My masters tradutor Turco
219 parallel translation
Come along, my masters, bid.
Haydi efendiler, arttırın.
"Resolutions towards my masters the poor."
efendilerim yoksullara karşı alınan kararlar.
I'd rather serve God's poor than my masters.
Efendilerimdense, Tanrı'nın yoksullarına hizmet etmeyi tercih ederim.
And he's also paying for your services, my Masters,
Aynı zamanda sizin hizmetleriniz için de ödüyor, efendilerim.
These are my masters.
Benim ustabaşılarım..
They gave it to me, my masters.
Ustalarım, bana verdiler.
Mark, my Masters... there is among us a brood of discreet traitors... to which deceit the King can brook no longer.
Yalnız dikkat edin efendiler. Aramızda çok ihtiyatlı davranan Bazı hainler var... ki Kral buna artık müsamaha göstermeyecek.
Are these secrets not known to my masters in the temple?
Bu sırlar tapınaktaki ustalarım tarafından da biliniyor mu?
'Intelligent life form on the planet - my masters -'is not yet in existence.
Gezegendeki akıllı yaşam formu - efendilerim -,... daha varlıklarına kavuşmadılar.
'My masters enjoy a unique life cycle.
Efendilerim benzersiz bir yaşam döngüsüne sahiptir.
My masters are teaching me.
Hocalarım zaten bana öğretiyorlar
Go ahead, they're not my masters!
Hadi o zaman! Onlar benim ustam değil ki!
– Stuart — – While you tanned your hairy arse on the nude beaches of Crete, or wherever it was, swilling turpentine and stuffing vine leaves with a bunch of perverts, I was out there getting my masters degree
- Sen kıllı poponu Girit'in çıplaklar kampında bronzlaştırıp reçine içip sapıklarla dolma yerken ben master yapıyordum.
I lie even to my masters.
Kendi efendilerime söylediğim yalanların.
- They're my masters.
- Sahiplerim.
My masters need help.
Sahiplerime yardım gerek.
I went to night school, got my certificate... got my masters, and now here I am.
Diploma alana kadar, gece okuluna gittim. Sonra yüksek lisan ve işte burdayım.
I got my Masters in Divinity then left the seminary to do secular humanitarian work coordinating Third World churches.
İlahiyat'tan master yaptım sonra, laik yardımseverlik yapmak için okuldan ayrıldım.
- Yes, but I took a year off first to get my masters in French history.
Evet ama Fransız tarihi yüksek lisansı yapmak için bir yıl ara verdim.
How now, my masters?
Becerebilecek misiniz?
She had to finish nursing school, I had to get my masters...
Diane hemşire okulunu bitirmeliydi, ben de mastırımı yapmalıydım.
Every step she takes, only secures the destiny of my masters.
Her adımında efendilerimin kaderini güvenceye alıyor ancak.
As soon as I get my masters degree in Advanced Starship Technology.
İleri uzay teknolojisi master'ımı tamamlar tamamlamaz.
I'm only doing this until I get my masters in education.
Eğitim mastırımı tamamlayana kadar bu işi yapacağım.
And I will go to London for my masters.
Bir süre Londra'ya gideceğim.
( Bill ) Then I went to St. John's to get my masters, when I got sidetracked into this computer thing.
Sonra mastır yapmak için St. John's'a gittim ama bilgisayar hikâyesi beni yoldan çıkarttı.
Then I've got my Masters.
Sonra efendilerime sahibim.
Well actually, I'm going for my masters in psychology.
İyi gerçekte, psikolojide başkanlarımı seçiyorum.
Nevertheless, at the risk of boring you... it is my painful duty to inform you that 250 of my men... are now complete masters of the town of Port Royal.
Buna rağmen, sizi ne kadar üzse de bana acı veren bir görev olarak size bildirmeliyim ki 250 adamım Port Royal'ın ustasılar artık.
Masters is my name.
Adım Masters.
Now out of my way, you masters of a thousand fleas.
Şimdi çekilin yolunda, sizi pire torbaları.
I wish to keep... no sign of power or fortune... so as to better love and serve the poor... my brothers... and masters.
Yoksullara, kardeşlerime... efendilere... daha iyi hizmet etmek onları daha çok sevebilmek için... hiçbir güç simgesi ve serveti elimde tutmak istemiyorum.
In my time they made men of the church, leaders of parishes, real masters!
Benim zamanımda, papazlar kilisenin cemaatini yola getirirlerdi. Bölgelerinin liderleri, gerçek efendilerdi!
I have made the death shrouds for seven Roman masters in my time.
Zamanında yedi Romalı efendimin kefenlerini diktim ben.
My son, I have decided to honor you above all the painting masters of Italy.
Oğlum, İtalya'nın bütün usta ressamları arasından seni seçtim.
Help, masters! My master is mad!
Etendim çıldırdı.
Mr. Masters, your signature's affixed to a document in my possession.
Bay Masters, elimdeki belgede sizin tarafınızdan atılmış imza var.
Mustn't keep my new masters waiting.
Yeni patronlarımı bekletmek olmaz.
My 3 masters live in the Disciplinary Hall at the back
3 Hocam arkadaki Terbiye Salonunda yaşarlar
My three masters!
Hocalarım!
My three masters.
Hocalarım
My new masters.
Yeni sahiplerim.
Ladies and gentlemen, it is my painful duty to listen with you to a few sad words from two masters who are leaving us.
Bayanlar baylar, bizleri bırakacak iki hocamızın son sözlerini sizlerle birlikte dinlemek bana acı verecek.
How does that junior Masters and Johnson know about my proposal?
O dişi Haydar Dümen teklifimi nereden biliyor?
Most potent, grave and reverend signors my very noble and approved good masters that I have taken away this old man's daughter'tis most true.
Kudretli, yüce ve saygıdeğer sinyorler soylu ve değerli efendilerim bu yaşlı adamın kızını kaçırdığım doğru.
But in my terms of honor I stand aloof, and will no reconcilement until by some elder masters of known honor I have a voice and precedent of peace to keep my name ungored.
Ama şeref konusunda çekingenim, barışmaya yanaşamam bu konuda. Görmüş geçirmiş büyüklerimiz adımı temize çıkartacak bir yargıya varmadıkça onur konusunda.
I like you, Master Aladdin... believe it or not, I've had some two hundred odd Masters in my time, and you're the noblest of them all,
İster inan, ister inanma, seni sevdim, Efendi Alaaddin. Ömrüm boyunca tam 200 efendi gördüm. Ve sen içlerinde en düzgün olanısın.
Anthony, my dear Tonuzzo, you're so handsome and strong, and you look so American, but I still remember when, as a kid, you'd bring water to me and your dad, over there, in the vineyard, peasants sweating for their masters.
Anthony, sevgili Tonuzzo'm, çok yakışıklısın, güçlüsün..... ve bir o kadar da Amerikalısın ama çocukken şurada, köylülerin ağaları için ter döktüğü üzüm bağında, bana ve babana su getirişin hâlâ gözümün önünde.
My second sister, of all the masters, who do you want to meet most?
Kardeşim, Tüm silahşörler arasında, en çok kiminle tanışmak isterdin?
I'm about 3 miles off Fin Ridge Point searching for my brother, Alex Masters.
Fin Ridge noktasından 3 mil açıkta kardeşim Alex Masters'ı arıyorum.
Targets that will tremble in fear as their new masters hand down edicts In my glorious, booming voice!
Benim haşmetli, gürleyen sesimi duyunca korkudan titreyen hedefler!
masters 231
masterson 22
my man 1094
my master 91
my manager 29
my maid 24
my mate 16
my main man 42
my mama 37
my marriage 48
masterson 22
my man 1094
my master 91
my manager 29
my maid 24
my mate 16
my main man 42
my mama 37
my marriage 48