Pies tradutor Turco
1,184 parallel translation
With fingers in dozens of different pies
Parmaklarının ucunda türlü işleri olan erkekle
Out in the fresh air? Nice gringo lady making you pies?
Açık havada, nazik beyaz hanım bana pasta yaparken.
- One of your wife's cherry pies.
- Karının vişneli turtası.
This pie tin is worth 25 cents towards one of Aunt Maddie's famous sweet potato pies.
Şu gördüğün kalıp, Maddy halanın meşhur patatesli turtasına karşılık tam 25 sent ediyor.
Maybe because she doesn't make chicken pies.
Bilmem, tavuklu turta yapmadığı için olabilir mi?
No, the other thing. "My pies are always sweeter when you share'em"?
- Hayır, diğeri. - "Turtalarımın tadı paylaştıkça güzelleşir," mi?
I told her not to stand so close to the pies.
Turtalara o kadar yakın durma diye uyarmıştım onu halbuki.
Homemade pies, 200 yards back.
Ev yapımı turtalar, 200 metre geride.
I guess we can't afford pies right now.
Sanırım şu an pastayı karşılayacak paramız yok.
He's got a lot of fingers in a lot of pies.
Tonlarca yerde parmağı vardır.
- It's this or sleeping on cow pies.
- Ya bu ya da gübrelerle uyursun.
They're for the schnitz pies we'll be making.
Akşam üzeri yapacağımız dilimli turtalar için.
- Must be from those schnitz pies.
- Dilimli turtalardan olsa gerek.
Certainly not one of your schnitz pies.
Senin dilimli turtalarından olmadığı kesin.
And don't forget, a basketful of schnitz pies.
Bir sepet dolusu dilimli turtayı da unutma.
We've got our fingers in many pies.
Pekçok işte parmağımız var.
He's gonna change the way we think about getting hit by pies.
Turtayla vurulma anlayışımızı kökten değiştirecek.
Well, there's nothing corny about fresh-faced youngsters skipping to school... scraping knees and spelling bees... and pies cooling softly on the windowsill. [Chuckles]
Gençlerin okulu kırmasından daha demode bir şey olamaz. Okuma yazma öğrenen çocuklar. Pencerede soğuyan turtalar.
Found him in a dumpster behind the House of Pies.
Pastacının arkasındaki bir çöp bidonunda bulundu.
'He's got a couple of dirty fingers'in a couple of dirty pies.
'Bir kaç kirli pastada'bir kaç parmagi var.
How many pies do you have today?
Kurt gibi acıktım. Bugün kaç tartın var?
- No, baby, three whole pies.
Hayır, bebeğim, üç tartın hepsini.
The only good pigeons are in pies.
Tek iyi güvercinler pastalardadır.
I turn them into mutton-pies, Ans sell them in the streets.
I koyun-Pastalar bunları açmak ve sokaklarda bunları satmak.
# Rocking on your rocking chair, baking cakes and pies
Sallanan sandalyede sallanıyor, kekler pastalar pişiriyor.
Why don't you finish off these pies?
Turtaları bitirir misin, Monica?
Your usual bucket of ice cream covered with miniature pies?
Her zamanki minyatür pastalarla kaplanmış bir helke dondurma mı?
Funniest man alive, prince of pies... - the sultan of seltzer?
Yaşayan en komik adam, turtaların kralı maden suyunun sultanı?
Thank you, chickie-pies.
Teşekkür ederim, fıstıklar.
No, you keep working on your pies.
Sen pasta yapmaya devam et.
Make way for my Presidential pies.
Başkanın pastalarına yol aç.
Tell me you don't want one of these pies right here.
Bana şurdaki turtalardan birini istemediğini mi söylüyorsun?
Them pies look good, but I kinda lost my appetite.
Turtalar güzel görünüyor, ama iştahım kapandı.
These are whites-only pies.
Bunlar sadece-beyaz turtaları.
- Well, do you have any Negro pies?
- Peki, hiç sadece-zenci turtalarınız var mı?
At another establishment we can get us some pies.
Başka bir müessesede kendimize birkaç turta alabiliriz.
How much will it cost to turn one of them white-only pies into nigger pie?
Sadece-beyaz turtalardan bir tanesini sadece-zenci turtalara çevirmek ne kadar?
White-only pies.
Sadece-beyaz turtalar.
No funnier, however, than they would be if they all sat down on pork pies.
Eğer hepsi birer domuz çöreğine otursaydı olacaklarından daha komik değiller.
See that guy over there making pies?
Şurdaki turtaları yapan adamı görüyor musun?
I bought some pies.
Gelirken kek aldım.
Cakes and pies.
Oh, evet! Kekler ve turtalar.
Cakes and pies.
Kekler ve turtalar.
- House of Pies. - Doyle?
- Pasta evi.
Check out these pies.
Şu turtalara bak.
Before you do, here, why don't you, uh, take home a couple of pies, huh?
- Dur, dur, dur. Gitmeden önce şunu al. Hadi birkaç pizza al.
I'll buy you a whole one at the House of Pies.
Sana buradaki bütün kekleri alırım..
- Is it about pies?
- Harika haberlerim var Homer. - Turtalar hakkında mı?
Ew, Kyle's making mud pies.
Kyle çok güzel çamurdan turta yapıyor İster misiniz?
- that's really good - thanks, I love baking you know, cakes, cookies, pies, anything
Her zaman "Bu kız harika, ama aradığım kız değil" derdim. - Tabii ki de aradığın kız değil! Onu buldum Lauren aradığım kız olabilir.
My pies are done.
Çöreklerim pişti.