Next time i see you tradutor Turco
483 parallel translation
Maybe I'll have it finished next time I see you.
Belki tekrar görüştüğümüzde bitmiş olur.
The next time I see you talk to her, I'll shoot you.
Bir daha karımla konuştuğunu görürsem, seni vururum.
You'll need it the next time I see you.
Bir dahaki görüşmemizde ihtiyacın olacak.
I'll give it to you next time I see you.
Bir dahaki görüşmemizde veririm.
I'll have an answer next time I see you.
Bir dahaki görüşmemizde cevabımı veririm.
Moneypenny, next time I see you, I'll put you across my knee.
Moneypenny, sana diz çöktüreceğim.
The next time I see you, Vogel, I'll tear out your eyes.
Seni tekrar gördüğümde gözlerini oyacağım, Vogel!
Next time I see you, I'll kill you.
Bir dahaki sefere seni öldürürüm.
You better start wearing cast-iron shorts because the next time I see you, I'm gonna bury my shoe up your ass.
Üzerine demirden yapılmış birşeyler giysen iyi olur zira seni bir daha ki görüşümde ayakkabımı kıçına sokacağım.
Next time I see you, I'll hit you so hard, I'll knock you... into the Stone Age, where you came from.
Bir daha görüştüğümüzde sana öyle sert vuracağım ki geldiğin Taş Devrine geri gideceksin.
Next time I see you you die.
Bir daha gözüme gözükürsen öldürürüm.
Listen, the next time I see you...
Bak, bir daha görüştüğümüzde...
Next time I see you, it will be a lot less pleasant.
Bir dahaki karşılaşmamızdan çok ama çok mutsuz ayrılacaksın.
NEXT TIME I SEE YOU, YOU'LL BE EATING WHITE BREAD.
Seni bir daha gördüğümde, beyaz ekmek yiyiyor olacaksın.
I'll say it next time I see you.
Bir dahaki görüşmemizde söylerim.
Next time I see you, it'll be on Tennessee time.
Bir dahaki sefer seni Tennessee'de göreceğim.
Because the next time I see you I'm gonna tear all the hair out of your balls one by one... you fucking mule.
Çünkü seni bir sonraki görüşümde hayalarındaki kılları teker teker koparacağım... seni inatçı katır.
I'll make sure to wash my hair the next time I see you!
Bir dahaki sefere saçlarımı yıkayacağım!
Next time you see me, I'll be in a Rolls Royce giving interviews on success.
- Bir Rolls-Royce'da başarım hakkında benimle röportaj yapılırken.
Maybe the next time you see me I'll be in a position of authority, of power, no longer hiding in the dark, giving the orders, not taking them.
Belki beni bir daha gördüğünde güçlü kudretli bir koltukta oturuyor olacağım, karanlıkta saklanıp emir almak yerine ben emrediyor olacağım.
I hope I don't have to see you again next time.
Umarım gelecek sefere seni burada görmem.
See you next time I'm in Dodge City.
Dodge City'e bir daha geldiğimde görüşürüz.
Next week at this same time, I hope to see you again.
Gelecek hafta yine aynı saatte görüşmek üzere.
Next time I shall see that you're properly invited.
Bir dahakine umarım davet edilirsiniz.
I hope to have my hand free next time you see me.
Umarım bir sonraki görüşmemizde ellerimi serbest olur.
Maybe I'll see you next time.
Belki gelecek sefere görüşürüz.
The next time you call me, I'm going to see you.
Beni bir daha aradığında seninle görüşeceğiz.
You see, I have so many other interests to occupy my time. One indeed presses now : The next production at the church hall.
Meraklarım vaktimin çoğunu alıp götürüyor, şu an bile kafam meşgul, kilisede sergileyeceğimiz oyunun provaları var - bir cinayet piyesi.
I didn't know what to say to him. Well, the next time you see him, why don't you just...? [GUN POPS]
Onu bir daha gördüğünde ona- -
I've business to attend to, see you next time
Şimdi çok acelem var gitmeliyin
I... just thought... there might be something we wanted to say to each other before I left. Tell me next time you see me.
"Subaylar olarak, endişe verici bu soruna dikkat çekmeyi görev biliriz."
I'll see you next time I bust out.
- Daha uygun koşullarda görüşürüz.
And remember... next time you cut a record, you see, sport, that I control this business.
Ve gelecek sefere... albüm yaptığında unutma ki... bu işlerin kralı benim.
OK, I'll give you the gun, but next time you do it I come see.
Tamam. birdaha ki sefere onu görmek istiyorum.
I was hoping the next time I'd see you... would be at your funeral.
Seni göreceğim yerin cenaze törenin olacağını.... ümit ediyordum ama, neyse.
I wanted to ask you the next time I get to see you.
Gerçekten sana sormak istedim.
I'll buy you a nice new one next time I see ya.
Bir daha görüştüğümüzde sana yenisini alırım.
If you don't know me next time you see me... I'm gonna kick your ass all the way back to Poland.
Beni bir daha gördüğünde tanımazsan kıçına tekmeyi vurduğum gibi Polonya'ya yollarım.
I'll see you next time I'm in Boston. - I'll put you through to the buyers.
Gelecek sefer görüşürüz.
I guess I'II see you next time you're in trouble, huh?
Sanırım başın derde girdiğinde görüşeceğiz ha?
I'm so far ahead of the game, next time you see me, I'll probably be picking out my china patterns.
Bu konuda çok ilerledim, beni bir daha gördüğünde evim için porselenleri seçiyor olacağım.
Next time you see me, I'll have a big surprise for you.
Beni bir dahaki sefer gördüğünde sana bir süprizim var.
It's just that every time I've seen pictures of battlefield scenes and, uh, I always see the drummer boy lying dead next to his drum and, uh, if it's all the same to you, sir, I'd like to trade my rifle in for a drum.
Yani ne zaman bir savaş fotoğrafı görsem hep yanında davuluyla ölmüş bir davulcu görüyorum. Sizin için fark eden bir şey yoksa, davulumu verip tüfek almayı tercih ederim.
Yeah, will you tell her I'm gonna rip her lungs out the next time I see her!
Ona söyle bi dahaki sefere onu gördüğümde akciğerlerini koparacağım.
You know, every time I see those two escorting someone the next time I see this person is in my cemetery.
Biliyor musun... Ne zaman bu ikisi, birini götürseler... Götürdükleri kişiyi, fazla geçmeden mezarlığımda buluyorum.
If I still believed what I believed ten years ago, I'd assume the field is dead. So I assume, next time you read a student's paper, you're going to see something that has to be changed and you continue to make progress.
Sulandırılmış kimi kararlar kabul edildi ama Amerika bu konuda yapılacak herhangi bir eyleme karşı çıkıyordu.
Next time you see me, I'll be a different person.
Beni bir daha ki görüşünde bambaşka biri olacağım.
Well, I hope you're here to see it next time we try, Mr. La Forge.
Umarım bir dahaki denememizde de görmek için burada olursunuz Bay La Forge.
Next time you see Belfast, they'll be flying day trips to the moon.
Bir daha Belfast " i gÖrdügünde, Aya dolmus seferleri yapiliyor olaçak,
Next time you see me, I'll give you a lot more to appreciate.
Bir dahaki görüşmemizde sana bol bol minnettarlık sunacağım.
I see you next week, same time, same day.
Haftaya aynı gün, aynı saatte görüşürüz.