Package tradutor Turco
6,503 parallel translation
The president's using the aid package to leverage Saul's release.
Başkan Saul'un salıverilmesi için yardım paketini kozunu kullanıyor.
Sounds like you're looking for our Piece of Shit Dad Package.
Görünen o ki aradığınız şey Adi Şerefsiz Baba paketi.
Might I then suggest our Piece of Shit Dad Package Would Be Too Good For Him Package.
O zaman Adi Şerefsiz Baba Paketi Ona Az Bile Gelir paketi tam size göre.
Say, which one of you is overseeing the Eva Braun package?
- Eva Braun işiyle hanginiz ilgileniyordu?
I'm saying that we come as a package deal.
Beni alan onu da alır, ayrılmak yok.
This package came for you.
Bu paket sana geldi.
- totally fine, too. - It was a package from my dad.
- O paket babamdan geldi.
He's got the package.
Paket onda.
The package is still in place.
Paket hâlâ yerinde.
Is the package safe? Package?
Paket güvende mi?
What... what package?
Paket mi? Ne paketi?
Is the package safe?
Paket güvende mi?
Repeat, is the package safe?
Tekrar ediyorum. Paket güvende mi?
What about the package?
- Paket ne durumda?
What package?
- Ne paketi?
I'm everything you've ever feared in one convenient, horrifying package.
Ben senin şimdiye kadar korktuğun her yerdeydim, uygun olan, korkunç bir paketti.
You got a package.
Sana bi paket geldi.
Unless there's a Voodoo Channel I'm missing from my basic cable package.
Tabii standart kablolu paketimde görmediğim bir Voodoo kanalı yoksa başka.
Every person, package and piece of equipment was searched Prior to boarding,
Tüm insanlar, paketler ve ekipmanlar gemiye girmeden önce arandı.
Has the mouthy package taken off?
Geveze paket yola çıktı mı?
Whole package, the whole deal.
Aklina ne geliyorsa artik.
So they brought the package inside, put it under the tree. Party ends. They go to bed.
Paketi içeri getirip ağacın altına koymuşlar... parti sona ermiş, yatağa gitmişler.
Cops got a weird package they want you to look at.
Garip bi paket varmış bakmanı istiyorlar.
She says the package is bleeding.
O paket kanıyor diyor.
Unfortunately, none of the killer's DNA or fingerprints were on the package or the heart itself.
Üzgünüm, paketin üzerinde ve kâlbin üzerinde bulunan izlerden birşey çıkmadı.
Shouldn't you really be cutting back on your cable package until your royalty checks come in again?
Telif çeklerin gelene kadar kablolu yayından tasarruf yapman gerekmiyor mu?
Did you sell that as part of the package - to China?
- Bunu paketin bir kısmı olarak Çin'e sattınız mı?
You got the package?
- Paket sende mi?
It's true. But whoever killed him sent him a package. An envelope from this zip code.
Doğru, ama onu öldüren adam posta kodu buraya ait olan bir paket gönderdi.
Now sign for the package.
Paket aldığına dair imza at.
Well, here is a $ 1.6 million Severance package paid by the porters'company To an employee named alan pollard.
Karşında Porterlar'ın şirketinde çalışan Alan Pollard adlı birine ödenmiş 1.6 milyonluk kıdem tazminatı var.
I had a package of chew in my shirt pocket.
Gömleğimin cebinde bir paket sakız olacaktı.
The hotel says the "bubbles and bathrobes" package is non-refundable.
Otel balonlar ve bornozlar paketi geri ödemesiz dedi.
Oh, I redesigned the package myself.
Paketi yeniden tasarladım.
The case package is archived.
Dava paketi arşivlenmiş.
Ben, see if you can get archives to push to get us that case package sooner.
Ben, bize o dava paketini daha kısa zamanda getirmek için arşivcilere baskı yap.
Did you get the case package from archives?
- Dosyayı arşivden alabildin mi?
Were you expecting a package?
Bir paket mi bekliyordun?
We get the rest when the package is delivered.
Geri kalanını paket teslim edildiğinde alacağız.
You'll get a package with your brother's head in it.
İçinde kardeşinin başının olduğu bir paket alırsın.
No, no, no. I'll need the full package. New credentials, a safe house, and 50,000...
Tam pakete ihtiyacım olacak... yeni kimlikler, güvenli bir ev ile 50 bin...
Yeah, if you could turn back the clock, she'd be the whole package.
Evet, eğer zamanı geri getirmek mümkün olsaydı, o bütün paketi alırdı.
But I'm not sure I wanna sign for your package anymore.
Ama artık senin paketine üye olmak istediğimi sanmıyorum.
I got a suspicious package on a bench.
Bankta şüpheli paket var.
I need a full surveillance package.
Geniş bir takip paketine ihtiyacım var.
I just got to pick up a little package. That's it.
Sadece küçük bir paket alacağım.
It doesn't seem like he could pull this off, I agree. But the package came from him. That much he admits.
Bunu yapabileceğini düşünmüyorum ama CD'yi o gönderdi.
So, someone knew he corresponded with Borstein, intercepted the package, and then replaced his disc with the corrupted one?
Yani biri Borstein'le yazıştığını biliyordu. Paketi ele geçirip onun CD'sini bozuk olanla mı değiştirdi?
One of these people intercepted the package from Michael Webb to Edwin Borstein, and replaced the disk within it.
Bu insanlardan biri Michael Webb'den Edwin Borstein'e giden paketi ele geçirip içindeki CD'yi değiştirdi.
They told me that a friend of mine entered me into a contest, and I won a package of free cleanings.
Bir arkadaşımın yarışmaya katılıp bedava temizlik kazandığını söylediler.
I found the package.
Bir Oscar ödülü kazanmış bir oyuncu.