Needs tradutor Turco
54,793 parallel translation
This needs to end peacefully.
Bu işin, barış yoluyla çözülmesi lazım.
I'm glad to hear it, but even the most loyal soldier needs someone to cover his flank.
Bunu duymama sevindim. Fakat en sadık askerin bile sırtını koruyacak birine ihtiyacı vardır.
I know she needs the money.
Paraya ihtiyacı olduğunu biliyorum.
Nobody needs to know you were on that rifle.
Onları senin öldürdüğünün bilinmesi gerekmiyor.
Come here. Mommy needs you underneath the bed, all right?
Buraya gel, anne seni yatağın altına saklayacak, tamam mı?
Fine. But it needs to happen now.
Pekâlâ, ama bunun şimdi olması lazım.
Oh, who needs a.338 when you could have a... bat?
Kim elinde sopa varken bir tabanca ister ki zaten?
- This needs to end now.
- Bu iş artık bitmeli.
Alice has what she needs to manipulate the digital inventory, loop the security feeds and put the design into production.
Dijital envanteri yanıltmak, güvenlik yayınlarını döngüye düşürmek ve tasarımı üretmek için gereken her şey Alice'te var.
Jason, the school needs this.
Jason, okulun buna ihtiyacı var.
She needs to get it today, or I have to call a tow.
Bugün almazsa çekici çağıracağım.
You know, he--he said that he saw him a few days ago, but that's why he needs the meds.
Birkaç gün önce gördüğünü söylemişti ama bu yüzden ilaçlarına ihtiyacı var.
I just... I just know that he needs to be in a mental facility.
Sadece zihinsel yardım alabileceği bir yerde olmasını istiyorum.
All our focus needs to be on Tyler.
Tyler'a odaklanmamız gerek.
This Nate takedown needs to be special.
Nate'i indirilmesi özel olmalı.
President Mays knows he needs me if he wants to win the games.
Başkan Mays, maçı kazanmak istiyorsa bana ihtiyacı olduğunu biliyor.
President Mays knows that he needs me if he wants to win the games.
Başkan Mays bunu biliyor. Oyunu kazanmak istiyorsa bana ihtiyacı var.
Maybe it just needs a minute.
Belki bir dakika gerek bana.
Arthur needs Holden.
Arthur'un Holden'a ihtiyacı var.
That course you're on... needs correcting.
İzlediğin yolun, düzeltilmesi gerekiyor.
That's because he trained you and now he needs your help.
Seni o eğitti ve şimdi de yardımına ihtiyacı var.
You getting kicked out of school for dealing drugs may not be what she needs right now.
Uyuşturucu satmaktan okuldan atılmanı şu an kaldıramayabilir.
- I put new gaskets in her, new filters, she still needs new brake pads and tires.
- Contaları yeniledim, Hala yeni fren balatası ve lastik lazım.
She needs you.
Sana ihtiyacı var.
She needs her father.
Babasına ihtiyacı var.
What if Maddie really needs my help?
Ya Maddie'nin gerçekten yardımıma ihtiyacı varsa?
Charlie needs to open up.
Charlie'nin dışarıya açılması gerek.
If you ask me... I'm not the one everyone needs to worry about.
Bana sorarsan insanların endişelenmesi gereken kişi ben değilim.
The main thing he needs is a calm environment, a quiet, dark room, and someone to stay with him.
Öncelikle sakin bir çevreye ihtiyacı var sessizlik, karanlık oda, onunla kalacak biri.
A group on the road needs to be kept in tiptop condition.
Turnede olan bir gurup en iyi durumda bile saklanmaya ihtiyaç duyar.
Anna-Britt thinks Chris needs credit for that. But copyright is very clear.
Anna-Britt bu yüzden Chris'in hakkı olduğunu düşünüyor Ama telif hakkı açık.
He needs to get close to Dimitri Petrovic.
Dimiri Petrovic'ın yakınına sızması gerekiyordu.
She needs to know the value of money.
Paranın kıymetini öğrenmeli.
Who needs sex when you can Watch "Toy story" for the tenth time?
Oyuncak Hikayesini onuncu kez izleyebiliyorsan sekse niye ihtiyaç duyasın ki?
Your daughter needs you, and my daughter needs me.
Kızının sana ihtiyacı var ve kızımın bana ihtiyacı var.
At least you're home if Pasha needs you.
En azından, olur da Pasha size ihtiyaç duyarsa evde oluyorsunuz.
Our queen needs you.
Kraliçemizin sana ihtiyacı var.
He needs his father.
Babasına ihtiyacı var.
Listen... I-I know it's not my place, but... your family needs you.
Bak, haddim olmadığını biliyorum ama ailenin sana ihtiyacı var.
And I know that you've been feeling stressed, and part of me is really happy that you're leaving, but... I can't help but think that your department needs someone like you who's not afraid to push back and stand up when something's wrong.
Stres altında olduğunu biliyorum ve bir kısmım, bıraktığın için seviniyor ama çalıştığın bölümün senin gibi yanlış bir şey oldu mu karşı gelmekten ve direnmekten korkmayan birine ihtiyacı olduğunu düşünmeden edemiyorum.
He needs a blood transfusion.
Kan nakli lazım.
She's saying Jacob needs a parent who understands what it means to be black.
Jacob'ın siyahi olmasını belirten bir ebeveyne ihtiyacı olduğunu söylüyor.
But now Jacob needs to know that his own mother can take care of him, that his own mother wants him, that his own mother gets him.
Fakat şimdi annesinin ona iyi bakacağını bilmesine ihtiyacı var..... annesinin onu istediğini, annesinin onu alacağını.
Rest is what she needs.
İstediği şey dinlenme.
Or if warmer weather is what she needs, we could go to Italy.
Veya daha sıcak hava varsa Ihtiyacı olan şey bu, Biz İtalya'ya gidebiliriz.
Your dear sister, Roderick, shall find exactly the caring, supportive environment which she needs.
Sevgili kardeşin Roderick, Tam anlamıyla bakım ve destekleyici ortamı bulacaktır. Hangi ihtiyacı var.
I wanted to make sure that all your needs are being seen to.
Emin olmak istedim Tüm ihtiyaçlarınıza Görülüyor.
It needs to be excised from the mind like any malignant disease.
Olması gerekiyor Zihinden kesilmiş Herhangi bir malign hastalık gibi.
My journey forth and back again must needs be done'twixt now and sunrise.
Ileri ve geri gidiyorum Şimdi ve güneş doğuşunda ihtiyaç vardır.
Sophia needs a drink.
Sophia'ya bir içki gerek.
Why yes we do, sir... security cams, nanny cams, drop cams, and we can not only provide the equipment, we can service all your installation needs as well.
Nasıl... Evet, var efendim. Güvenlik kamerası, dadı kamerası, gizli kamera.