Of it tradutor Turco
441,224 parallel translation
"you can call that a beauty mark all you want. When there's hair growing out of it, that's a mole."
"Ama üzerinde kıl çıkmaya başladığı zaman, et beni oluverir."
You're gonna stay out of it.
Bu işe karışma.
This is an interesting way to stay out of it.
Bu işe karışmamanın ilginç bir yolu.
I also got some of it in my eyes.
Ayrıca birazı gözüme kaçtı.
Or have you just heard of it?
Yoksa yeni mi duydunuz?
We tell our children, "Those bullies, they grow out of it."
Çocuklarımıza, "Bu kabadayılar bunu aşarlar." deriz.
Place your order with me by noon, get it wrapped and ready by the end of the day.
Öğlene kadar siparişini ver, gün bitimine kadar hazır ve paketlenmiş olsun.
- It's way out of town.
- Oldukça uzakta kalıyor.
It's one of my favorite things about you.
Seninle ilgili en sevdiğim şeylerden biridir bu.
And whenever the phone rings in the middle of the night, I think it's finally the call.
Ve gecenin köründe ne zaman telefon çalsa ölüm haber sanıyorum.
Although I would enjoy drawing up a budget and forcing Raj to adhere to it without an ounce of compassion.
Bir bütçe hazırlamak ve Raj'ı merhametsiz bir şekilde.. ... buna uymaya zorlamak hoşuma gidebilir gerçi.
I mean, it is still a key part of their demographic.
Ama yine de nüfuslarının bir parçası.
It's back pay for all the babysitting and taking care of Halley you've done.
Halley'ye bakıcılık yaptığın zamanlar için gecikmiş bir ödeme.
It's a list of this year's panelists.
Bu yılki panel katılımcılarının listesi.
No, it's my way of saying I want to catch this son of a bitch.
Hayır, o adi herifi yakalamak istediğimi söylüyorum.
That's still unknown, but there's a whole team of doctors trying to figure it out.
Hala bilinmiyor, ama doktorlar ne olduğunu bulmaya çalışıyor.
And it looks like all of them had the poison injected into the lower back.
Hepsine de zehir bellerinin arkasından enjekte edilmiş.
It means the half-life of the radiation used to poison you is very short. It was only 24 hours.
Seni zehirleyen radyoaktif maddenin yarı ömrü çok kısaymış.
Initially it appeared he'd had a heart attack, but blood tests confirmed the presence of an irradiated toxin in his system.
Önce kalp krizi gibiymiş, ama kan testleri vücudunda radyasyonlu zehir bulmuş.
It's in his mouth, his esophagus, stomach, and the entire length of his gastrointestinal tract.
Ağzında, yemek borusunda, midesinde ve sindirim sisteminin tamamında mevcut.
I spent so long wanting to look like one of the Kardashians, I don't even give a fuck it's the dad.
Bir Kardashian gibi görünmek için çok bekledim, babaları gibi görünmem sikimde bile değil.
But if you have to, if you insist upon growing beyond the age of 18, you can get away with it if you just look and act like a baby. Okay?
Ama çok istiyorsanız, 18 yaşından sonra büyümekte ısrarcıysanız bebek gibi görünüp davranarak paçayı kurtarabilirsiniz, tamam mı?
It is a mistake to think we seek it out, like it's a badge of honor.
Bunu bir onur payesi gibi istediğimizi düşünmek yanlıştır.
It's sad, because I think I'm a very nice girl, but my comedy has been described as kind of nasty.
Hazin çünkü çok iyi bir kız olduğumu düşünüyorum ama komedim biraz edepsiz diye tarif edildi.
And it's so amazing, because I get to choose some of my very favorite comedians and ask them nicely if they'll support me on tour.
Olağanüstü oldu çünkü en sevdiğim komedyenlerden bazılarını seçebiliyor ve nazikçe turnede beni desteklemelerini isteyebiliyorum.
Well, it's not my fault, because the guy before was just really, like, one of these sex pirates, and he had... like, a dead dick.
Benim hatam değil çünkü bir önceki adam gerçekten o seks korsanlarından biri gibiydi ve onun... ölü bir siki vardı.
Now, it's very difficult to ruin the life of a child who's got the confidence of an 89-year-old man.
89 yaşında bir adamın güvenine sahip bir çocuğun hayatını mahvetmek çok zordur.
But on the cover was a picture of me next to a picture of a camel, and it said, "Thank God for makeup."
Ama kapakta bir deve resminin yanında benim resmim vardı ve "Makyaj için Tanrı'ya şükürler olsun." yazıyordu.
It's just that I ran out of fucks to give in the spring of'85.
Sadece 1985 baharında hiçbir şeyi siklememeye başladım.
It's not like I jumped out of the bushes and attacked those geese myself.
Çalılardan fırlayıp o kazlara kendim saldırmış değilim.
It's an example of the type of horrible joke that I would never tell.
Bu hiç yapmayacağım türden korkunç şakaların bir örneğidir.
If you want to rank things, fellas, then you do it, but don't announce it, like, "Oh, you are any one of the top four..."
Bir şeyleri sıralayacaksanız durmayın beyler, ama şu şekilde açıklamayın : "Gördüklerim arasında en iyi dört..."
It was full of really posh people.
Çok sosyetik insanlarla doluydu.
So proud to have a child who could look beyond someone's skin color, see the white inside of him... and hate it.
Çok gururluyum çünkü çocuğum birinin cilt renginin ötesine bakarak içindeki beyazı görüp... ondan nefret ediyor.
Because people will still compliment you when you're a woman "of a certain age," but they do it in a weird way.
"Belli bir yaşa gelmiş" bir kadın olunca insanlar hâlâ size iltifat ediyor ama garip bir şekilde.
Of course people want to come and meet it.
Elbette insanlar tanışmak isteyecekti.
If you could just improvise the rest of the tombstone, we'll be there to pick it up. "
Mezar taşının kalan kısmını doğaçlama yazın, "biz gelince alırız."
I am so honored to have been chosen as Kerrie's maid of honor today, mostly because I know it pisses off her whore friends... who wouldn't know honor if it slapped them in the face.
Bugün Kerrie'nin baş nedimesi seçilmek benim için büyük bir onur, en çok da fahişe arkadaşlarını sinir ettiğini bildiğim için... Onlar onuru yüzlerine tokat atsa tanımazlar.
And Joanne loves all creatures, so she was protecting it like it wasn't happening, but we knew it was stinging her and stinging her and stinging her and stinging her, and she was in a lot of pain.
Ve Joanne bütün yaratıkları sever, bu yüzden bir şey olmamış gibi onu koruyordu ama onu soktuğunu, sürekli soktuğunu biliyorduk ve çok acı çekiyordu.
It was also a long way around for one sister to go to get the other one out of a jam,
Bir kız kardeşin diğerini zorluktan kurtarmaya gitmesi için de büyük bir mesafe,
You sure it's not the sound of their lives blowing up?
Onların hayatlarının havaya uçma sesi olmadığından emin misin?
It's nice to be in a room where none of this seems so weird.
Bunların hiçbirinin garip görünmediği bir yerde bulunmak çok güzel.
What I am ashamed of is that I kept it a secret.
Utandığım şey, onu bir sır olarak saklamamdı.
It's the greatest accomplishment of my life.
Bu hayatımın en büyük başarısı.
It is a stone of valor.
Valor Taşı.
It's the kind of humor that goes over well in toasts.
Kadeh kaldırırken iyi giden bir şakaydı.
It's a hell of a cape.
Sağlam bir pelerin.
Besides, what would we even build it out of?
Ayrıca, neyle yapacağız onu?
As the turbine turns, the cable wraps around it, but we'll need at least five feet of cable to wrap around the winch.
Türbin döndükçe, halat etrafına sarılıyor, ama bize en azından vinçe sarılacak 1.5 metrelik halat lazım.
It's a good thing I had ahold of your belt loop, huh?
İyi ki kemer köpründen tutmuşum değil mi?
Okay, cable's through the hole of the drive shaft. Start it up.
Tamam, halat tahrik milindeki delikten geçti.
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's over 4654
it's cold 680
it is good 116
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's over 4654
it's cold 680
it is good 116
it's ok 4874
it's okay 22028
it's warm 139
itchy 49
itis 22
it's me 10254
italy 247
italian 217
it was 5878
it's not 5855
it's okay 22028
it's warm 139
itchy 49
itis 22
it's me 10254
italy 247
italian 217
it was 5878
it's not 5855
it's all right 8832
itch 25
it's about damn time 34
items 25
itself 24
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's a girl 287
it's only fair 72
itch 25
it's about damn time 34
items 25
itself 24
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's a girl 287
it's only fair 72