Pepi tradutor Turco
61 parallel translation
"Pepi, go to the dressmaker." And when I come back :
"Pepi, terziye git." Ve geri döndüğümde de :
"Pepi, will you please pick up a package at the drugstore?"
"Pepi, gidip eczanedeki paketi alır mısın?"
Pepi, go to the drugstore and get me a bicarbonate of soda.
Pepi, eczaneye gidip bana cep sodası al.
- Thanks, Pepi.
- Teşekkürler Pepi.
Pepi.
Pepi?
Put 1,000 pengo in an envelope and have Pepi take it to Mrs. Matuschek.
Bir zarfa 1000 pengo koyup Pepi'ye ver. Hemen Bayan Matuschek'e götürsün.
Pepi is out.
Pepi dışarıda.
Pepi?
Pepi mi?
No, Pepi isn't back yet.
Hayır, Pepi henüz dönmedi.
Pepi, I don't know how to thank you.
Pepi, sana nasıl teşekkür etsem bilmiyorum.
Yes, this is Pepi speaking.
Evet, ben Pepi'yim.
This is Pepi speaking.
Ben Pepi'yim.
Pepi, you know what I think about you.
Pepi, senin için ne düşündüğümü biliyorsun.
- Pepi.
- Pepi.
Excuse me, but Pepi and I have to discuss something job-related.
Özür dilerim Pepi. İş hakkında konuşmalım.
We're not here for girls We want Ohristina Go fetch her, Pepi.
Kızlar için burada değiliz. Christina'yı istiyoruz. Git getir onu, Pepi.
Where's Mace, where's Pepi?
Mace nerede, Pepi nerede?
How are you, Pepi?
Nasılsın, Pepi?
Thank you, Pepi.
Teşekkür ederim, Pepi.
And if, my dear Pepi, you double-cross me, it'll be a very long while before you give your next piano recital.
Ve eğer, benim sevgili Pepi'm, bana kazık atarsan bir dahaki piyano resitalini vermek için bir hayli beklemen gerekir.
Pepi, bring us a bottle of wine, please.
Pepi, bize bir şişe şarap getir lütfen.
Pepi!
- Pepi!
Pepi.
- Pepi.
I gave it to Pepi.
- Pepi`ye verdim.
- Who the hell is Pepi?
- Pepi de kim be?
Klamm doesn't want to hear about me any more. It's not your fault, dear. You've nothing to do with it.
Pepi içki salonunu hemen bırakmak istemedi.
My name is Pepi.
Hiç uyanmayacak mısın sen?
Pepi asked to be spared from the shame of being taken off the counter so quickly.
Birkaç gündür buradasınız, her şeyi buralılardan iyi mi bileceksiniz? Nankörsünüz, bir çocuk gibi inatçısınız.
On behalf of all those peasants who died of tuberculosis for little Lojzička Kondlerová, for Pepi Schön.
Tüberkülozdan ölen tüm köylüler adına, küçük Lojzieka Kondlerova için, Pepi Schön için!
It was grown, on the lushest hill in Bordeaux by a one-legged man named Pepe.
Bordeaux'da, Pepi adında tek bacaklı bir adam tarafından büyük zorluklarla yetiştirilmiş ve sıkılmış.
And it was bottled in 1971, the year of your birth, and my marriage,
Ve 1971'de şişelenmiş. Senin doğum gününde. Ve, benim evlendiğim ve Pepi'nin boşandığı yıl.
The mummy's been examined by virologists, oncologists, forensic pathologists, searching for signs of foul play, but Pepi the Third's cause of death at the relatively young age of 23 still remains a mystery.
Mumya, virolojistler, onkologlar adli tıpçılar tarafından incelendi, cinayet izleri arandı. Ama Üçüncü Pepi'nin 23 yaşındaki erken ölümünün nedeni bugün hala bir muamma.
But what's really exciting about Pepi is how they handled his organ.
Ancak Pepi'nin en ilginç tarafı, organını saklama şekilleri.
You know, normally, the penis and the heart are kept together and mummified along with the body, but in Pepi's case, they removed it and preserved it in this separate gold-encrusted jar.
Normalde penis ile kalp aynı yerde saklanır ve vücutla beraber mumyalanır. Fakat Pepi'nin durumunda onu kesip ayrı bir altın kaplamalı kavanozda saklamışlar.
I think he's got a really terrific idea about what might have killed Pepi.
Pepi'yi öldürenin ne olduğuyla ilgili müthiş bir fikri var.
... many insights into the life and death of King Pepi.
... Kral Pepi'nin yaşam ve ölümünün içyüzü.
Look at Pepi.
Pepi'ye bak.
Pepi?
Pepi?
Pepi, I'm here!
Pepi, buradayım.
Please, Pepi, find him, tell him not to stay in Madrid.
Lütfen Pepi, onu bul ve Madrid'ten ayrılmalarını söyle.
Pepi.
Pepi.
Don't ask me that, Pepi.
Bunu benden isteme, Pepi.
I was at the hairdresser's, helping Pepi.
Kuafördeydim, Pepi'ye yardım ediyordum.
Hello, Pepi!
Selam, Pepi!
Well, Pepi, you'll have to stay with us for a while.
Neyse, Pepi bir süre bizimle beklemek zorundasın.
Pepi Lopi, Achada Pepi Lopi, Uncle.
Pepi Lopi, Achada Pepi Lopi, Amca.
It's comrade Pepi Lopi!
O, yoldaş Pepi Lopi!
Comrade Pepi Lopi!
Yoldaş Pepi Lopi!
Achada Pepi Lopi!
Achada Pepi Lopi!
Drink and pass it to me.
Hayal gücün çok geniş Pepi!
Chili.
Pepi, getir ben de tadayım.