Offscreen tradutor Turco
20 parallel translation
Here, in The Public Enemy, - [Coughing ] - [ Screaming Continues] he dared to stage the film "s climax and the hero" s comeuppance offscreen.
"The Public Enemy" de filmin doruk noktasını gösterip filmin kahramanına hak ettiği cezayı verme cüretinde bulunmuştu.
They're offscreen here for about five minutes.
Beş dakika kadar çekim alanının dışında kalıyorlar.
The ratings have been slipping, And your offscreen antics in the tabloids Haven't been helping.
Ve ekran dışındaki olaylarının magazin gazetelerine yansıması, hiç yardımcı olmadı.
You know, she has even more talent offscreen...
Kamera arkasında daha da yetenekli.
On and offscreen.
.. bulmak istemişti..
"A hand appears from offscreen " and fumbles to slap down on the snooze bar, " we follow up the arm and land on its owner, Mike Bradsky,
Ekranın dışından bir el görünür el yordamıyla erteleme tuşuna basar kolu takip ederek yukarı çıkarız.
THOMAS ( OFFSCREEN ) : I want to talk to daddy. ADDIE ( OFFSCREEN ) :
Babayla mı konuşmak istiyorsun?
I love you, mommy. ADDIE ( OFFSCREEN ) : Put your arms up like you're flying.
Kollarını kuş gibi aç bakalım.
RACHEL ( OFFSCREEN ) : Maybe she's trying to move on.
Belki de atlatmaya çalışıyordur.
Or move out. RACHEL ( OFFSCREEN ) :
- Bilemem.
I know it's them. JONATHAN ( OFFSCREEN ) :
Sigortalar atmıştır.
Offscreen... " He's lucky to be alive.
Sahne arkasında... " Hayatta olduğu için şanslı.
Wonder if anything ever happened offscreen.
Kamera arkasında bir şeyler mi oldu acaba.
You don't want to blow it with offscreen death.
Onu yayın dışındayken öldürmek istemezsin.
and leave your sex life offscreen.
Bana McGregor'ı bağla.
ADDIE ( OFFSCREEN ) :
Ne?
ADDIE ( OFFSCREEN ) :
- Kocaman bir gül bakalım.
THOMAS ( OFFSCREEN ) : Over there. ADDIE ( OFFSCREEN ) :
Gözlerime bak bakayım, haydi bakalım.
JONATHAN ( OFFSCREEN ) :
Neyi mesela?
RACHEL ( OFFSCREEN ) : Get them to confront their trauma.
Onları kederleriyle yüzleştirirsiniz.