My city tradutor Turco
2,908 parallel translation
The remains of heart's flame, cooled by the bringer of rain, who brought death to my city and tore me from the life I knew. Smothered by Crassus, who cast me off in chains for the pleasure of a savage.
Yüreğimin alevlerini, şehrime ölüm getirip hayatımı çalan Yağmur Getiren ve vahşi bir adamın zevkleri için beni zincire vuran Crassus söndürdü.
Now I will fulfill my father's dying wish... to use the list of names he left me and bring down those who are poisoning my city.
Şimdi, babamın son dileğini yerine getireceğim. Babamın bana verdiği listeyi kullanarak şehrimi zehirleyenleri alaşağı edeceğim.
You know, when I first came to Dallas, he told me, "you can do anything you want to in my city" as long as you win those football games. "
- Dallas'a ilk gelişimde bana, "O futbol maçlarını kazandığın sürece şehrimde istediğini yapabilirsin." demişti.
Now I will fulfill my father's dying wish- - to use the list of names he left me and bring down those who are poisoning my city.
- Şimdi, babamın son dileğini yerine getirmeyi plânlıyorum. Babamın bana verdiği listeyi kullanarak şehrimi zehirleyenleri alaşağı edeceğim.
What is that ship doing in my city?
Bu geminin benim şehrimde işi ne?
Now I will fulfill my father's dying wish- - to use the list of names he left me and bring down those who are poisoning my city.
- Oliver Queen hayatta. - Şimdi, babamın son dileğini yerine getirmeyi plânlıyorum. Babamın bana verdiği listeyi kullanarak şehrimi zehirleyenleri alaşağı edeceğim.
To do some good for my city.
- Şehrim için bir şey yapacağım.
Now I will fulfill my father's dying wish- - to use the list of names he left me and bring down those who are poisoning my city.
Şimdi, babamın son dileğini yerine getirmeyi plânlıyorum. Babamın bana verdiği listeyi kullanarak şehrimi zehirleyenleri alaşağı edeceğim.
So get out of my city.
Bu yüzden şehrimden çek git.
Now I will fulfill my father's dying wish- - to use the list of names he left me and bring down those who are poisoning my city.
Şimdi, babamın son dileğini yerine getirmeyi planlıyorum. Babamın bana verdiği listeyi kullanarak şehrimi zehirleyenleri alaşağı edeceğim.
Its beauties are modest in comparison to Rome - but - uh, it is my city, so...
Güzellikleri Roma'nınkilerle kıyaslanınca mütevazi kalır ama bu benim şehrim.
Now I will fulfill my father's dying wish- - to use the list of names he left me, and bring down those who are poisoning my city.
Şimdi, babamın son dileğini yerine getirmeyi planlıyorum. Babamın bana verdiği listeyi kullanarak şehrimi zehirleyenleri alaşağı edeceğim.
Now I will fulfill my father's dying wish to use the list of names he left me and bring down those who are poisoning my city.
Şimdi, babamın son dileğini yerine getirmeyi planlıyorum. Babamın bana verdiği listeyi kullanarak şehrimi zehirleyenleri alaşağı edeceğim.
Before he came to the city, I prayed to the gods that they would deliver me from the hands of my Dominus.
Siz şehre gelmeden önce beni sahibimin ellerinden almaları için tanrılara dua ederdim.
I would have the finest city has to offer towards my own.
Bense kendi kutlamalarımda şehirdeki en kaliteli olanları istiyorum.
As I commanded your placement behind city walls to move as my instrument.
Benim yerime hareket etmen için şehirde gizlenmeni emrettiğim gibi.
I shouted at a Sex and the City tour bus that my roommate and I were both into the same guy.
Bir Sex And The City tur otobüsüne, ev arkadaşım ve benim aynı adamdan hoşlandığımızı bağırdım.
I didn't think anybody really cared about my time on the city council.
Şehir meclisindeki varlığımı kimsenin önemsediğini düşünmüyordum.
I once tried to start a commission to try to get more jobs for women in city government, and they dismissed me, saying that it was because it was just my time of the month.
Bir keresinde, şehir yönetiminde, kadınlara daha fazla iş vermek için komisyon başlatmaya çalışmıştım ve beni, adet dönemine girdiğimi söyleyerek reddettiler.
If I'd have had any notion that my presence here would have drawn him to your city...
Eğer benim peşimden buraya geleceğini bilseydim...
My father is hopefully getting the Ryan brothers out of your hair, and I'm meeting my mom in the city tonight for the ballet.
Babam, Ryan kardeşleri yakanızdan düşürmeye çalışıyor. Annemle de bu gece şehirde buluşacağım, baleye gitmek için.
My people run this city.
Bu şehri benim adamlarım yönetiyor.
I'm going to write a letter of apology on my blog to the city of Portland for describing its entire female population as lesbian.
Bloguma, bütün kadın nüfusuna lezbiyen dediğim için Portland'a özür mektubu yazacağım.
The only way to get my best friend to come into the city was to make a bunk bed for her daughter.
En iyi arkadaşımın eve gelmesini sağlamanın tek yolu, kızına bir ranza yapmaktı.
There are 24 million people in this city. Why are you hitting on my girlfriend?
24 milyonluk şehirde geldin bizim kız arkadaşımızı mı buldun lan?
The larger question is how does my suspension benefit the city?
Asıl soru benim görevden alınmam nasıl bu şehre fayda sağlayacak?
To show my gratitude for this kindness, we can choose any city of real housewives to watch.
Bu iyiliğine karşı minnettarlığımı göstermek için istediğin şehrin Gerçek Evkadınları'nı izleyebiliriz.
There are four million women in the city of New York, Ted, and you sleep with my sister?
New York'ta dört milyon kadın varken sen gidip kardeşimle mi yattın, Ted?
My city.
Kendi şehrim.
There are charities in this city that wouldn't exist without my work!
Benim çalışmalarım olmasa şu an olmayacak hayır kurumları var bu şehirde. - Gidelim.
This is a full complement of my finest officers in service to your right to peaceful assembly and free speech in our fair city.
Güzel şehrimizde, ifade özgürlüğü ve barışçıl toplantı hakkınızı kullanmanız için hizmetinizde olan en iyi polislerimiz.
I'm moving to Coast City to live with my sister.
- Ne? Kız kardeşimle yaşamaya Coast City'ye taşınıyorum.
My partner works for this city.
Ev arkadaşım bu şehir için çalışıyor.
- My partner has been working hard killing dogs For this city for close to a decade.
Ev arkadaşım bu şehir için neredeyse on yıldır köpek öldürüyor.
And this is my wife, Lily, who, as a matter of fact, happens to represent one of the biggest art collectors in New York City.
Bu da eşim Lily. Aslına bakarsanız New York City'nin en büyük resim koleksiyonerlerinden birinin temsilcisidir.
And my wife and I are going through a very civil divorce, and I ask that you respect our privacy at this time. Xxx to the real business of the city,
Eşimle zor bir boşanma aşamasındayız ve bu zamanımızda özel hayatımıza saygı duymanızı istiyorum.
We can make an appointment, go into the city, and ask my aunt Charity for the money.
Şehre inip, randevu alırız ve Charity Halamdan para isteyebiliriz.
I've been a city girl all my life.
Ben hayatımı hep bir şehir kızı olarak geçirdim.
I was fond of the city until the draft riots. What they done to my brothers
Ayaklanmada görev alana kadar şehre çok düşkün oldum.
No, I'll just tell my parents you couldn't get out of the city.
Hayır, annemlere senin şehirden çıkamadığını söylerim.
My hospital chickened out and now some asshole down there is taking my place in history while I piss away my life in New York City.
Hastanem cesaretini yitirdi ve ben hayatımı New York'ta heba ederken oradaki hergeleler... benim tarihteki yerimi almaya hazırlanıyorlar.
The money you'll save just by running your busses on my methane will pay for converting your entire city fleet.
Otobüslerini metanla çalıştırmakla kazanacağın para bile tüm otobüslerini dönüştürmeye yeter.
My guess, a long time ago in Atlantic City, he could have rubbed the mob the wrong way.
Tahminimce uzun süre önce Atlantic City'de mafyayla aşık atmış olabilir.
I bit my tongue when you did everything in your power to stop Zoe from having sex with Jonah Breeland during spring break, but I just saw you promise to buy six extra newspapers just so Dr. Hart could pretend she's in New York City.
Bahar tatilinde Zoe'nin Jonah Breeland ile seks yapmasını engellemek için elinden geleni yaptığında sustum, dilimi ısırdım. Ama az önce senin sırf Dr. Hart New York Şehri'ndeymiş gibi davranabilsin diye, fazladan altı gazete almaya söz verdiğini duydum.
Yes, and as I was explaining to Elena before we were so rudely interrupted, that my history in this city has a particular resonance to her current situation.
Evet, ve kaba bir şekilde lafım bölünmeden önce Elena'ya bir şey açıklıyordum. Benim bu şehirdeki geçmişim onun şu anki durumunu andırıyordu.
My mother warned me this is what happens to pretty boys in the big city.
Annem büyük şehirde, şeker çocuklara bunun olacağını söylemişti.
Impress me not with your love for your native city but your love for my sister.
Memleketine duyduğun aşkla değil, kardeşime duyduğun aşkla etkile beni.
Was gonna volunteer teaching some inner city kids how to read, but then I was like... this is my Saturday.
Aslında varoşlardan birkaç çocuğa okuma öğretecektim. Ama sonra düşündüm ki, bu benim hafta sonum...
My mom and my best friend's dad are involved in a conspiracy that may have dire consequences for the city.
Annem ve en iyi arkadaşımın babası bu şehir için korkunç sonuçları olabilecek bir komplonun içindeler.
My father, he told me that he failed the city.
Babam bana şehri hayal kırıklığına uğrattığını söylemişti.
My father, he told me that he failed the city, but I never knew what he meant until now.
Babam bana sehri hayal kirikligina ugrattigini söylemisti ama su ana kadar ne demek istedigini anlamamistim.