Nabil tradutor Turco
71 parallel translation
Nabil, it still stinks like shit downstairs.
Aşağısı pis kokuyor. - Ne var?
If Nabil hadn't called me, would you have gone on lying to me?
Eğer Nabil telefon etmeseydi, uzun süre bana yalan mı söyleyecektin? Hayır.
What if I hadn't been here when that creep - -
Gördün, şu Nabil denen serseri, burada olmasaydım ne yapardı?
- Nabil.
- Nabil.
Enough, Nabil!
Yeter, Nebil!
If I leave you, Nabil, don't be afraid anymore.
Eğer seni terkedersem Nebil, artık sakın korkma.
There, I made a strong connection with Nabil, the mayor of the village, and Luai, his assistant.
Orada, köyün başkanı... Nabil, ve yardımcısı Luai ile... güçlü bir ilişki kurdum.
Hello Nabil, hello Luai.
Merhaba Nabil, merhaba Luai.
Ahmed lbraham Abassi, also known as Nabil Kassem, also known as Abu Hazan.
Ahmed Ibraham Abassi Nabil Kassem, aynı zamanda Abu Hazan olarak da tanınıyorsun.
Nabil, where are you?
Nabil, neredesin?
We've got the latest by Nabil,
Nabil'in son CD'si geldi.
I am Professor Nabil.
Ben profesör Nabil.
Sakounade, Nabil, go home.
- Sékounade, Nabil, eve gidin.
'This is Arafez Nabil.
Bu Arafez Nabil.
Don't worry, brother Nabil.
Endişe etme, Nabil kardeş.
Tell me, Nabil, is this a moral issue or a financial issue?
Söylesene, Nabil, bu ahlaki bir sorun mu, mali bir sorun mu?
Nabil has the key.
Anahtarlar Nabil'de.
This is her mother Nabil.
Bu onun annesi Nabil.
No. It's about my assessment that Nabil was... Just I don't know if... maybe I was trying to prolong the record.
Nabil hakkındaki değerlendirmem bilemiyorum, belki de gerçekten rekoru devam ettirmek istiyordum.
I'm Nabil.
Ben Nebil.
For three years I've worked as an undercover agent for our Secret Services and infiltrated Nabil Alawi and his circle.
Üç yıl boyunca Gizli Servisimiz için gizli ajan olarak çalıştım ve Nebil Alawi ile yakın çevresine sızdım.
Three months ago, I discovered a plot by Nabil to steal Semtex for the purposes of an attack on London.
Üç ay önce Nebil'in Londra'da saldırı yapmak için plastik patlayıcı çalmayı planladığını keşfettim.
I informed my controllers to arrest Nabil.
Amirlerime Nebil'i tutuklamalarını bildirdim.
One of the government's first steps was the removal of the Secret Service's old guard, Sir Scott Catesby, and the passing of more stringent terror laws which saw the deportation of the radical cleric Nabil Alawi.
Hükümetin ilk adımlarından biri Gizli servisin kıdemli muhafızı Sör Scott Catesby'i görevden almak ve Nebil Alawi'nin sınır dışı edilmesini öngören daha sıkı terör yasaları geçirmek oldu.
You worked with this Nabil, then got him safely deported without arrest. And I wasn't meant to make it out alive.
Şu Nebil denen adamla çalışıyordun sonra da onu tutuklanmadan güvenle sınır dışı ettirdin ve benim de sağ kalmamam gerekiyordu.
Nabil.
Nabil.
Nabil said he'd help.
Nabil yardım edeceğini söyledi.
Dad, this is Nabil's brother, Karim.
Baba, bu Nabil'in kardeşi Karim.
Nabil said you'd help.
Nabil yardım edebileceğini söyledi.
Nabil said your sister keeps all the money and you're up your ass in debt.
Nabil'in dediğine göre kızkardeşin tüm parayı saklıyormuş ve sen ona donuna kadar borçluymuşsun.
Nabil's got a big mouth.
Nabil'in çenesi çok düşük.
Thank you, Nabil.
Sağ ol, Nabil.
That's Nabil.
Bu Nabil.
Giovanni is Nabil!
Giovanni, Nabil'miş!
What, Giovanni is Nabil?
Giovanni nasıl Nabil olur?
Crazy!
Nabil, seni piç seni!
He thought that Giovanni is more impressive than Nabil.
Giovanni isminin bir şoför için daha iyi olacağına karar vermiş demek.
I don't know where Nabil is.
Nabil nerede, bilmiyorum.
As a child, Nabil often teased him.
Nabil onunla uğraşmayı çok severdi.
Remember when Nabil pulled off your pants... and you ran through the whole district in tears? No! - Yes!
Nabil zorla pantolonunu çıkarmıştı da, ağlayarak eve dönmüştün ya hatırlamıyor musun?
- We were talking about Nabil.
Nabil demişken, nerede o?
Stop, Nabil.
Dur, Nabil!
It's over, Nabil.
Buraya kadar, Nabil.
Something on your slate?
Seni rahatsız eden bir şey mi var, Nabil?
You know what I have to say.
Nabil!
Nabil! Everybody's calling for an academic boycott of Israel, yet, he decides to go study there.
Biz İsrail için akademik boykot çağrısı yapıyoruz o hâlâ oraya gidip okumak istiyor!
Nabil... Enough. Finish it already.
Yeter bu kadar!
Nabil.
Nabil!
Nabil!
Nebil!
Nabil?
Nabil?
Nabil, enough already.
- Nabil, kes artık!