand enough, watch you sleep, listen to your heartbeat, muh, muh, muh...
Kalp atışlarını dinlemiyorum.
"Mmm". "Muh", "muh", "muh", "muh".
" Tanrılar, tanrılar, sabır verin bana ;