Oppie tradutor Turco
31 parallel translation
- We'll miss you, Oppie! We'll miss you, Oppie!
- Seni özleyeceğiz, Oppie!
Oppie's boys.
Oppie'nin çocukları.
Still, Oppie's got the best theoreticians and engineers in the world.
Hala, en azından Oppie ve dünyanın en iyi teorisyenleri ve mühendisleri var.
Oppie's quite a match for the general.
Oppie tam General'le çarpışabilecek adam.
Oppie, I've been so frightened.
- Oppie, çok korkuyorum.
Oppie, maybe implosion's just a blind alley.
- Belki de bu içe basınç, çıkmaz sokaktır.
- No, Oppie. - Shit.
- Hayır, Oppie.
Look at it, Oppie, it's twisted.
Şuna bak, bükülmüş.
Oppie, some way I have to focus... I have to focus the shock waves.
Oppie, bir şekilde şok dalgalarını odaklamalıyım.
If you can't, I'll find somebody else. Oppie?
Sen yapamazsan, başka birini bulurum.
- Oppie?
- Oppie?
You know, if Oppie doesn't let up, he's going to implode.
Oppie yumuşamazsa, içe doğru patlayan o olacak.
Are you all right, Oppie?
İyi misin, Oppie?
Not Oppie, though. He brought in two explosive experts from the outside.
Oppie de dışardan iki patlayıcı uzmanı getirdi.
- Some orange, hey, Oppie?
- Portakal, Oppie?
The right mix and we're home, Oppie!
Oldu işte!
But, as brilliant as he is, Oppie's beginning to show the strain.
Ne kadar parlak olursa olsun, Oppie artık yoruluyor.
We all depend on Oppie.
Hepimiz ona güveniyoruz.
Something Oppie said today. I don't know.
- Bugün Oppie'nin söylediği bir şeyi.
We haven't thought about the consequences, Oppie.
Sonuçlarını düşünmedik, Oppie!
- Oppie? - Wilson! We've been waiting for the data for two weeks.
Wilson, siklotron datasını iki haftadır bekliyoruz.
You got to speak up. The generals won't listen to us.
Oppie, bizim adımıza konuşmalısın, çünkü generaller bizi dinlemez.
Oppie, it's for you.
Oppie, telefon sana.
- Some orange. - Sure is.
- Portakal, ha, Oppie?
Hey, Oppie?
- Evet.
- Oppie, it doesn't look good.
- İyi görünmüyor.
Believe me, a parade float, marching band, Akley and Oppie high in the saddle.
İnan bana, bir geçit töreni, bir bando gibi, Akley and Oppie eyerlerini yüksek tuttular.
Now he's got Oppie in his crosshairs.
Şimdi Oppie'ye gözünü dikti.
If we have any chance of hitting our targets, we need Oppie.
Hedeflerimize ulaşmak için en ufak bir şansımız varsa Oppie'ye ihtiyacımız var.
I'm forming a council, Oppie.
Bir konsey kuruyorum, Oppie.
If I were oppie...
Eğer Oppie olsaydım...