Overturned tradutor Turco
355 parallel translation
And then the stage was set with this overturned chair and the chandelier and the sash.
Sonra da devrilmiş sandalye, avize ve kuşak ile sahne hazırlandı.
A carriage overturned.
Arabaları takla attı.
He overturned chariots with a single move.
Arabaları tek harekette gerisin geriye yolladı.
Step down into the boat and show the jury what happened when the boat overturned.
Kayığın içine gir, ve kayık alabora olduğunda neler olduğunu jüriye göster.
The apple cart the tyrants are riding will be overturned.
burjuvanın elma şekilli at arabaları devrilecek.
Our yacht overturned in the Sargasso Sea... and I was the only survivor. Hmm.
Yatımız, Sargasso Denizi'nde alabora olmuş ve tek kurtulan benmişim.
On my way downriver the boat overturned and all my equipment was lost.
Nehirden aşağı ilerlerken teknem alabora oldu ve tüm ekipmanımı kaybettim.
He shouldn't have overturned the car.
Söylemediğin laf kalmazdı, arabayı da kaybettik.
The stupid driver overturned the cart, our luggage...
Aptal herif arabayı devirdi, bavullarımız...
You gave him a lift when his cart overturned?
Arabası devrildiğinde onu sen getirmişsin öyle mi?
Her cart overturned.
Arabası devrildi.
Already three of his appliances have been smashed, gutted or overturned.
Daha şimdiden üç aracı... kullanılmaz hale geldi.
Be overturned.
Onlar kazanırlar.
The boat overturned.
Tekne alabora olmuş.
- Overturned?
- Alabora mı?
Thousands of civilian refugees are fleeing the area spurred by rumours that the overturned tanker cars at Walkashi Needles Junction were filled to capacity with nerve gas.
Walkashi Needles kavşağında ters dönen tankerlerin sinir gazıyla dolu olduğunu duyan binlerce mülteci bölgeden kaçıyor.
Dr. Banner, at noon today we found an automobile registered to you overturned on the north side of Crossway Road.
Dr. Banner, bu öğlen sizin adınıza kayıtlı bir otomobil bulduk kenara devrilmiş vaziyetteydi, kavşak yolunun kuzey tarafında.
Furniture overturned, drawers on the floor.
Kattaki mobilyaların çekmeceleri devrildi.
It was overturned and they were all eaten by crocodiles.
Ters dönmüş ve hepsi timsahlara yem olmuşlar.
Chair overturned.
Sandalye devrildi.
Looks like your conviction is going to be overturned.
Mahkûmiyet kararın kalkacak gibi görünüyor.
I will not allow something that I know is gonna be overturned by the appellate court.
Temyiz mahkemesinin reddedeceğini bildiğim bir şeyi kabul edemem.
The charge read : "Company of armed insurgency overturned against the monarchistic administration,"
"Silahlı örgütün amacı isyan çıkarmak,"
I would appeal it since both charges stem from the same crime but I wouldn't hold my breath until it's overturned.
Aynı suça iki ceza nedeniyle temyize giderim ama sonuçlanana kadar çok da heyecanlanmazdım.
He overturned the tables with money and said :
Henüz doğmadım.
- Bad news, drivers. There's an overturned melon truck on the interstate. Oh, it's a mess.
Sayın sürücüler, haberler kötü Çevre yolunda bir kavun kamyonu devrilmiş.Ortalık mahvoldu.Yol temizleme işlemleri üç saat sürebilir.
That's when I was delayed at the museum and then the traffic, an omnibus overturned on Great Russell Street, two dead a horse had to be put down.
Müzede geciktim ve ardından trafik, Great Russell Sokağında bir Omnibus * devrilmiş. iki ölü atta altında kalmış.
Traffic is at a standstill on the Gotham expressway where a trailer full of eggs has overturned. This just in :
Yumurta yüklü bir kamyon devrildiği için Gotham otobanında trafik durdu.
Basin-cut, toy box overturned!
Aşağıda oyuncak kutularının içi dışına çevrilmiş!
He overturned the entire house last night.
Geçen gece de evin her tarafını altüst etti.
- Overturned?
- Altüst mü? - Altüst?
Yeah, it seems an overturned gravel truck on the shoulder is causing some slowing.
Evet, yol kenarında çakıl taşıyan bir kamyon devrilmiş ve yavaşlamaya neden oluyor.
From what we've been able to ascertain, the last car uncoupled at 5 : 59 p.m. It traveled down this incline where it overturned.
Bu noktada emin olabildiğimiz tek şey, son vagonun tam 5.59'da ayrıldığı bu yamaçtan aşağı ilerleyerek ters döndüğü.
Overturned hull in sight and there appears to be movement.
Tekne devrilmiş durumda
They threw rocks, broke out windows. Almost overturned the car.
Arabaları ters çevirdiler.Altı kriz gördüm ben Bob.
I would rather be overturned by him than driven safely by somebody else.
Bir başkasıyla güvenli bir yolculuk yapmaktansa onunla batmayı tercih ederim.
No trial judge likes his rulings overturned.
Hiçbir mahkeme yargıcı... kendi kurallarının hiçe sayılmasını istemez.
The royal carriage overturned during a storm, and you demonstrated such loyal service... in returning the Queen and princesses safely to Balmoral.
Kraliyet arabası fırtınada devrilmişti. Sen de Kraliçe ve prensesleri güvenli şekilde Balmoral'a götürmek için elinden gelen her şeyi yapmıştın.
You'II no doubt get it overturned.
Geri döneceğinden emin olabilirsiniz.
Mr. Barber, your conviction has been overturned by a federal judge.
Bay Barber, mahkumiyet kararınız, federal bir hakim tarafından hükümsüz kıIındı.
So you're saying that we could go to court and have the verdict overturned?
Tekrar mahkemeye başvurup jüri kararına itiraz mı etmeliyiz?
Well as I was sayin', I tried and tried but my overturned car just wouldn't budge.
Evet, dediğim gibi, onu şahane ahşap sedirimize doğru çekmeye çalıştım.
They overturned my carousel and burnt down my stall.
Benim atlıkarıncayı bozdular ve tezgahımı yaktılar.
Richie Hanlon's murder conviction got overturned.
Richie Hanlon'ın cinayet mahkûmiyeti bozuldu.
Our field ruling was overturned by the good old sheriff and the feds.
Bulduklarımız federaller ve şerif tarafından reddedildi.
I figure I've got a shot at getting the guilty verdict overturned.
Bunun mahkûmiyet kararımın bozulmasına yönelik bir şans olabileceğini düşündüm.
A black man's life sentence was overturned when it was discovered that the judge presiding over the trial was an active member of the Ku Klux Klan.
Siyah bir adamın müebbet cezası bozulmuştu, mahkemedeki jüri üyelerinden birisinin aktif bir Ku Klux Klan üyesi olduğu anlaşılmıştı.
So I've personally overturned the results of that band contest.
Ve o bando yarışmasının sonuçlarını bizzat değiştirdim.
- Overturned?
!
All overturned.
Hepsi ertelenmiş.
But if we win this case, which I don't think is likely, the chances of it being overturned on appeal.
Hiç sanmıyorum ama eğer bu davayı kazanırsak temyize gitme şansları var.