Observations tradutor Turco
480 parallel translation
It explained almost all the observations :
Bu neredeyse bütün gözlemleri açıklıyordu ;
And if Mrs. Quimp's observations are correct, a very fine manner it is.
Ve eğer Bayan Quimp'in gözlemleri doğruysa, çok güzel bir davranış bu.
According to observations, this occurs approximately one week later than in the south.
Bu gözlemler doğrultusunda yaklaşık bir hafta sonra Güneyde meydana gelecek.
I will, however, have my observations to make to the jury in due course. Yes, yes.
Sadece jüriye ifade edeceğim görüşlerim var.
You're full of flattering observations, both for Catherine and myself.
Sözleriniz çok pohpohlayıcı, hem Catherine hem de kendim için.
They always make profound observations they've overheard.
Başkasından duydukları derin izlemleri söylüyorlar.
Its observations guided the others down.
Gözlemlerine dayanarak diğerlerinin inişini yönlendirdi.
Your observations will greatly influence public opinion, and we can either confirm or deny certain rumors.
İncelemeleriniz, halkın fikirlerini etkileyecektir. Söylentileri ya onaylarız, ya da reddederiz.
I not only believe it, if you'll look into those letters, you'll find my specific observations... on how it can be done.
Sadece inanmıyorum, eğer o mektubu dikkatli inceleresniz bunun nasıl... olabileceğine dair ayrıntılı açıklamalarım var.
In view of possible proceedings, all documentary evidence should be preserved and observations noted.
Davanın geleceği açısından... bütün belgeler saklanmalı ve gözlemler yazılmalıdır.
I ask you to stop with these observations.
Anne, yalvarırım, bu şekilde konuşma!
I'm now going to note down my personal observations, Mr. Stanton.
Şimdi kişisel gözlemlerimi not alacağım, Bay Stanton.
Another broadcast in the series of Recordings and Observations of the War... written, narrated, and produced by Mark -
Savaş Kayıtları ve Gözlemleri... serisinden bir yayınımızı daha dinlediniz. Yazan, anlatan ve hazırlayan Mark...
Observations of Sputnik are carried out in different parts of the Earth.
Sputnik'in gözlemleri Dünya'nın farklı bölgelerinde yapılmaktadır.
observations are made, and communication is maintained with the Earth.
gözlemler yapılmaktadır ve Dünya ile iletişim korunur.
I knew I could count on you for some lofty clinical observations.
Klinik gözlemler için sana güvenebileceğimi biliyordum.
Well, do you confirm my own observations, Ernst?
Benim gözlemlerimi onaylıyor musun Ernst?
Your personal observations will do.
Kişisel gözlemleriniz yeterli.
The strange resistance of the butler to carry out his orders confirmation my observations.
Kâhya'nın emirlerini yerine getirmedeki tuhaf tutumu gözlemlerimi doğruluyor.
Measures have to be taken... questions, interrogations, observations, more interrogations, evidence collected.
Sorgulamalar, ifade vermeler, temyizler.. tekrar sorgulamalar, testler...
But later, spectroscopic observations revealed the characteristic absorption lines of an enormous amount of carbon dioxide.
Fakat tayf ölçümleri daha sonra muazzam miktarda karbondiokside ait soğurma çizgileri gösterdi.
It is my duty, whether pleasant or unpleasant, to listen to the reports, observations, even speculations, on any subject that might affect the safety of this vessel.
Sevsem de sevmesem de bu geminin güvenliğini etkileyecek yorumları ve spekülasyonları dinlemek görevim.
Judging from my observations, captain, you're rapidly losing the power of decision.
Gözlemlerime göre, hızla karar verme gücünüzü kaybediyorsunuz.
I step out of my place and I watch what happens, without joining in observing, noting down my observations and all around me stillness.
Evimden dışarı çıkıyorum ve olanları izliyorum, hiç katılmadan gözlemliyorum, tüm gözlemlerimi bir yere yazıyorum ve dört yanım sessizlik var.
Yes, but according to my observations, I didn't think you capable of such voyages.
Yaptığım gözlemlerden böyle bir sefere çıkabileceğinizi düşünmemiştim.
And from my observations, it seems they're bisexual, reproducing at will.
Ve gözlemlerime göre iki cinsiyetliler ve istedikleri anda ürüyorlar.
Blast your theories and observations.
Gözlem ve teorilerini boş ver.
And I mean, uh, the way I could just barely get into the house here, just now, right here at the door, well, I make these small observations...
Ve demek istiyorum ki, ah, henüz daha evin içine adımımı atmamışken hemen şimdi, tam burada kapıda, şey, şu basit gözlemleri... yapıyorum.
We stand on the brink of an enormous discovery, Our decision should not rely on the observations of a man without any scientific qualifications.
Uçsuz bucaksız bir keşfin sınırındayız, ve kararımızı bilimsel altyapısı olmayan birinin gözlemlerine dayandırdığımız gerçeğini unutmak kalmak ahmaklık olur.
What do you mean by saying the report of my observations in almost no way corresponds with reality?
Gözlemlerimin gerçeklikle "neredeyse" hiç ilişkisi olmadığını söyleyerek neyi kastettiniz?
Sorry, I'll keep my observations to myself.
Üzgünüm. Bundan sonra gözlemlerimi kendime saklarım.
However, I do have some observations to make.
Yine de bazı gözlemlerim olacak.
To answer your observations in order, of course, yes, yes, and I don't know.
Sırasıyla cevap vermem gerekirse ; tabii, evet, evet ve bilmiyorum.
I then write what I experience, not just observations.
Ondan sonra sadece gözlemleri değil yaşadığımı yazmaya başladım.
Those are very challenging observations you made, Randall.
Bunlar son derece meydan okuyucu gözlemler Randall.
No experiments on the mutants, not even observations.
Sana sonsuza kadar güzelliklerle çevrili olma şansını sunuyorum.
I'm ready to commence my observations.
Gözlemlerime başlamaya hazırım.
Or in the midst of some more conventional observations.
Veya klasik bir gözlemin ortasında olduğumuzu.
A mixture of careful observations, mathematics and record-keeping with fuzzy thinking and pious fraud.
Gözlemler matematik ve dikkatli kayıt tutma ile birlikte dinsel sahtekarlık düşüncesi vardı.
Finally he decided that the accepted planetary observations were inaccurate and not his model of the nested solids.
Nihayet sonunda, modelinin değil de gezegen gözlemlerinin doğru olmadığına karar verdi.
Only one man had access to more precise observations.
Değerli doğru gözlemlere ise sadece bir tek kişi sahipti.
Kepler was married to his work and every tedious mile was bringing him closer to the great Tycho Brahe, whose observations he devoutly hoped, would confirm his theory.
Kepler ise işi ile evliydi, ve katettiği usandırıcı her mil ile, büyük Tycho Brahe'a ve teorisini destekleyeceğini umduğu, onun o değerli gözlemlerine yaklaşıyordu.
Tycho possesses the best observations, he also has collaborators.
Tycho en iyi gözlemleri yapmıştı ve destekçileri de çoktu.
Tycho was unable to turn his observations into a coherent theory of the solar system.
Tycho, gözlemlerini güneş sisteminin uyum içinde çalıştığını gösterecek yetenekten yoksundu.
Eventually, after Tycho's death Kepler contrived to extract the observations from Tycho's reluctant family.
Sonunda, Tycho'nun ölümünden sonra, Kepler bir yolunu bulup Tycho'nun hassas gözlemlerini ailesi isteksiz davransa da elde etti.
Observations of the apparent motion of Mars through the constellations obtained over a period of many years.
Mars'ın takımyıldızların arasından yaptığı geçişleri yıllarca izlemişti.
Kepler worked with a kind of passionate intensity to understand Tycho's observations.
Kepler Tycho'nun gözlemlerini anlayabilmek için yoğun bir ihtirasla çalıştı.
After years of calculation, he believed he'd found the values for a Martian circular orbit which matched ten of Tycho Brahe's observations within two minutes of arc.
Yıllarca süren hesaplamalardan sonra, Tycho'nun gözlemleriyle Mars'ın dairesel yörüngesine uyan, iki dakikalık açı değerini bulmuştu.
Two further observations by Tycho were inconsistent with his orbit by as much as eight minutes of arc.
Tycho'nun daha sonraki iki gözlemi ise bu yörüngeyle, 8 dakikalık bir açıya kadar çelişki gösteriyordu.
Any observations?
Herhangi bir fikrin var mı?
As such, I intend to report any of my observations.
Bu yüzden, gördüğüm şeyleri rapor etmem gerekir.