Pilot tradutor Turco
9,364 parallel translation
- Autopilot disengaged.
- Otomatik pilot devre dışı.
The train is part of a pilot program for video security.
Bu tren video güvenlik programının uygulandığı bir deneme treni.
It was like my-my mouth was on automatic pilot.
Ağzımın otomatik pilota bağlı olması gibi.
The pilot blew the charge before Cosse could knock it down.
Cosse uçağa vurmadan önce pilot patlatmış.
See, there's this HD camera attachment here for the feed back to the pilot.
Şurada bir HD kamera varmış pilota yön göstermesi için.
Pilot's in the van.
Pilot aracın içinde.
As soon as you do that, autopilot is disengaged, and you will be in complete control of the drone.
O düğmelere bastıktan sonra otomatik pilot devre dışı olacak ve uçağın kontrolü tamamen sende olacak.
Where's the pilot's body?
Pilotun bedeni nerede?
Rebels saw the plane fall, tracked it, took our pilot.
İsyancılar uçağın düştüğünü gördüler takip ettiler ve pilotumuzu kaçırdılar.
Now, get your game face on... because we're not leaving this country without our pilot.
Şimdi kendinizi hazırlayın çünkü pilotumuzu almadan bu ülkeyi terk etmiyoruz.
And maybe who took our pilot.
Ve belki pilotumuzu kaçıranları da.
Yeah, well, it's a long story, but they have our software and the pilot.
Evet, anlatması uzun sürer ama hem yazılımımızı hem de pilotumuzu çalmışlar.
My pilot, your software ;
Bizim pilot ve sizin yazılım ;
Lickona : I'd love it to think that people... Anybody, anywhere in the world, can someday go and watch that Johnny Cash song from 1982 or the Willie Nelson song from his pilot show when he was 39 years old.
Dünyanın herhangi bir yerindeki herhangi bir kişinin, bir gün Johnny Cash'in 1982'deki o videosunu seyredeceğini bilmek hoşuma gidiyor.
Hey, Chief, I got a pilot and two passengers alive and well.
Şef, bir pilot ve iki yolcu var. Durumları iyi.
You know, it's easy to characterise the early astronauts, the pioneering test pilot astronauts, as emotionless people, you know, people who were just interested in flying the vehicles.
Biliyor musunuz, ilk astronotları tarif etmek çok basit, öncülük eden test pilotu astranotlarını, duygusuz insanlar, bilirsiniz, sadece uçan araçlara ilgi duyan insanlar.
But as a fighter pilot, one of the things I pride myself in is more landings than I have hours.
Ancak bir savaş pilotu olarak kendimle övündüğüm şeylerden biri havadaki saatten çok inişim olmasıdır.
Your deceased was a pilot :
Kurban pilotmuş.
And Captain Holland was on loan to TRP as a test pilot.
Yüzbaşı Holland da deneme pilotu olarak TRP'ye verilmişti.
He wasn't that kind of pilot.
Öyle bir pilot değildi.
Taking risks is what made Bobby a great pilot.
Bobby'yi çok iyi bir pilot yapan riskleri göze almasıydı.
And he wasn't some yeehaw test pilot.
Aklı beş karış havada bir deneme pilotu değildi.
The fact that Captain Ferris was a pilot suggested to me we could be dealing with HACE.
Yüzbaşı Ferris'in pilot olması bunun YİBÖ olabileceğini gösteriyor.
He was a strong test pilot.
Güçlü bir deneme pilotuydu.
You know, that could be dangerous, like if you're headed to New York and your pilot reroutes for weather.
Bu çok tehlikeli olabilir. Düşünsene, New York'a uçuyorsun ve pilot hava şartları yüzünden rotayı değiştiriyor.
I didn't know that you had your pilot's license.
- Pilot lisansın olduğunu bilmiyordum.
- You're a great pilot.
- İyi bir pilotsun.
- Pilot in the plane?
- Pilot uçakta mı?
There's no pilot?
Pilot yok mu?
Unless there's a pilot in the glass that can get this bird up in the air, there is no positive.
Bardağın içinde bu uçağı uçuracak bir pilot yoksa olumlu bir tarafı yoktur.
Drone pilot.
Drone Pilotu.
He's a pilot.
Kendisi bir pilot.
- And a trained pilot.
- Ve eğitimli pilot.
Cooper... I can't tell you anymore unless you agree to pilot this craft.
Cooper, bu gemiyi kullanmayı kabul etmedikçe sana başka şey anlatamam.
- You're the best pilot we ever had.
- Elimizdeki en iyi pilottun.
We need a pilot, and this is the mission that you were trained for.
Bize bir pilot lazım ve sen bu tür bir görev için eğitildin.
Brand, co-pilot, you're up.
Brand, ko-pilot, sıra sende.
F-22 pilot on loan to Space Command for "career broadening." Yep.
Uzay Komutanlığı'na kariyer yapmak için kiralık F-22 pilotu olarak gelmiş.
Can you think of a way to make "I'm a fighter pilot" sexy?
Sence "Savaş uçağı pilotuyum ben." kulağa seksi geliyor mu?
I'm a fighter pilot.
"Savaş uçağı pilotuyum ben."
- The pilot. Turns out he's also a snitch for D.E.A. Customs, too.
Meğerse o da narkotik muhbiriymiş.
All right, well, where is this guy now, the pilot?
Şu an nerede peki? Kaptan yani?
Dad, is that the pilot?
Baba, şu pilot mu?
Do you think I can be a pilot when I grow up?
Sizce büyüdüğüm zaman pilot olabilir miyim?
Do you remember, back when you were just getting your pilot's license... and you and I would sit there... and we'd talk about all those, like, overseas trips we would take and stuff?
Sen pilot ehliyetini yeni alırken birlikte oturup çıkacağımız yurtdışı gezilerinden bahsettiğimizi hatırlıyor musun?
You think I'm a loser regional pilot.
Senin gözünde ben küçük bir şirketin ezik pilotuyum.
I used my connections as a pilot.
Pilotluktan gelme bağlantılarımı kullandım.
No, I got cast in the pilot.
Hayır, ilk bölümün kadrosundaydım.
So I learned to pilot aeroplanes. "
Bu yüzden de pilotluk yapmayı seçtim. "
The Aviator needs you.
Pilot'un sana ihtiyacı var.
I'm your pilot.
Ben de pilotunuzum.