Pancreas tradutor Turco
318 parallel translation
That must be it, the pancreas.
Bir çözüm bulmaya yaklaştık.
It's got something to do with her pancreas.
Pankreasıyla ilgili bir şey.
There was also damage to some other organs pancreas, kidneys.
Başka organlara da zarar vermiş. Pankreasa, böbreklere.
One minute you're flying 30,000 feet in the air next you are splattered all over the ground somebody's dachshund nipping at your pancreas.
850 metre yüksekte uçarken birden toprağa seriliverirsin ve birilerinin polis köpekleri gelip pankreasını çimdikler.
Liquid nutrients are then carried... through an elaborate system of filtering... aided by the pancreas, liver, and gall bladder... or collected in the bladder to be expelled at a later time.
Sıvı gıdalar da, bu yüzden karaciğer, pankreas, meshane... yardımıyla süzüldükleri incelikli bir... sistem ile taşınırlar.. Ya da daha sonra dışarı atılmak üzere meshanede tutulurlar.
You'd be more comfortable if you relax with yourself. We don't invent our natures, they're issued to us, along with our lungs and pancreas and everything else.
Biz kendi doğamızı yaratmıyoruz, bize organlarımızla birlikte teslim ediliyor.
But I've splintered my pancreas. Erm, and I seem to have this terrible cough.
Şey, ayrıca da müthiş bir öksürüğüm var görünüyor.
It takes the pressure of the pancreas, you see.
Pankreastaki basıncı alıyor.
The pancreas is nothing.
Pankreas hiçbir şey değil.
To leave the pancreas alone, is the best advice I can give you.
Pankreası yalnız bırak. Sana verebileceğim en iyi tavsiye bu, Hastings.
If my mother read it, she'd rip out Savannah's pancreas.
Annem okusa, ciğerini söker onun.
- Well, his pancreas started a-whistling...
- Pankreası cızırdamaya başladı.
I can get you a gall bladder, pancreas, maybe a loose herniated disk, you know, a lung...
Sana bir safra kesesi verebilirim. Pankreas, belki bir omurilik siniri, akciğer...
I'm chewing on a pancreas.
Pankreas çiğniyorum.
A pancreas is a gland, for chrissakes.
Pankreas bir bezdir.
Here's the pancreas.
Pankreası buldum.
- Spleen or pancreas?
- Dalak mı karaciğer mi?
His pancreas, liver all the organs were liquified.
Pankreas, karaciğer bütün organları su gibi olmuş.
'Cause I heard that they found her liver in the mailbox next to her spleen and her pancreas.
Ciğer, dalak ve pankreasının posta kutusunda bulunduğunu duydum.
What about this pancreas?
Peki ya pankreası?
I'm seeing the head of the pancreas.
Pankreasın başını görüyorum.
The pancreas is shaped like a tadpole with a big head.
Pankreas... ... kocaman kafalı bir iribaş gibi.
Bob Flanagan, artist, masochist and one of the longest-living survivors of Cystic Fibrosis lost his battle this week with the killer disease, a genetic disorder of the lungs and pancreas, that both plagued and empowered the provocative performer
Bob Flanagan, sanatçı, mazoşist ve en uzun süre hayatta kalabilen Sistik Fibroz'lulardan biri bu ölümcül hastalığa karşı verdiği savaşı bu hafta kaybetti. akciğerleri ve pankreasındaki genetik bir bozuluktan ötürü, provokatif sanatçı zor ama üretken yaşamı boyunca hem büyük eziyet çekti hem de bu sayede güçlendi.
- All right. The pancreas looks good.
- Penkreas iyi görünüyor.
- Don't clamp off the pancreas.
- Sakın pankreasa pens takma.
The liver, duodenum and pancreas look okay.
Karaciğer, onikiparmak bağırsağı ve pankreas iyi.
She's dying. She has cancer of the pancreas, stomach...
Pankreas ve mide kanseri var.
It's in his pancreas.
Pankreasında.
What is a pancreas anyhow?
Pankreas da ne?
Your mother died of an infected pancreas.
Annen pankreası enfekte olduğu için öldü.
It's akin to a pancreas.
Pankreas'a benzer.
So, um, what's a pancreas?
Pankreas nedir?
The Little Book of Calm is lodged between the small intestine and the pancreas.
Sakinliğin Küçük Kitabı ince bağırsak ile pankreas arasına sıkışmış.
- Watch the pancreas.
- Pankreasa dikkat.
- What about the pancreas?
- Pankreas ne oldu?
CT showed a nodule in the pancreas.
Tomografide pankreasta bir nodül göründü.
- Except for the pancreas.
- Pankreası hariç.
Yeah. Hey, in extreme cases the human pancreas has been known to increase its insulin production by up to 60 %.
Gerekli olduğunda insan vücudu insulin üretimini % 60 a kadar çıkarabilir.
Yeah. Listen, your pancreas can produce enough insulin to fill a swimming pool that doesn't mean squat!
Vücudun bir havuz dolusu insulin üretse bile bu yeterli olmayacaktır
You, or the guy with the pancreas dagger?
Sen misin yoksa pankreas hançerli adam mı?
Pancreas, 18.
Pankreas 18.
Pancreas is fine.
Pankreas iyi.
Could be an abdominal-wall injury, small-bowel perf, a bruised pancreas.
Karın duvarı hasarı, küçük bir bağırsak yırtığı veya pankreas hasarı olabilir.
But before a cell is designated as a toenail cell or a pancreas cell, it's what we call a stem cell, sort of like a blank cell.
Hücreler bir tırnak yada pankreas hücresi olmadan önce kök hücre durumundadır. Yani boş bir hücre gibi.
There's no scientifically proven benefits with pancreas cancer.
Özellikle pankreas kanseri konusunda.
Pancreas cancer, and skin cancer.
Pankreas kanseri ve cilt kanseri.
Let's see, I'll take a pancreas, two sphincters and a large Coke.
Bir bakalım. Bir pankreas, iki büzgen kas ve büyük boy kola alacağım.
Lots. Enlarges the pancreas too.
Pankreasın da büyür..
But it has come in the form of my cherished daughter to upset my failing pancreas.
Fakat, benim hasta pankreasımı üzmek için, sevgili kızım şekline bürünmüş.
Heart, liver, kidney and pancreas.
Kalp, akciğer, böbrek ve pankreas.
- Pancreas.
- Pankreas.