Notifications tradutor Turco
51 parallel translation
Make all notifications...
Bütün duyuruları yapın.
You will receive our official notifications as soon as they are published.
Resmi bildirimizi alacaksın.
And this is the second one "Two notifications about money orders,"
Bana para gönderildiğine dair iki bildiri.
"Yes, you're right" "May I have the notifications, please?"
Evet, haklısınız. Tebligatları alabilir miyim, lütfen?
I'd like you to know There wasn't any money And the notifications?
Para falan olmadığını bilmeni istedim.
the newspaper notifications, computer checks of prisons, the welfare rolls...
gazete ilanları, bilgisayarla hapishaneleri arama, yardım kurumları.
We make the proper notifications?
Gereken yerlere bildirildi mi?
We'll be able to handle the notifications. - Post police stations, farms.
Bütün polis istasyonları ve çiftliklere gereken uyarıları yapacağız.
No A.P.B., no sheriff's request, no bench warrants... no Department of Corrections notifications.
Şerif çağrısı yok kaçak uyarısı yok, Ceza Bakanlığı'ndan haber yok.
They send me the hearing notifications for a reason.
Bana duruşma tebliğlerini boşuna yollamıyorlar.
I try for seven damn years, and a month before my fellowship notifications, the stick turns blue.
Bil bakalım bende hangisi var? Burslarımın onaylanması için yedi yıl ve bir ay uğraştım. Ve çubuk mavi oldu.
I hate notifications.
Haber vermeyi hiç sevmem.
P.D.'s already made the notifications.
Poliste gerekli duyuruları yapmış.
I'll take care of the notifications, most everyone's here with me.
Ben herkese haber veririm, çoğu şu an benimle beraber.
From that day on, death notifications were my job.
O günden itibaren, ölüm tebligatları benim mesleğimdi.
Public health notifications. Isolation requirements. Incident reports.
Halk sağlığı tebliğleri, Karantina talepleri, Vukuat raporları.
Olin made notifications of the bodies we found.
Olin cesetleri bulduğumuzu haber verdi.
Notifications go okay?
Bildirimler nasıl geçti?
Victor 825, I got a full notifications.
Victor 825. Bir olay raporluyorum.
Okay, this clown is taking cell phone calls In the middle of death notifications.
Tamam, şu palyaçonun telefonu bir cinayet bildiriminin tam ortasında çaldı.
Book the evidence, make me copies, I'll take care of the notifications.
Kanıt olarak yaz, bana bir kopyasını çıkar, ben gereğini yaparım.
Now I'm running this thing undercover, but if anyone checks the embassy notifications, we're screwed.
Şimdi bunu gizli kimlik altında taşıyorum ama biri büyükelçilik bildirilerini kontrol ederse mahvolduk demektir.
I get notifications on body discoveries of 18 - to 24-year-olds.
18-24 yaş arası gençlerin cesetlerinin bulunduğunu duydum.
Look. All the delivery notifications for the ink.
Bak, bütün teslimat makbuzları burada.
Um, did we make our notifications? Yeah.
Ailesine haber verdik mi?
Oh, it would definitely be the end of the world if our guests make conflicting plans many months in advance, because we didn't send out our notifications till tomorrow.
Davetiyeleri yarına kadar göndermeyeceğimiz için misafirlerimizin aylar öncesinden çakışan planlar yapacak bu da kesinlikle dünyanın sonu olacak.
Nedim didn't tell you that we tried to reach you several times, we even sent notifications to your home address!
Nedim defalarca size ulaşmaya çalıştığımızı söylememiş... ev adresinize yazı bile gönderdik!
Tao, Sykes, and I will handle the notifications.
Tao, Sykes ve ben aileleri bilgilendirme işini halledeceğiz.
Actually, there has been a hold put on all notifications.
Aslına bakarsanız, bütün bildirimler askıya alındı.
And I issued the hold on notifications because that particular neighborhood is a hotbed of gang activity.
Bildirimleri de askıya aldım çünkü o mahalle, çete yatağı hâline gelmiş durumda.
I got a debriefing and family notifications.
Bazı bilgileri ve aile bildirimlerini almam gerekiyor.
Not about the notifications.
Bildirimler konusunda değil. Zamanlar anlaşılmıyor.
Okay, Frankie, you got to do the notifications.
Tamam, Frankie. Yakınlarına sen bildireceksin.
Well, my client never received all of the notifications from ICE.
Müvekkilim, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Kurumundan ihbar almamış.
The Court casts doubt on Mr Sergeyev's claims that he didn't receive these notifications.
Mahkeme, Bay Sergeyev'in uyarılmadığına yönelik iddialarından şüphe duymaktadır.
Family notifications are your wheelhouse, Doctor.
Aile bildirileri sizin uzmanlığınız, Doktor.
Why do you think freemium games send you those text notifications when you haven't played in a while?
Oynamadığın zamanlar neden bildirim geliyor sanıyorsun?
It's a freemium game sending me push notifications.
Bana sürekli bildirimler gönderen kısmi ücretli uygulama.
It turns off ringers and notifications.
Aramaları ve bildirimleri de kapatıyor.
Everything from state and local agency notifications to notifications to Interpol.
Yerel ve eyalet teşkilatlarına gelen ihbarlardan...
Monitoring, logging, notifications.
İzleme, kayıt tutma, uyarı verme.
No notifications until tonight at the earliest.
En erken bu geceye kadar bildirim yapılmayacak.
We have to begin notifications.
- Bildirimleri yapmaya başlamalıyız.
Okay, all reminders, alerts, and notifications should be turned off until we get word on Gibbs.
Bütün hatırlatıcılar, alarmlar, ikaz sesleri Gibbs'den haber alana kadar kapatılacak. - Hemşire gemideki gelişmeleri bildireceğine söz verdi. - Tamam.
You gotta change your push notifications.
Bildirim ayarlarını değiştirmelisin.
I've been present for hundreds of notifications.
Yüzlerce bilgilendirme yaptım.
Tell Central to start making notifications.
Merkeze uyarılara başlanmasını söyleyin.
I want to enclose something in the court notifications.
Celp kâğıtlarına bir şey ilave etmek istiyorum.
Here's your wallet, keys and phone. notifications are blowing up.
Buyurun cüzdanınız, anahtarlarınız ve telefonunuz. Şanslısınız.
Ordinary notifications
- Sıradan tebligatlar...
In spite of the criticism, other states have begun adopting similar BMI notifications.
Sana söylemek istediğim... Veniamin...