Oxbridge tradutor Turco
25 parallel translation
- Oxbridge.
- Oxbridge.
I want to go back to Oxbridge.
Oxbridge'a geri gitmek istiyorum.
Oxbridge, I imagine.
Oxbridge, hayel edebiliyorum.
Go back to Oxbridge?
Oxbridge'a geri deönecek misin?
- I talked to Oxbridge.
- Oxbridge'la konuştum.
She learnt Rumanian, which she speaks perfectly, albeit with a hint of an Oxbridge accent.
Romence öğrendi, mükemmel bir şekilde konuşuyor, Ama korkunç bir Oxford aksanıyla.
Oxbridge Academy, Alfred's alma mater.
Oxbridge Üniversitesindesiniz, Alfred de oradan mezun zaten.
Teach you that at Oxbridge?
Bunu da Oxbridge'te mi öğrendin?
Street racing isn't exactly an acceptable major at Oxbridge so... ... they kicked me out.
Oxbridge'te yasadışı rodeo dersi yok, onun için de beni kapı dışarı ettiler.
For the Oxbridge set. "Surely not", you say.
Oxbridge takımı için. "Tabii ki olmaz", diyorsun.
Mr. Hector, you are aware these pupils are Oxbridge candidates?
- Bu öğrenciler Oxbridge adayları.
I gather I'm supposed to give your Oxbridge boys a smattering of art history.
Oxbridge çocuklarına yüzeysel bir sanat tarihi dersi vermeye karar verdim.
The private education, years at Oxbridge... all counted for nothing really, because I, Alex Drake... was once... a prostitute.
Özel eğitim, Oxbridge'de... Hiç bir şey için geçen yıllar. Çünkü Ben, Alex Drake...
Now, right, that's enough of all the fucking Oxbridge pleasantries.
Lütfen otur. Tamam, bu kadar Oxbridge tanışma faslı yeter.
- What's Oxbridge about saying hello? - Shut it, Love Actually!
- Oxbridge'in selam ile ne ilgisi var?
You're not a property developer or Oxbridge enough to be MI5, so what?
Emlak restorasyoncusu veya istihbaratçı falan olmadığınızı biliyorum. Nesiniz öyleyse?
Is that the best you puffed-up Oxbridge-educated moronic buffoons can come up with?
Siz kendini beğenmiş, beyinsiz kolej maymunlarının elinden en iyi gelen şey bu mu?
Oxbridge, I bet.
Oxbridge diye tahmin ediyorum.
Don't try and change my mind by saying clever things about this and that just cos you went to Oxbridge and I didn't.
Sakın akıllıca şeyler söyleyerek fikrimi değiştirmeye çalışma. Sen Oxbridge'e gittin çünkü, ben gitmedim.
Oxford. Oxbridge is a portmanteau of Oxford and Cambridge, - where two words are joined together.
Oxbridge, Oxford ve Cambridge kelimelerinden meydana gelir.
So, boarding school, to Oxbridge, to a million pound bonus in the City.
Yani yatılı okuldan Oxbridge'e, oradan da bir milyon pounda.
The Ogre of Oxbridge.
Oxbridge Canavarı.
Oxbridge educated, so sensitive he faints at the sight of blood.
Oxbridge'de eğitim görmüş, kan görünce bayılan bu hassas bünyeyi.
- Oxbridge, overeducated, under-experienced, bit of a tit.
Oxbridge'li, çok okumuş tecrübesiz, biraz saf.
He's currently teaching in New York, but he has hopscotched all over the Ivy League and Oxbridge Colleges.
Şu anda New York'ta ders veriyor. Sarmaşık Birliği ve Oxbridge Üniversiteleri arasında seksek oynuyor.