Perhaps it's for the best tradutor Turco
47 parallel translation
Perhaps it's turned out for the best.
Belki de böyle olması en iyisi oldu.
Perhaps it's all for the best.
Her işte bir hayır vardır.
Perhaps it's all for the best.
Sanırım böylesi en iyisi.
Perhaps it's for the best.
Belki de en iyisi budur.
It's really a matter of speculation, and I think perhaps that's for the best.
Bu gerçek bir spekülasyon nedeni, ve sanıyorum belki de böyle olması iyidir.
WELL, PERHAPS IT'S FOR THE BEST.
- Belki de böylesi daha hayırlıdır.
Xander, I think in the future perhaps it would be best if you hung back to the rear of the battle. For your own sake.
Xander, gelecekte, dövüş sırasında arkalarda durursan daha iyi olur.
" Perhaps it's for the best...
Belki de en iyisi budur.
Dr. Stegman, I think that perhaps, for the meantime... it would be best for...
Dr. Stegman, bence belki, şu sıralar şey - için en iyisi olacaktır.
Perhaps counsel might want to remind his client that in family court it's not what's best for the parent, but rather what's in the best interest of the child.
Sayın yargıç, sanırım değerli avukat burada anne babadan önce çocukları düşünmemiz gerektiğini anlamıyor.
Perhaps it's for the best, after all.
Belki böylesi en iyisidir, ne de olsa.
But perhaps it's perhaps it's, um... for the best.
Fakat, belki de bu... Belki de bu en iyisidir. Evet, en iyisi.
If free thought means wanting the best for one's people, then maybe I am, perhaps it's true.
Özgür düşünce, bir kişinin halkı hakkında en iyisini istemesiyse ben buyum, doğrudur. Özgür düşünceye sahip birisiyim.
Perhaps it's best you join your men at the rendezvous point to wait for delivery.
En iyisi buluşma noktasında adamlarınıza katılın ve teslimatı bekleyin.
Oh, perhaps it's for the best. Seeing your man in the flesh would only inflame their envy.
Belki de en hayırlısı budur adamını bu kadar şehvetli görmek sadece kıskançlıklarını alevler.
Perhaps it's all for the best.
Belki de en iyisi budur.
Well, perhaps it's for the best.
- Belki, böylesi daha iyidir.
Perhaps it's all for the best, after all.
Belki de her şeye rağmen bu onun için daha iyi olacaktır.
The way he's been behaving lately, perhaps it's for the best.
Son zamanlardaki davranislarini göz önüne alirsak belki de böylesi en iyisidir.
Though perhaps it's for the best.
Ama böylesi daha iyi olmuş olabilir.
None of us expected this to happen, but perhaps we should all admit it's for the best, hmm?
Bunu kimse tahmin etmiyordu ama kabul edelim belki de en iyisi böyle olması.
- No, boss... perhaps the cops have released the goat as a bait for the lion, to get him to emerge, so they can grab him... it's best if you don't go...
Hayır, patron... Belki de polisler aslanı yakalamak için keçiyi yem olarak kullanıyordur. Ortaya çıkmasını ve onu yakalamayı bekliyordur.
Well, perhaps it's for the best right here in the woods - away from the populous.
- Belki de en iyisi bu ormanda insanlardan uzak durmanızdır.
Perhaps it's for the best, Po.
Belkide en iyisi bu, Po.
Well, perhaps it's for the best.
Belki de en hayırlısı böyledir.
Perhaps it's for the best.
Belki de böylesi daha iyidir.
No. Perhaps it's for the best.
Hayır, belki de en iyisi böyle.
Now considering it was your people who just declared war on my kind, perhaps now's not the best time for your particular brand of sass.
Benim türüme savas açanlarin senin türün oldugunu düsününce simariklik yapmanin pek de yeri ve zamani olmadigini düsünüyorum.
Perhaps it's best if I explain the situation and ask her for help.
Ona durumu açıklarım.. ve ondan yardım isterim, muhtemelen en iyisi bu.
Mm... that's sad. Perhaps it's for the best.
- Belki de en iyisi bu.
Perhaps it's for the best, as there is a delicate matter to discuss.
Bu önemli konuları konuşsak, daha iyi olacak.
Perhaps it all ended for the best.
Belki de hayırlısı oldu.
Maybe with everything that lies ahead of us, perhaps it's for the best.
Belki de karşılaşacağımız şeyler karşısında en iyi bu olmuştur.
May I suggest that whatever is going on in the bowels of this fort, perhaps it's best left alone for now.
Hisarın içinde olanlara karışmasak en iyisi olacak gibi.
Perhaps it's for the best.
Belki en iyisi budur.
Well, perhaps it's for the best, because clearly I have no option but to offer my resignation.
Belki de en iyisi budur çünkü istifamı vermekten başka seçeneğim yok gibi görünüyor.
Perhaps it's for the best.
Belki de en iyisi bu.
Perhaps it's for the best.
Belki de bu en iyisidir.
Perhaps it's for the best?
Belki de en iyisi budur.
If your Beryl wants to wait a few years, perhaps it's for the best.
Beryl'in birkaç yıl beklemek istiyorsa belki de en iyisi olur.
Though immortality may have eluded me perhaps it's for the best.
Ölümsüzlüğü kaçırmış olsam bile belki de en iyisi budur.