Nicely played tradutor Turco
75 parallel translation
Nicely played.
- İyi oynadın.
Nicely played, MacLeod, but the game's not over yet.
Güzel oyundu, MacLeod. Ama oyun daha bitmedi.
Nicely played, Charles.
iyi isti, Charles.
- Nicely played, sir.
- Güzel oynadınız efendim.
I- - - Nicely played.
Harika.
Nicely played.
Güzel oynadın.
Speaking of nicely played, you know what I hope is nicely played?
Güzel oynamak derken umarım başka ne güzel oynanır biliyor musunuz?
Nicely played.
Akıllısın.
NICELY PLAYED, MR. GITT.
İşinizi iyi biliyorsunuz, Bay Gitt.
Nicely played.
Güzel oyun.
Nicely played.
Güzel bir sahneydi.
- That was nicely played.
- Akillica oynadiniz.
That was very nicely played.
Çok akillica oynadiniz.
Nicely played.
İyi onuyor.
Nicely played.
Harika oynadın.
Nicely played.
İyi oyundu.
Nicely played.
İyi numaraydı.
Nicely played! is it chill?
Seni "Chill" yapıyor mu?
Nicely played, but if you are me, then by processing of elimination, I must be you.
Güzel hareket, ama eğer sen bensen... eleme işlemine göre, ben senimdir.
- Nicely played, Mayer.
Güzel oyundu, Mayer.
Nicely played.
Aferin sana.
And nicely played.
İyi oyundu.
- Nicely played- -
İyi oyun.
Nicely played.
İyi hamle.
Nicely played there, mia.
İyi oynadın, Mia.
Nicely played.
İyi kıvırdın.
nicely played, little man.
İyi taktik ufaklık.
Nicely played.
İyi taktik.
Nicely played.
Güzel oynadınız.
Nicely played.
İyi oynadın.
- Nicely played.
- İyi oynadın.
Yeah, nicely played, Boris.
İyi kaldırmışsın, Boris.
OK, nicely played. But if you are me, then by processing of elimination, - I must be you!
Güzel hareket, ama eğer sen bensen eleme işlemine göre, ben senimdir.
Nicely played.
İyi oynadınız.
Nicely played, William.
Aferin, William.
- Nicely played, babes.
- İyi laf koydun bebeğim.
Nicely played, Mrs. Suit.
İyi oynadınız Bayan Ajan.
Nicely played.
- Akıllıca bir hamle.
NICELY PLAYED.
Güzel çevirdin.
Nicely played, Suit.
İyi kıvırdın Ajan.
Nicely played.
Güzel oyundu.
Nicely played, Detective Murdoch.
Güzel oyundu Dedektif Murdoch.
Uh, the Sphinx, nicely played.
Sfenks, harika oynadın.
Nicely played, Teresa.
İyi oynadın Teresa.
You played it nicely.
Çok güzel oynadın.
[Announcer On P.A.] Ladies and gentlemen, tonight's winner of the 13th game feature, in a nicely-played point, post for Tico and Vinnie.
[Announcer On P.A.] Bayanlar ve baylar gecenin kazananı 13.Devrenin galipleri Hamleleriyle göz kamaştıran Tico ve Vinnie.
They all bellied up to my demon bar. But they played nicely together there.
Hepsi iblis barımdan yakındılar ama oradayken hep birlikte güzelce eğlendiler.
Mum and I always said how nicely you played together... mummies and daddies, doctors and nurses, the lot.
Eşim ve ben, sizin ne kadar da tatlı oynadığınızı söylerdik. Anne ve baba, doktor ve hemşire, falan ve filan oyunları.
I'd say we played that one nicely, boss. The whole good guy, bad guy technique.
Bence iyi adam, kötü adam tekniğini iyi uyguladık patron.
The twins played so nicely while they waited for their parents to get home.
İkizler ailelerinin eve gelmesini beklerken güzelce oynuyorlardı.
You all played along so nicely.
Hepiniz işinizi harika yaptınız.