Partir tradutor Turco
8 parallel translation
Un souvenir de Paris avant de partir, no? Ah, madame!
Ayrılamadan önce bir Paris hatırası almaz mısınız?
Je dois partir.
Gitmem lazım.
Depuis quand tu laisses partir mes invites, Jacques?
Ne zamandan beri parti terk edilebiliyor, Jacques?
"Oui, je les ai appris quand j'ai les pox de poulet. " Je dois partir maintenant parce que ma grandmère est flambée. "
( "Evet, bunları su çiçeği olduğumda öğrendim. )" Oui, je les ai appris quan... ( "Şimdi gitmem gerekiyor çünkü büyük annem yanıyor." ) " Je dois partir...
Je ne te laisserai ni partir ni appeler qui que ce soit.
Bıraktığımda kimseyi aramanı istemiyorum.
Tudo a partir de scandinavian Skinwalkers.
İskandinav şekil değiştiricilerden başlayan uzun bir liste.
A partir de este día... las mujeres en este país no usan más pantalones. What did he say?
Ne dedi?
Time to go, partir, to leave, left, left.
Bitti. Left left. Bu taraftan.