My mother used to say tradutor Turco
154 parallel translation
You know, when I was a little boy and the rain came down like that, my mother used to say, "God is angry at someone."
Biliyor musun, ben küçükken böyle şiddetli yağmur yağdığında annem derdi ki, "Tanrı birilerine kızmış olmalı."
- My mother used to say...
- Annem hep derdi ki...
Your father was an expert on climates. My mother used to say that...
Baban hava durumunda uzmanmış.
As my mother used to say :
Annemin bir lafı vardır :
As my mother used to say :
Annem hep şöyle derdi :
As my mother used to say :
Annem hep derdi ki ;
Years ago, my mother used to say to me, she'd say,
Yıllar önce annem bana demişti ki,
That was the first time the fly farted without losing it's behind as my mother used to say.
Annem derdi ki : "Bu kıçını kaybettikten sonraki ilk osuruğuydu."
My mother used to say, there are always two possibilities.
Annem her zaman iki seçenek olduğunu söylerdi.
When I refused to eat my porridge when I was a boy, my mother used to say, "Oliver, the day may come when you'll very much want that porridge."
Küçükken, yemeğimi yemeği reddettiğimde,... annem hep şöyle derdi, "Oliver, bu yemeği mumla arayacağın günler de gelecek."
- My mother used to say that.
- Annem şöyle derdi.
like when my mother used to say
Aynı annemin anlattığı gibi.
What did my mother used to say when I was late?
Geç kaldığım zaman annem ne derdi?
No, I made it stand, and as my mother used to say :
Hayır, onu ben kaldırdım. Annem derdi ki :
Perhaps, but my mother used to say :
Belki, ama benim annem derdi ki :
My mother used to say that.
Annem hep böyle derdi.
My mother used to say : " He's a stalker, he's doomed, he's an eternal prisoner!
Annem, " O bir iz sürücü ebedî bir mahkûm!
When I was little... my mother used to say if you had a special dream... you shouldn't tell anyone or else it wouldn't come true.
Ben küçükken... annem, güzel bir rüya görürsen kimseye anlatma yoksa gerçeğe dönüşmez diye söylerdi.
It's strange, but all I can think about now is what my mother used to say to me when I was young :
Bu garip ama, şu an tek düşündüğüm şey annemin bana küçükken söyledikleri :
MY MOTHER USED TO SAY, BE CAREFUL OF WOMEN ON DIETS BECAUSE THEY'RE ALWAYS IN A BAD MOOD.
Annem hep söylerdi, rejim yapan kadınlara dikkat et çünkü hep huysuz olurlar, derdi.
Oh. Something my mother used to say.
Oh, bu annemin söylediği bir söz.
Even as a child, my mother used to say, " That girl is pure sunshine.
" Bu kız güneş ışığı gibi.
Do you know what my mother used to say when I cried, Prem?
Prem, ben ağladığımda annem bana ne derdi, biliyormusun?
My mother used to say... one who helps out with a wedding, gets a pretty bride
Benim annem derdi ki.... Kim bir düğünün gerçekleşmesine yardım ederse onun güzel bir gelini olur.
My mother used to say that evil follows evil.
Annem, kötülüğün kötülüğü izlediğini söylerdi.
My mother used to say that the way to a man's heart, was through his stomach.
Annem "Erkeğin kalbine giden yol, onun midesinden geçermiş" derdi.
That's what my mother used to say.
Annem bunu hep derdi :
My mother used to say that blood should be left to cleanse itself.
Annem kanın kendi kendini temizlemesi gerektiğini söylerdi hep.
You know, my mother used to say.
Bilirsin, Annem hep,
My mother used to say... eating coconut gives you fair babies.
Annem Hindistan cevizi yemenin... bebeğe insaflı olma özelliği kazandırdığını söyler.
That's what my mother used to say when we were small.
Biz küçükken, annem böyle derdi.
My mother used to say that to meet one's double brings bad luck.
Annemin bir sözü vardı Birisiyle çift tanışmak kötü şans getirir
My mother used to say the planets revolved around me.
Sorun ne? Annem eskiden gezegenlerin benim etrafımda döndüğünü söylerdi.
My mother used to say, "No one will love you".
Annem "Seni kimse asla sevmeyecek" derdi.
I don't know anything about miracles, but my mother, wise woman that she was, used to say, no matter what happened in life, there are always two possibilities.
Mucizelerden anlamam. Ama annem bilge bir kadındı ve derdi ki, hayatta ne olursa olsun, her zaman iki seçenek vardır.
My old lady, my mother, that's what she used to say.
İhtiyar annem hep öyle derdi.
She used to say I was a mouth to feed, but that I was nicer than my mother.
Beslenecek bir boğaz olduğumu, ama annemden daha iyi olduğumu söylerdi.
My mother always used to say : Gaspard, you're too sensitive.
Annem bana hep "Gaspard, çok duygusalsın" derdi.
You know what my father used to say... to my mother?
Babam ne derdi biliyor musun? Anneme.
My mother, rest her soul, like all Russian emigres, used to say, "Ubi bene, ibi patria."
Annem, ruhu şad olsun bütün Rus göçmenlerini severdi.
My mother always used to say, "lf at first you don't succeed- -"
Annem her zaman şöyle derdi : "İlk seferinde başaramazsan"...
My mother used to say,
Merak etme.
As my old catholic mother used to say :
Yaşlı annemin hep bana söylediği gibi :
They used to say... that my mother was a very pretty woman.
Eskiden annemin çok güzel bir kadın olduğunu söylerlerdi.
You know... my old mother used to say... that house guests and fish... start to smell after about three days.
Biliyor musun, annem eskiden şöyle derdi. "Balık ve misafir üç gün sonra kokmaya başlar."
My mother always used to say... I was never satisfied.
Annem hep hiç tatmin olmadığımı söylerdi.
It's like my mother always used to say,
Bu aynen annemin hep söylediği şey gibi,
My mother always used to say, " Peep not at a keyhole,
Annem daima "Anahtar deliğinden bakmayın yoksa..."
My mother always used to say, "Peep not at a keyhole, - lest you be vexed."
Annem hep "izleme yanarsın" derdi.
MY MOTHER USED TO SAY,
Annem hep derdi ki...
My mother always used to say that when it's right...
Annem her zaman der ki :